Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni bir belediye statüsüne ihtiyaç var” diyerek özerklik mi işaret etti?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü grup toplantısında yeni belediye yönetimi statüsüne ihtiyacı olduğu söyledi. Erdoğan’ın bu açıklaması acaba özerkliği mi kast ediyor şeklinde yorumlandı ve ‘Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ işaret edildi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında belediyeler için yeni düzenleme sinyali verdi.

Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturmaya değinerek yerel yönetimler ve belediyeler meselesinin tüm boyutlarıyla konuşulması, tartışılması ve yeni bir düzene kavuşturulmasının kaçınılmaz hale geldiğini ifade etti ve şunları söyledi:

“Büyükşehir belediyelerinde, en azından, Ankara, İstanbul, Kocaeli dışındakilerde karşılaşılan sorunların ilk sırasında merkeze uzak ilçeler meselesi yer alıyor. Merkeze yüzlerce kilometre uzaktaki bir ilçenin mezarlığından parkına kadar hizmetlerini koordine etmek elbette kolay değil. Büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasındaki yetki paylaşımının gözden geçirilmesi gerekiyor. Büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasında yaşanan yetki karmaşası çatışma noktasına gelebiliyor. Yetkilerin netleştirilmesi, bu görevi yerine getirmeyenlere ilgili, zorlayıcı veya devredici düzenlemelere gidilmesi şarttır. Köylerdeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerinde su, ahır, yol gibi hususlarda ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu sıkıntıların çözümü için köylerle ilgili hususların ele alınmasında yarar görüyoruz.”

Erdoğan büyükşehir olmayan şehirlerle ilgili yeni belediye yönetimi statüsüne ihtiyacın olduğunu söyledi, “Bu şehirlerimizdeki il özel idaresi yapılanması da gözden geçirilmeli. Vali ve kaymakamlarımızın görevlerini daha aktif hale getirmeliyiz. Yeni bir yapı kurulmalıdır. Bu çerçevede tanımlar net, usuller kesin, uygulamalar şeffaf olmalıdır” dedi.

Cumhurbaşkanının bu açıklamalarının özerklikle ilgili olabilir mi diyenler olduğu gibi direkt ‘Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı işaret ettiğini söyleyenler de vardı. Peki,

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı nedir?

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, Avrupa Konseyi tarafından 1985 yılında kabul edilen ve yerel yönetimlerin özerkliğini güçlendirmeyi amaçlayan uluslararası bir sözleşmedir. Resmi adı "Yerel Özerklik Şartı" olan bu belge, yerel yönetimlerin yetki, sorumluluk ve bağımsızlıklarını düzenleyen temel prensipleri ortaya koyar. Türkiye, bu şartı 1988 yılında imzalamış ve 1992 yılında onaylamıştır.

Ana İlkeler ve İçerik

Şart, yerel yönetimlerin demokratik işleyişini ve özerkliğini korumak için aşağıdaki temel ilkeleri içerir:

Yerel Özerklik İlkesi: Yerel yönetimler, kendi yetki alanlarında, kanunlar çerçevesinde özerk bir şekilde karar alma ve yönetim hakkına sahiptir. Merkezi yönetim, yerel yönetimlerin işlerine gereksiz müdahalede bulunmamalıdır.

Yetki ve Sorumluluklar: Yerel yönetimlere, vatandaşlara en yakın hizmetleri sunabilmeleri için yeterli yetki ve sorumluluk verilmelidir. Bu yetkiler, anayasa veya yasalarla açıkça tanımlanmalıdır.

Mali Özerklik: Yerel yönetimlerin görevlerini yerine getirebilmeleri için yeterli mali kaynaklara sahip olmaları gerekir. Bu, kendi gelir kaynaklarını oluşturma ve merkezi hükümetten bağımsız mali kararlar alma hakkını içerir.

Yerel Demokrasi: Yerel yönetimler, halk tarafından seçilen temsilciler aracılığıyla demokratik bir şekilde yönetilmelidir. Yerel seçimler serbest, adil ve düzenli olmalıdır.

Merkezi Yönetimle İşbirliği: Yerel yönetimler, merkezi yönetimle işbirliği yapmalı, ancak bu işbirliği yerel özerkliği kısıtlamamalıdır.

