Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı’nda açıklamalarda bulundu.
Gelişen teknolojiye ayak uydurulması gerektiğini kaydeden Erdoğan, "Buna karşı direnmek, bunun dışında kalmak bildiğiniz gibi mümkün değil. Çocuklarımıza ve gençlerimize bizim yaşadığımız dünyayı empoze ederek bir yere varamayız. Onları geçmişe çekmek, bizim zamanımıza sürüklemeye çalışmak yerine geleceğe hazırlamak mecburiyetindeyiz" dedi.
Eğitimde birçok reforma imza attıklarını kaydeden Erdoğan, sorunların tamamını çözmek için çalışmalara devam ettiklerini söyledi. Erdoğan, "Birkaç puan oy uğruna her alanda olduğu gibi eğitimde de popülizmin sınırlarını zorlayan siyasi rakiplerimize rağmen bunu inşallah başaracağız" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:
Öğretmenler öğrencisine sadece fikir aktarmaz, onun ufkunu da geliştirir. Hayata bakış açısını tıpkı bir kuyumcu titizliğiyle ilmek ilmek işler.
“Teknolojiye direnmek mümkün değil”
Son dönemde yapay zekâ devrimiyle birlikte teknolojideki değişim baş döndürücü boyutlara ulaştı. Sonunu kimsenin öngöremediği bir belirsizliğe doğru insanlık olarak hızla yol alıyoruz. Buna karşı direnmek, bunun dışında kalmak bildiğiniz gibi mümkün değil. Peki, ne yapabiliriz? Akıntıya karşı kürek çekemeyeceğimize göre bunu doğru yönetebiliriz. Ülkemiz ve milletimiz menfaatleri istikametinde doğru yönlendirebiliriz.
“Sadece yasaklayarak netice alınamayacağı hepimiz biliyoruz”
Teknolojinin sağladığı imkânlardan azami derecede istifade ederken aynı zamanda zararlı yönlerini minimalize etmek bizim elimizdedir. Bunun yolu ise çocuklarımıza dijital okuryazarlık ve farkındalık eğitimi vermekten geçiyor. Sadece yasaklayarak bir netice alınamayacağı hepimiz biliyoruz. Kabul edelim ki, çocuklarımızın oyun alanı artık sadece parklar, sokaklar değil, çocuklarımızın kurduğu iletişim yüz yüze iletişimle de sınırlı değil.
Bugün evlatlarımız dijital teknolojinin büyülü atmosferinde daha fazla vakit geçirecek sayısız imkâna kolayca ulaşabiliyor. Bizlere çok sentetik ve yapay gelse de arkadaşlarıyla orada sosyalleşiyor, orada eğleniyor, orada kendine ayrı bir çevre ediniyor, tabiri caizse sanal evrende ayrı bir gezegen kuruyor. Çocuklarımızla sağlık bir iletişim kurmak ve onlara nitelikli bir eğitim sunabilmek için bu gerçeklerle barışmamız gerektiği kanaatindeyim. Şunun da altını çizmek durumundayım, nesiller arasındaki kavrayış -arada öyle bir fark var ki- çocuklarımıza ve gençlerimize bizim yaşadığımız dünyayı empoze ederek bir yere varamayız. Onları geçmişe çekmek, bizim zamanımıza sürüklemeye çalışmak yerine geleceğe hazırlamak mecburiyetindeyiz.
Aktif görevdeki her 10 öğretmenden 8'i bizim dönemimizde atandı. Öğretmen olmazsa öğrenciyi kim yetiştirecek? Buna gereken ehemmiyeti, önemi vermemiz gerekiyordu, işte bunu biz verdik. Bu büyük dönüşüm sınıfların içinde de somut şekilde hissediliyor.
“Eskiden sınıflarımızda 90 öğrenci vardı, şimdi 15'e kadar düştü”
Ben öğrencilik yıllarımı hatırlıyorum, sınıflarımızda 70, 80, 90 öğrenci vardı. Şimdi öğrenci sayısı 15, 20, 25, buralara kadar indirdik. Kaliteyi artırmak zorundaydık ve bunu başardık. Böyle oranları yakalayan çok az ülke vardır. Türkiye hamdolsun bunu bizim dönemimizde başarmıştır.
Okullaşma oranlarında da örnek bir tabloya sahibiz. 5 yaşta okul öncesi net okullaşma oranımız yüzde 11,7'den yüzde 82,53'e çıktı. İlköğretimde yüzde 91'den yüzde 96'ya, ortaöğretimde yüzde 50.57'den yüzde 82,85'e geldi.
“Eğitimle ilgili sorunların tamamını çözdük iddiasında değiliz”
Hiç şüphesiz 23 yılda çok ciddi mesafe aldık, çok başarılı işlere imza attık. Önümüze çıkarılan sayısız engele rağmen tarihî reformları hayata geçirdik. Ama eğitimle ilgili sorunların tamamını çözdük iddiasında da değiliz. Bir yanda neredeyse 100 yıldır çözülemeyen meseleler var, bir yanda darbe dönemlerinin açtığı kapanmayan yaralar var. Diğer yanda ise çağımızın getirdiği güncel sınamalar ile değişen ve gelişen Türkiye'nin ihtiyaçları var. İnşallah bunlar arasında denge kurarak hedeflerimize doğru ilerleyeceğiz. Bunu da siz öğretmenlerimizle birlikte başaracağız. Birkaç puan oy uğruna her alanda olduğu gibi eğitimde de popülizmin sınırlarını zorlayan siyasi rakiplerimize rağmen bunu inşallah başaracağız.