Kasım ayıyla birlikte vitrinler “tek gün indirim”, “son fırsat”, “kaçırılmayacak kampanya” mesajlarıyla doluyor. Kara Cuma (Black Friday) indirimleri, ekonomik fırsatların ötesinde tüketicilerin psikolojisine hitap eden güçlü pazarlama taktikleri sunuyor.
Beyin karar mekanizması nasıl etkileniyor?
Bilim insanlarına göre kampanya mesajları beynin hızlı karar alma sistemini devreye sokuyor. Zaman baskısı ve yoğun kampanya mesajları, tüketicilerin daha az bilgiyle hızlı karar vermesine yol açıyor. Normalde fiyat, özellik, yorumlar ve bütçe gibi kriterleri dikkate alarak alışveriş yapan beyin, indirim baskısıyla “yeterli bilgi” eşiklerini düşürüyor.
“Az kaldı” ve “tükeniyor” uyarıları etkili
“Stokta sadece 8 adet kaldı” veya “12 kişi bunu sepetine ekledi” gibi mesajlar tüketicide rekabet duygusunu tetikliyor ve ürünün değer algısını artırıyor. Bu kısıtlılık hissi, beynin ürünü kaçırma korkusuyla hızlı ve dürtüsel karar vermesine yol açıyor. Psikolojide buna hız–doğruluk dengesi deniyor; hızlı karar verilince hata yapma olasılığı ve gerçek ihtiyaçlardan sapma artıyor.

Yapay aciliyet hissi oluşturuluyor
Geri sayım saatleri, “bugüne özel” etiketleri ve sınırlı stok mesajları, tüketicide yapay bir aciliyet hissi yaratıyor. Araştırmacılar, aceleyle yapılan alışverişlerde rasyonel düşünmenin geri planda kaldığını, “Gerçekten ihtiyacım var mı?” sorusunun yerini “Ya kaçırırsam?” düşüncesinin aldığını belirtiyor.
Kontrolü korumanın yolları
- Önceden plan yapın ve gerçekten ihtiyacınız olan ürünleri belirleyin.
- Bütçe oluşturun ve harcamayı kontrol altında tutun.
- Satın almadan önce durup düşünün; bir dakika bile yeterlidir.
- “Bu ürünü normal fiyata da ister miydim?” sorusunu sorun.
Bilim insanları, indirim dönemlerinde fırsat yakalamanın keyifli olabileceğini ancak kazananın çoğu zaman satıcılar olduğunu hatırlatıyor.