Amsterdam VU Üniversitesi araştırmacısı Alex de Vries-Gao tarafından hazırlanan ve akademik dergi Patterns’ta yayımlanan yeni bir rapor, yapay zekâ sistemlerinin çevresel etkilerini gözler önüne serdi.
Rapora göre, yapay zekâ sistemleri 2025 yılında toplam 765 milyar litre su tüketti. Bu miktar, dünya genelindeki yıllık şişelenmiş su talebini geride bırakarak dijital dönüşümün su kaynakları üzerindeki baskısını ortaya koyuyor. Söz konusu su tüketimi, sadece yüksek performanslı işlemcilerin soğutulması için kullanılan doğrudan kaynakları değil, bu sistemleri besleyen elektriğin üretimi sırasında harcanan dolaylı su miktarını da kapsıyor.
Araştırmada, yapay zekâ sistemlerinin yıllık 80 milyon ton karbondioksit saldığı ve enerji talebinin 23 Gigawatt seviyesine çıktığı vurgulandı. Bu değer, 2024 yılındaki Bitcoin madenciliği enerji tüketimini bile geride bırakıyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verileri, yapay zekâ odaklı veri merkezlerinin her birinin 2 milyon haneye eşdeğer elektrik tükettiğini gösteriyor.
Veri merkezlerinde enerji kullanımında ABD yüzde 45 ile lider konumda bulunurken, Çin yüzde 25, Avrupa ise yüzde 15 ile onu takip ediyor. Şirketlerin çevresel raporlarında yapay zekâya özgü verileri net şekilde ayırmaması, su ve enerji kullanımının gerçek boyutunun gizlenmesine yol açıyor. Uzmanlar, dijitalleşmenin su kıtlığı üzerindeki etkisinin tahmin edilenden çok daha büyük olabileceği uyarısında bulunuyor.
Yapay zekâ teknolojilerinin hızla yaygınlaşması, enerji ve su kaynakları üzerinde benzeri görülmemiş bir baskı oluşturarak çevresel sürdürülebilirlik konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor.