Türkiye tarımında son yılların en çok konuşulan ürünlerinden biri haline gelen gilaburu, üreticilere sunduğu yüksek kazanç ve düşük maliyetli yetiştiriciliğiyle dikkat çekiyor. Bilimsel adı Viburnum opulus olan bu meyve, Orta Anadolu’nun sert iklimine tamamen uyum sağlamış durumda. Kuraklığa dayanıklı yapısı, sulama gerektirmemesi ve eksi 30 dereceye kadar soğuğa karşı direnç göstermesi, gilaburuyu geleneksel tarım ürünlerinden ayıran en önemli özellikler arasında yer alıyor.
Çalı formunda yetişen gilaburu, her yıl verdiği yeni sürgünlerle birlikte verimini artırıyor. Üreticiler ilk yıllarda fidan başına 20-25 kilo arasında hasat alırken, olgun dönemde bu miktar 60 kilo ve üzerine çıkabiliyor. Bu verimlilik, düşük bakım masrafıyla birleştiğinde tarım sektöründe dikkat çekici bir gelir modeli oluşturuyor. Bazı üreticiler, elde ettikleri kazanç sayesinde bir yıl içinde ev ve araba sahibi olabildiklerini dile getiriyor.
Özellikle Kayseri yöresinde öne çıkan gilaburu, küçük, kırmızı ve salkım şeklindeki yapısıyla tanınıyor. Ekşi ve hafif buruk tadıyla bilinen meyve; suyu, şurubu, reçeli ve marmelatıyla tüketicinin ilgisini çekiyor. Yüksek antioksidan içeriği nedeniyle böbrek taşlarını rahatlattığı ve bağışıklığı desteklediği yönünde yaygın bir halk inanışı da bulunuyor.
Gilaburunun perakende kilogram fiyatının 300-325 TL arasında değişmesi ve işlenmiş ürünlerde kar marjının çok daha yüksek olması, üreticilerin bu ürüne yönelmesini hızlandırıyor. Düşük bakım maliyeti, zorlu iklim şartlarına dayanıklılığı ve yüksek getirisi sayesinde gilaburu, son yılların en karlı tarım ürünleri arasında gösteriliyor.