Hukuki Koruma: Yerel yönetimlerin özerkliği, yargı yoluyla korunmalı ve hakları ihlal edildiğinde mahkemelere başvurabilmelidir.

Kapsam ve Uygulama

Şart, belediyeler, iller, bölgeler gibi farklı düzeydeki yerel yönetim birimlerini kapsar.

Üye devletler, şartın maddelerini kendi hukuk sistemlerine uyarlamakla yükümlüdür, ancak bazı maddelere çekince koyabilirler. Örneğin, Türkiye bazı maddelere (örneğin, yerel yönetimlerin kendi vergilerini belirleme hakkı) çekince koymuştur.

Avrupa Konseyi, şartın uygulanmasını denetler ve üye ülkelerdeki yerel yönetim reformlarını izler.

Türkiye’deki Durum

Türkiye’de, Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın uygulanması, özellikle mali özerklik ve merkezi yönetimin vesayeti gibi konularda tartışmalıdır. Yerel yönetimlerin gelir kaynaklarının büyük ölçüde merkezi yönetime bağlı olması ve bazı yetkilerin kısıtlanması, şartın tam anlamıyla uygulanmasını zorlaştırmaktadır. Buna rağmen, 2000’li yıllarda yapılan yerel yönetim reformları, şartın prensiplerine uyum sağlamayı amaçlamıştır.

Özet

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, yerel yönetimlerin demokratik, özerk ve etkili bir şekilde çalışmasını sağlamak için tasarlanmış bir uluslararası belgedir. Yerel demokrasi, mali bağımsızlık ve merkezi yönetimle dengeli bir ilişkiyi teşvik eder. Türkiye’de uygulanması, bazı çekinceler ve yapısal sınırlamalar nedeniyle kısmen gerçekleşmiştir.

 

Avrupa ile Türkiye Arasındaki Yerel Yönetim Farkları
 

Konu BaşlığıAvrupa ÜlkeleriTürkiye
Yerel Özerklik AnlayışıGeniş bir özerklik tanınır; yerel yönetimler kendi kararlarını alma özgürlüğüne sahiptir.Özerklik sınırlıdır; merkezi yönetimin denetim ve müdahale yetkisi oldukça geniştir.
Halkın TemsiliYerel yöneticiler doğrudan seçimle gelir ve yetkileri güçlüdür.Belediye başkanları ve meclis üyeleri halk tarafından seçilir ama yetkileri kısıtlıdır.
Mali ÖzerklikYerel yönetimler vergi toplama ve kaynak kullanma konusunda yetkilidir.Mali kaynaklar büyük ölçüde merkezi yönetimden gelir; yerel vergi yetkisi çok sınırlıdır.
Denetim ve VesayetDenetim yasallıkla sınırlıdır; yerindelik denetimi genellikle yapılmaz.İdari vesayet geniştir; valiler belediye kararlarını iptal edebilir veya uygulamayı durdurabilir.
Yetki ve GörevlerBelediyelerin görev alanları açık, geniş ve çeşitlidir.Görev alanları merkezi yönetim tarafından belirlenir ve sınırlıdır.
Katılımcı DemokrasiYerel halk, karar alma süreçlerine aktif olarak katılır (halk meclisleri, referandumlar vb.)Katılım mekanizmaları sınırlıdır; halkla danışma süreçleri yaygın değildir.
Planlama ve ŞehircilikYerel yönetimlerin imar ve kent planlama konusunda geniş yetkileri vardır.Merkezi idare (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı) önemli kararları alır.
Uluslararası İlişkiler (Yurtdışı İşbirliği)Yerel yönetimler sınır ötesi işbirliği yapabilir.Bu tür işbirlikleri genellikle merkezi onaya bağlıdır.

 

Sonuç

Avrupa ülkelerinde yerel yönetimler “demokrasinin beşiği” olarak görülür. Vatandaşın karar alma sürecine doğrudan katılımı desteklenir.

Türkiye’de ise yerel yönetimler hâlâ merkezi yönetime bağlı bir yapı içinde işlev görmektedir. Özellikle valilik makamının belediyeler üzerindeki yetkisi bu durumu somutlaştırır.

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, Türkiye için bir rehber niteliğinde olsa da, çekinceler ve uygulama farklılıkları nedeniyle tam anlamıyla uygulanamamaktadır.

 

İLGİLİ HABERLER