Kara yolları, demir yolları, elektrik üretim santralleri, bakanlıklar, üniversiteler ve hastanelerin de aralarında olduğu kamu kurum ve kuruluşlarındaki 600 bine yakın işçiyi kapsayan 2025 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmeleri devam ediyor. Görüşmeler çerçevesinde kamu işverenini temsil eden Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ile Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) heyetleri bir araya geldi. TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’in ortak zam talebini 27 Şubat’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na sunmasıyla başlayan görüşmeler kapsamında taraflar bugün TÜHİS ev sahipliğinde bir görüşme daha yaptı, taraflar arasında bir anlaşma sağlanamadı.
Görüşmede işçi tarafında TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Halil Çukutli, işveren tarafında ise TÜHİS Genel Sekreteri Adnan Çiçek yer aldı. Toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik ve Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş da katıldı.
Bize herhangi bir ücret söylenmedi
TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Ağar, "Bugün içeride detaylı müzakereler yaptık. Ücretler konusunda bize herhangi bir ücret söylenmedi. Hala bakanlarla çalışma yaptıklarını, önümüzdeki hafta bununla ilgili yoğun bir çalışma yapacaklarını ve akabinde bize ondan sonra teklif vereceklerini söylediler. Biz 27 Şubat'ta teklifimizi vermiştik. Bu süreç içerisinde sendikalarımızın görüşmeleri devam etti. Dolayısıyla son günlere geldik. Yani şu anda ara bulucu safhasındayız. Ara buluculuk safhası bittikten sonra, anlaşma ara bulucuyla da sağlanmıyor ise biz grev kararı almak durumundayız ve grev kararı aldıktan sonra da 53 gün zamanımız var. Yani temmuzun sonuna kadar zamanımız var. Teklifi bekliyoruz. Şu anda herhangi bir rakam yok. Ancak 600 bin kamu işçisi adına görüşmelerimizi yapıyoruz" dedi.
Mutlaka teklifin gelmesi lazım
Geçmiş yıllarda yapılan kamu toplu iş sözleşmelerinde mayıs ayında görüşmelere başladıklarını belirten Ağar, "Bu yıl mart ayında oturmaya başladık. Şubat’ta oturanlar oldu. O nedenle zaman da dolmuş oldu. Bize verilen teklifin sonucunda ne söylemeniz gerekirse ondan sonra bu konuları konuşacağız. Teklif istediğimiz gibi gelmezse onu o zaman konuşacağız. Belki teklif hoşumuza gidecek, belki gitmeyecektir. Bundan sonraki toplantıda teklif gelmez ise biz tekrar bir araya gelmeyiz. O nedenle mutlaka teklifin gelmesi lazım. Önümüzdeki hafta bekliyoruz. Önümüzdeki hafta içerisinde cumaya kadar bitirirler, diye düşünüyoruz. Yasa gereği ara buluculuk süresi bittiği zaman grev vermek zorundasın. Ama uygulayıp uygulamamak o sendikaların elinde; ister grevi aldığı gün grevi uygular, isterse 50 gün sonra uygular. O daha sonraki görüşmemiz gereken işler" açıklamasında bulundu.
