İnsan beyni, yaklaşık 86 milyar nöron ve bu hücreler arasında kurulan trilyonlarca bağlantıyla bilinen evrendeki en karmaşık yapılar arasında yer alıyor. Sinirbilimciler her yıl bu karmaşık yapının işleyişine dair yeni veriler ortaya koyarken, 2025 yılı da alışılagelmiş kabulleri sorgulatan bulgularla öne çıktı.
Beyin yaşam boyunca beş evreden geçiyor
Binlerce kişinin beyin taramalarına dayanan çalışmalar, beynin yalnızca çocuklukta değil, tüm yaşam boyunca beş temel evreden geçtiğini ortaya koydu. Özellikle 9, 32, 66 ve 83 yaşları, beyin yapısında belirgin kırılma noktaları olarak tanımlandı.
Bebeklik anıları aslında var
Araştırmalar, bebeklik dönemine ait anıların hiç oluşmadığı yönündeki yaygın kanının doğru olmadığını gösterdi. Bilim insanları, anıların oluştuğunu ancak yetişkinlikte bu anılara erişimin mümkün olmadığını belirtti.
Alzheimer için umut veren bulgu
Yeni doğan bebeklerin beyninde Alzheimer ile ilişkilendirilen tau proteinlerinin yüksek seviyelerde bulunması, hastalığın kaçınılmaz olmadığına dair yeni bir bakış açısı sundu. Uzmanlar, bu proteinlerin zamanla zararlı hâle gelmesini engellemenin mümkün olabileceğini değerlendiriyor.

Yetişkin beyinde yeni nöronlar oluşuyor
2025’te yapılan çalışmalar, yetişkin insanların beyninde yeni nöronların doğrudan gözlemlendiğini ortaya koydu. Bu bulgu, “insan tüm nöronlarıyla doğar” anlayışını büyük ölçüde geçersiz kıldı.
Beyin, gerçeği hayalden ayıran bir sinyal üretiyor
Bilim insanları, beynin hayal edilen bir nesne ile gerçekten görülen bir nesne arasındaki farkı ayırt etmesini sağlayan özel bir “gerçeklik sinyali” keşfetti. Bu mekanizmanın bozulmasının halüsinasyonlara yol açabileceği belirtiliyor.
Huntington hastalığında yeni tedavi umudu
AMT-130 adlı deneysel ilacın Huntington hastalığının ilerlemesini yavaşlattığı tespit edildi. İlacın, hastalığın kaynağına doğrudan müdahale eden ilk tedavi olabileceği ifade ediliyor.
Şempanzeler inançlarını güncelleyebiliyor
Araştırmalar, şempanzelerin yanlışlandıklarında yeni bilgilere göre düşüncelerini değiştirebildiğini ortaya koydu. Bu bulgu, insan ile diğer primatlar arasındaki bilişsel farkların sanılandan daha az olduğunu gösteriyor.

Bilim insanları ‘imkânsız’ bir renk tanımladı
Lazer teknolojisiyle yalnızca yeşil algılayan hücrelerin uyarılması sonucu, daha önce hiç görülmemiş bir renk deneyimi elde edildi. Bu renk, bilim insanları tarafından “olo” olarak adlandırıldı.
Beynin ışık yaydığı doğrulandı
İnsan beyninin, enerji tüketimi sırasında çok zayıf ışık parçacıkları yaydığı ilk kez kafatasının dışından ölçüldü. Bu biyofotonların zihinsel süreçlerle ilişkisi ise henüz netlik kazanmadı.
Bilinç hâlâ en büyük sır
Bilincin nasıl ortaya çıktığını açıklamaya çalışan farklı kuramlar ilk kez doğrudan karşılaştırıldı. Ancak sonuçlar, bilincin tek bir teoriyle açıklanamayacak kadar karmaşık olduğunu bir kez daha gösterdi.
Bilim insanlarına göre bu keşifler, beynin işleyişine dair bilgimizi derinleştirirken, insan zihninin hâlâ çözülmeyi bekleyen pek çok sırrı olduğunu da gözler önüne seriyor.