Ekrem İmamoğlu’nun son ifadeleri: “Talimat, telaş, kumpas, esaret, tutsak, aileyle tehdit, işini gücünü gasp, kirli ilişkiler kelimeleri ile anlatabileceğim ve İBB davası denilen bir davanın içindeyim.
Bu işin içindeki anlayış çökmüş, çürümüş bir anlayıştır.
Ben bu iddianameyi tanımıyorum, reddediyorum. Biz mücadele ediyoruz, etmeye devam edeceğiz. Bir sınav veriyoruz. Sorumluluk bu ülkenin ahlaklı hakimlerinin omuzlarında olacaktır.”
Ara karar birazdan açıklanacak…
Verilen arada gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in İBB davasının canlı yayınlanması tartışmaları konusunda "Kanunda öyle bir madde yok, düzenleme olursa ancak olabilir. Biz dosyamıza güveniyoruz. Canlı da olsa basına kapalı da olsa gerekli deliller dosyamızda var" demesi hakkında, şunları söyledi:
"Onlar da mı söylüyor bunu? Bu talepte ilk bulunan kişi biziz zaten. Gerçeklerin görülmesi için bunun sağlanması gerekiyor. Açıklamanın ümit verici olduğunu söyleyebilirim"
Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan, “Üzerimde cübbem dahi olmadan, müvekkilimle görüştürülmeden duruşmada hazır edildim. Karşınızda tutsak edilmiş bir avukat olarak bulunuyorum. Bunun kayıtlara geçmesini istiyorum. Müvekkilimle yüz yüze görüşmemin engellenmesinden dolayı savunma yapmayı bu şartlarda reddediyorum. Bir sonraki duruşmada hazır olmak istiyorum” dedi.
İmamoğlu: “Bu millet neler yaşadı? Yerel seçimleri kazandık, atılan dört oydan birini iptal ettiler”
Ekrem İmamoğlu:
“Susmayın, susmayın. Susmayacağız. Ben neler yaşadım. Bu millet neler yaşadı. Yerel seçimleri kazandık, yerel seçim iptal ettiler ya. Bir zarfı açılıp atılan dört oydan birini iptal ettiler. Yani şu diploma işi ondan bile acı. Dört oy, zarfın içinde dört oy var. Diyorlar ki: ‘Biri iptal ama diğerleri geçerli.’ Gerekçe ne? Sandıkta teröristler var. Yani sandık görevlileri terörist diyor. Kim atadı onu? Seçim kurulu. Ben değilim. Bunu gerekçe gösterdiler. Seçimi iptal ettiler. Zarfın içinden bir tanesini iptal ettiler. Bunları unutuyoruz. Bunlar önemli meseleler. Bakın ne diyorum? Siz bu ülkenin sandığını ve geleceğini koruyacaksınız siz.
Siz önemli bir göreve talipsiniz. Hepimizden daha önemli göreve. Biz önümüz ceketimizi ilikleriz ama sizin önünüzü ilikleyeceğiniz kimse yok bu Türkiye Cumhuriyeti'nde.”
Yapılanların ahlak ve hukuk dışı olduğunu söyleyen Ekrem İmamoğlu, "Bu çocuklarımızın geleceğini çalmaktır" dedi. Türkiye'de insanların yüzde 80'inin adalete güvenmediğini söyleyen İmamoğlu, "Yazık günah değil mi? Yapılan bu işler ortak yapılan işlere inancımızı azaltıyor. Halkımızı adım adım karanlığa gittiğine inandıran bir süreç yaşıyoruz. Umudu iflas ettiriyorlar ama ettirmeyeceğim" dedi.
Diplomanın iptalinden sonra ilk kez konuştuğunu anlatan İmamoğlu, "Sevgi dolu konuşuyorum diye benimle sevgi pıtırcığı diye dalga geçiyorlar. Evet ben hala sevgi pıtırcığıyım. Ben 12 metrekarede o kadar özgürüm ki o sarayında çatlasın" ifadelerini kullandı.
Hakimin gönderdiği suya teşekkür eden İmamoğlu: "Anacığımın ak sütü kadar helal olan diplomamı yok ettiler"
Ekrem İmamoğlu, salonun sıcak olduğunu belirterek, ceketini çıkartıp gömleğinin kollarını sıvadı: Bu iddianameyi, bir sonraki seçimde kendisini yeneceğini bildiği kişi yazdırdı
“Bu iddianameyi, bir sonraki seçimde kendisini yeneceğini bildiği kişi yazdırdı. Bu davanın varlığı bile yüz karası bir durumdur. Bugün 12 Eylül. 12 Eylül Türk toplumunun hafızasında net olarak darbeyi hatırlatır. Askeri olsun, sivil olsun, siyasi olsun, iktidar eliyle olsun ya da iktidar eliyle beslenen bir cemaat tarafından yapılmış olsun. Tüm darbeleri, darbeyi yapanları, alkışlayanları, pohpohlayanları, destekleyenleri ve onlara aparat olanları en yüksek seviyede kınıyorum
Ülkemizin bu tür darbelerle karşılaşmamasını diliyorum ama ne yazık ki şu anda da bir darbe sürecinin içerisinde olduğumuzun altını çizmek isterim. Karar verenlerin ve bu sürece alet olanların, topluma ve milletin geleceğine çok büyük bir bedel ödettiğini yine altını net olarak çizmek istiyorum”
İMAMOĞLU SAVUNMASINA BAŞLADI
İmamoğlu: "Sizi görebilirsem daha iyi olacak, arkanızda 'adalet mülkün temelidir' diyor. sadece saçınızı görüyorum. İddianameyi okuduğunuzda 35 yıl önce 18 yaşındaki delikanlının bunu nasıl yaptığını, ben tasavvur edemiyorum. Bu iddianameyi o savcı yazmadı, o iddianameyi kimin yazdırdığını biliyorum. Bu davanın yüz karasıdır. Bugün 12 Eylül, bu topluma darbeyi hatırlatır. Darbeye aparat, destekleyenleri kınıyorum. Şu anda bir darbe sürecinde olduğumuzun altını çizmek isterim" ifadelerini kullandı.
Hakim: “Tahsil durumunuz?”
• Ekrem İmamoğlu: “Yüksek lisans.”
• Hakim: “Sabıkanız var mı?”
• İmamoğlu: “Allah’a şükür yok.”
Hakim iddianameyi okudu.
• İmamoğlu: “Anlattığınız hiçbir şeyin benimle ilgisi yok ama okumanız hoşuma gidiyor.”
• Hakim: “Bu isnatlar savcılık makamının isnatı, bizim beyanımız değil.”
• İmamoğlu: “Ben o savcıyı biliyorum.”






