Eski CHP milletvekili ve MYK üyesi Mustafa Kul’dan Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik, “veda zamanı” çağrısı:
“KILIÇDAROĞLU ARTIK ‘KURUT’ BEKLEMELİDİR...
Bu güne kadar yazmadım ve herhangi bir görüş belirtmedim ancak mahkeme günü yaklaşınca ve tüm kamuoyunun ilgiyle takip ettiği bu konuda artık görüş belirtmemiz kaçınılmaz oldu...
KILIÇDAROĞLU, ‘Mahkemeden mutlak butlan kararı çıkarsa partiyi kayyuma teslim edemem, partinin başına geçerim ve 13 yıl nasıl yönettiysem aynı şekilde partiyi yönetirim.’ diyor.
KILIÇDAROĞLU 22 Mayıs 2010 tarihinde Genel Başkan seçildi. Doğrudur, kendisi 13 yıl Genel Başkanlık yaptı. Genel Başkanlığı döneminde 13 seçim yaşadık.
12 Eylül 2010 Referandumu.
12 Haziran 2011 milletvekili seçimi.
30 Mart 2014 yerel seçimi.
10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi.
7 Haziran 2015 milletvekili seçimi.
1 Kasım 2015 milletvekili seçimi.
16 Nisan 2017 Referandumu.
24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi.
24 Haziran 2018 milletvekili seçimi.
31 Mart 2019 yerel seçimi.
14 Mayıs 2023 milletvekili seçimi.
14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi.
28 Mayıs 2023 milletvekili seçimi.
Görüldüğü gibi KILIÇDAROĞLU’nun 13 yıllık Genel Başkanlığı döneminde 13 seçimi yaşamışız; AKP'nin bunca olumsuzluğuna rağmen 13 seçimin tamamını kaybetmişiz. Şimdi bu göreve yine talip olup ve ‘partiyi aynı şekilde yönetirim’ talebi, bundan sonraki seçimlerde de yine başarısız olurum ve AKP'nin iktidarının devamına hizmet ederim anlamına gelmektedir.
22 Mayıs 2010 tarihindeki kurultayda ‘bundan sonra tüm seçimlerde adaylarımızı ön seçimle belirleyeceğiz ve merkez yoklaması yapmayacağız’ dedi ama bu sözünü tutmadı.
22 Mayıs kurultayında ‘Genel başkan olarak ilk iki seçimde partiyi iktidar yapamaz isem genel başkanlıktan istifa edeceğim.’ dedi ancak 13 seçim kaybetti, yine de bırakmak istemiyor.
Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladığında grup toplantısında ‘bu benim bu kürsüden yaptığım son konuşmadır. Kazansam da kazanmasam da bir daha bu grupta bu kürsüye çıkmayacağım.’ dedi ancak hâlâ bırakmak istemiyor.
10 Ağustos 2014’te MHP’li Ekmelettin İhsanoğlu’nu CHP’nin adayı diye bize yutturan kimdi?
30 Mart 2014 seçimlerinde ‘trafoya kedilerin girmesi’ kabullenip, seçim sonuçlarına itiraz etmeyen kimdi?
16 Nisan 2017 Referandumunda 2,5 milyon mühürsüz oyun geçerli sayılmasına göz yuman kimdi?
Her sandıkta 300 oy kullanıldığını farz edersek, 2,5 milyon oyun kullanıldığı 8.500 sandığa her partiden ve seçim kurullarından görevlendirilen ve oy pusulasını mühürlemeyi unutan 42.500 salak adamın bu sandıklarda görevlendirilmiş olmasını kabul eden kimdi?
2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde yüz kazanma olasılığı varken, ısrarla kendisinin adaylaştıran ve Tayyip ERDOĞAN'ın tekrar seçilmesine olanak sağlayan kimdi?
Tayyip ERDOĞAN'ın diploma konusunu hiç gündeme getirmeyen ve görmemezlikten gelen kimdi?
