Samsun, Yakakent İlçe “Hayır Çarşısına” engel,
Atatürk heykeline, kement!
Neler oluyor, hiç demeyeceğiz. Heykel sanatı ile hiç adapte olamadığımız, sanatsal anlamda da, düşmanlık anlamında da aşikâr. Aşikâr ama bu ilk değil ki, yazdık. Sökülüp, hurdacıya satılan Atatürk heykelini de.
İster bir at üstünde, ister birazdan Büyük Taarruz emrini verecek olsun. Nerede o, düşman çok. Yaşarken de vardı, şimdi de…
Mesele, miras bıraktığı sözlerindeki gibi:
“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir”
Kâfi ise gereğini her zaman yaparsınız.
Keza Deniz ve arkadaşları yapmadılar mı? Kim başlattı, 1968’de, Samsun’dan Ankara’ya Mustafa Kemal yürüyüşünü?
Yarım kalan.
Yarım bırakmayın.
SAMSUN’DA OYUNLAR
“Samsun Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, sabah saatlerinde İlkadım ilçesi Kale Mahallesi Cumhuriyet Caddesi'nde bulunan Onur Anıtı'na urgan asıldığına ilişkin İl Emniyet Müdürlüğüne gelen ihbar üzerine ekiplerin ivedilikle olay yerine intikal ettiği belirtildi. 2 kişinin emniyetteki sorgulamaları devam ederken, saldırıyı öğrenen yurttaşlar, Anıt Park'a akın etti. Yurttaşlar Atatürk anıtı önünde saldırıyı kınadı.
Sözcü'nün haberine göre, anıt önünde açıklama yapan ADD Samsun Şube Başkanı Işık Özkefeli, olayın meydana geldiği yerin kentin ortasında bulunduğunu ve park içinde MOBESE kameraları olduğunu belirterek, “Biz buraya çelenk koymak istediğimizde bize iznimizin olmadığını ve MOBESE kameralarının bizi izlediğini söyleyen emniyete buradan soruyorum, bu araç buraya girerken, ipleri bağlarken MOBESE'ler neredeydi? Güvenlik güçleri neredeydi? Samsun yöneticileri bu anıtı koruyamıyorsa Samsun halkı Ata'sını da heykelini korur. Bu gece burada anıt nöbetindeyiz” diyerek saldırıyı kınadı. CHP İl Başkanı Fatih Türker ve İYİ Parti İl Başkanı Hasan Aksoy da yaptıkları konuşmalarda olayın takipçisi olduklarını söyledi. Grup “Mustafa Kemal'in askerleriz” diye sloganlar atarak tepkilerini dile getirdi.
Grup daha sonra heykel etrafında güvenlik halkası oluşturdu. ADD, akşam 20.00'da anıtta nöbete başlayacağını açıkladı(Cumhuriyet)
Ve gerçek Atatürk, ve de devrimlerine yani Cumhuriyete, sahip çıkan yurttaşlar, el ele girerek, ilk adım anıtının etrafını sardı. Tıpkı bir kuşak gibi. Nesilden nesile aktarılan…
Bu arada Cumhuriyet devrimlerine sahip çıkan; tüm STK ve vatandaşlar, sanatçılar, medya tepki gösterdi. Göstermeye de devam edecek.
Bu arada MHP ne yaptı, onlar canlı at peşindeydi.. Doğru, atlara kıyılmasın elbette, biz yıllarca Adalar da bunun mücadelesini de verdik. Ama özgürlüğün, gerçek adaletin olmadığı yerde, yılkılar nasıl koşacak?
Ne dediler, peki: Konya Milletvekili Esin Kara, önceki gün TBMM Genel Kurulu'nda konuştu. Esin Kara konuşmasında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'den asil Türk atlarının soyunun korunmasını talep etti.
“At, tarihte ilk defa üç bin yıl önce Türkler tarafından evcilleştirilmiştir. Türk’ün kanadı olan at, savaşta ve normal yaşamda önemli yere sahip olmuştur. Anadolu’nun fethinden Viyana kapılarına kadar at, Türk’ün kanadı, yoldaşı ve silahıdır. Bugün, Türk atı ya da ‘Türkmene’ adıyla bilinen atın en yakın torunu Ahal Teke’dir. Türk milletinin yetiştirmiş olduğu birçok at cinsi maalesef genlerinin korunamamasından dolayı yok olmuştur. Oğuz Kaan’ın Alacası, Alper Tunga yiğitlerinin yoldaşı, Alparslan’ın Aktolgalısı gibi asil Türk atlarının soylarının korunması, çoğaltılması, dünyaya yeniden Türk atının marka olarak sunulması amacıyla Bitlis’in Ahlât ilçesine ülkemizin en büyük at harasının yapılması Tarım Bakanımızdan talebimizdir.” (Hürriyet-Umut Erdem)
At, demişken;
Atamızın en çok Atları sevdiğini belirtelim. Asildir, At. Herkesi de üstüne almaz, onunla hemhal olmanız, birbirinizi anlamanız, lazım. Çok hisli bir hayvandır. Atamızın, atlarının isimlerini de yeri gelmişken belirtelim. İki atı vardı.
Birincisi SAKARYA, diğeri muhabere yıllarında bindiği, ÇANKAYA’ dır.
Yani Başkent, Ankara’mızda, Ulus’ da, Zafer Anıtı, heykel grubu içinde tasvir edilerek, geçmişi iyi anlayabilmemiz için sunulan, geçtiğimiz yıl yüzüncü yılını kutladığımız, Sakarya Meydan Muharebesinin, adını yaşatarak SAKARYA’ dır.
Dolayısı ile yapılan bu eylem Cumhuriyet adına kara bir lekedir. Ve Samsun’a çıkış ile başlayan Milli Mücadele ve kahraman, adı sanı bile olmadan, bu aziz topraklar için canını feda etmiş ecdadımıza, tüm şehitlerimize, büyük saygısızlıktır. Yani sadece SAMSUN’ un onur meselesi değil tüm Türkiye’nin meselesidir.
Avustralya’lı heykeltıraş Kriphel tarafından yapılmış, mühendis (Mayer) arkadaşının da yer aldığı heyetle birlikte şimdiki yerini almıştır.
Atılan çeşitli materyaller ile indirme, talebinde bulunulan bronz heykelin kaidesinde, önemli bilgiler yazar:
.png)
a-Vatanda Milli Mücadeleye başlamak için Gazi, 19 Mayıs 1919 tarihinde SAMSUN’ a çıktı.
b-Bu heykel, Samsun Vilayeti halkı tarafından 29 Ekim 1931 tarihinde dikildi.
Samsun’un ONUR ANITI, tam doksan bir yıldır orada!
Orada olmaya da devam edecek!
Heykele kement atarsınız, netice de heykel, hareketsiz, bu bir insanı sırtından vurmak gibi bir şey aslında. Canlı olsa, at, kimi tepeceğini iyi bilir. O kementi de atamazsınız, yanına yaklaştırmaz! O derece, sağduyulu ve hislidir.
Hal böyle iken her şerde bin hayır vardır. Mübarek kandil gecesi, toprağı sıksan fışkıracak şüheda, dediğimiz dünyada eşi benzeri olmayan bir kahramanlık öyküsünün, kurucusunu ve hepsini belki daha da iyi anlar, şimdi daha da iyi sahip çıkarız.
Yorum Yazın