Tayyip ERDOĞAN'ın üçüncü kez aday olmasına ‘o olsunda karşılıklı yarışalım’ diyerek onun adaylığını meşru kabul eden kimdi?
Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunu ilk kez gündeme getiren ve kaldırılmasına büyük katkı yaparak gerek CHP'li gerekse HDP'li milletvekillerinin tutuklanmasına sebep olan kimdi?
14 Mayıs 2023 seçimlerinde CHP'nin örgütlerinin çabası ve CHP seçmeninin oylarıyla seçilmiş olan 39 milletvekilini hiçbir katkısı olmayan küçük sağ partilere ikram eden kimdi? (Cemal ENGİNYURT'u ayrı tutarak yazıyorum.)
İçimize sinmediği halde bizleri (onur kurulu üyelerini) Ankara'ya çağırarak ‘Ekmeleddin'e tıpış tıpış oy vereceksiniz’ diyen kimdi?
Döneminde, AKP'nin icraatları açısından bu kadar olumsuzlukların yaşanmasına rağmen, döneminde yaşadığımız 13 seçimin hepsini kaybetmiş olmamıza rağmen hâlâ bu göreve talip olmasını kabullenmemiz mümkün değil.
2023 Kasım ayında görevi devralan parti yönetimi, yaklaşık 5 ay sonra yapılan mahalli seçimde büyük başarı sağlamış, ülkemizin hemen hemen tüm büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanmış, 1977’den günümüze 48 yıl sonra partiyi birinci parti yapmıştır.
Yapılan anketlerde en ciddi rakibimize 8–10 puan fark atmış olmamıza rağmen kurultayda helal oylarla seçilmiş parti yönetimine karşı bu şekilde tavır almasını anlamakta güçlük çekiyorum.
Partili büyükşehir belediye başkanımız mesnetsiz iddialarla ve gizli tanık ifadeleriyle tutuklanmış,
İstanbul’da seçilmiş 8 ilçe belediye başkanı tutuklanmış ve iki belediyeye kayyum atanmış,
Adana’da iki önemli ilçe belediye başkanımız yine sebepsiz yere tutuklanmış,
Ovacık belediye başkanımız görevden alınmış ve yerine kayyum atanmış...
Partinin Genel Başkanı, tabandan gelen ‘eylem’ talebine öncülük ederek her hafta iki miting yaparak yüzbinlerce insanı meydanlara toplarken, KILIÇDAROĞLU'nun bu mitinglerin gereksiz olduğunu söylemesini de anlamakta zorlanıyorum.
Gönül isterdi ki, diğer eski genel başkanlar gibi KILIÇDAROĞLU da Saraçhane'deki eylemlere katılsaydı ve o otobüsün üzerine çıkabilseydi. Ne yazık ki hiçbir eyleme katılmadığı gibi, bugüne kadar CHP ile ilgili hiçbir haberi göstermeyen AKP yandaşı televizyon kanallarına çıkarak kurultayla ilgili onların ortaya attığı iddiaları köpürtmeye devam etmektedir.
Tunceli'de 70 yaşının üstündeki yaşlı insanların yaptığı bir iş vardır. Yaz aylarındaki süt ürünlerinden elde edilen çökelek, kartopu gibi sıkılarak kışa saklanır. Bu sıkılan çökeleklere de “KURUT” denilir. Bu yaştaki insanlar bacalarda kurtulan KURUT'ları kargalar götürmesin diye KURUT'ları beklerler.
Bence Kemal Bey artık KURUT bekleme yaşını dahi geçmiş durumda... Nasıl ki yaşlılıkta elden ayaktan düşme diye bir durum var ise, siyasette de elden ayaktan düşmeden bırakmakta yarar vardır. Kendisini daha fazla yıpratmadan torunlarıyla vakit geçirmesinin kendi saygınlığı açısından çok daha yararlı olacağını düşünüyorum.
Bizden söylemesi, takdir kendisinin…