Devrim Gürkan

Devrim Gürkan


Oyuna devam

Oyuna devam

Finlandiya ve İsveç, teröre karşı Türkiye ile işbirliği sözünü verdi; Türkiye de bu iki ülkenin NATO üyesi olmak üzere davet edilmelerine izin verdi. Haftalardır süren endişeli bekleyiş sona erdi ve zorlu geçmesi beklenen Madrid Zirvesi bahar havasına büründü.

Türkiye’de malum koronun zafer çığlıklarını dinlemeye hemen başladık. Benim zihnimde yankılanan ise Bülent Ortaçgil’in* o meşhur şarkısı.

“Oyuna devam

Biz hiç aldanmadık

Biz hiç aldatmadık desem

Yalan

Oyuna devam”

***

“Madrid’de Zafer, Türkiye istediğini aldı, Erdoğan’dan liderlik dersi, diz çöktürdü, yola getirdi, eski Türkiye yok…”

Malum gazete ve internet sitelerinin muhtemel başlıkları bunlar olacak.

Sürmanşette elbette AKP’li Cumhurbaşkanı’nın “kuru laf değil, netice bekliyoruz,” vurgusu.

Bu vurgu, “Geri adım falan yok, süreç daha yeni başlıyor, verdiğiniz sözleri ne kadar tuttuğunuza bakacağız,” demek. Türkçesi, “veto kartından daha yenecek çok ekmek var.”

Zira Türkiye'nin Finlandiya ve İsveç'e 'davet edilmiş ülke' statüsü tanıması, veto hakkından vazgeçtiği anlamına gelmiyor. Şimdilik sadece daveti onayladık. Süreç uzun.

***

Önce müzakereler var. Bu iki ülkenin üyelik kriterlerini ne kadar karşıladıkları incelenecek. Aslında çoktan bitmiş bir süreç bu.

Ardından bu iki ülke NATO’ya ne kadar ve ne şekilde katkı sağlayacaklarını taahhüt ettikleri mektuplarını yollayacak. Bu mektuplar, üye ülkelerce tartışılacak ve onaylanacak. Katılım protokollerinin onay aşaması deniyor buna.

Bu aşamada Ankara verilen sözlerin tutulmadığını iddia ederek üyelik senedini imzalamayabilir. Yani yine pazarlık masasına oturabilir. Muhtemelen yine “Eyyy NATO, Eyyy Finlandiya ve İsveç,” çıkışı yapacak ve yine bazı tavizler sonrası katılım protokollerini imzalayacağız.

Aynı süreçler bu iki ülkenin üyelik senedinin TBMM’ye sevk edilmesi ve görüşülmesi sırasında da tekrarlanacak.

Türkiye’nin bu protokolleri parlamentosuna en geç yollayacak ülke olacağını tahmin etmek için kâhin olmaya gerek yok. Meclis görüşmeleri öncesi yine hararetli bir tartışma ortamı yaşanacak. Ve her aşamada bazı tavizler istenecek, bir kısmı alınacak.

NATO bu üyelikleri hızla sonuçlandırmak istiyor çünkü. Ve herkes Türkiye'nin bu genişlemeyi engellemeyeceğinin ve bunun sorumluluğunu alamayacağının farkında.

***

Peki, bu ilk aşamada ne aldık?

Finlandiya ve İsveç’in verdiği bazı garantiler var. Türkiye’nin terörle mücadelesinde dayanışma sergilenecek, ulusal mevzuatlarında düzenlemeler yapılacak, adalet, güvenlik ve istihbarat konularında çeşitli mekanizmalar kurulacak. Bu mekanizmaların üyelik süreci sonuçlanana kadar iyi işlemesini bekleyebiliriz. Sonrası için çok da umutlu olmaya gerek yok. 

YPG/PYD’ye desteğin kesilmesi önemli bir vurgu. Hoş, ABD’nin stratejik müttefik muamelesi yaptığı bir yapılara bu iki ülkenin desteğini kesmesi ne kadar etkili olur, tartışmak gerekli.

Önemli bir diğer kazanım "FETÖ'nün bir terör örgütü olduğunun" uluslararası bir anlaşmada ilk kez bu kadar net ortaya konması olarak gösteriliyor. Biraz zorlama bir yorum sanki. “Türkiye’nin FETO olarak tanımladığı örgüte” destek vermeyeceklerini belirtiyorlar. Uluslararası ilişkilerde kelimeler önemlidir.

Bu çerçevede terör suçlularının iadesi konusunda somut adımlar atılması konusu da kağıt üzerinde önemli bir taahhüt. Bu kişilerin bir kısmı hâlihazırda bu ülkelerin vatandaşlıklarını aldıkları için iadeleri söz konusu olmayacak. Uyuşturucu gibi bazı alanlardaki suçluların iadesi beklenebilir. Bir kısmı ise başka “müttefiklere” yollanabilir. FETÖ kapsamındaki kişilerle ilgili süreçler ve bu kişilere ilişkin yazılı metinlerdeki vurgular önemli olacak.

En somut kazanım, savunma sanayii alanında ambargoların kalkmış olması. Yani bazı silah sistemlerini ya da kritik parçaları alma imkânımız olacak. Üyelik süreçlerinin geçilebilmesi için bazı satışların hızla yapılması bekleniyor.

Finlandiya ve İsveç, Türkiye ve diğer AB üyesi olmayan müttefiklerin Avrupa Birliği’nin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası’na mümkün olan en geniş şekilde dahil edilmesine destek vereceklerini de taahhüt etti. Türkiye ve AB söz konusu olduğunda illa ki mızıkçılık yapacak bir ülke bulunur. Bu madde de pek anlamlı değil nihayetinde. Büyük oyuncuların isteği asıl olan.

***

Kapalı kapılar ardında başka ne pazarlıklar döndü zamanla göreceğiz. ABD Başkanı ile yüz yüze bir görüşme alındı mesela. Cumhurbaşkanı Erdoğan “onlar istedi, bakarız dedik” diye hava attı ama bu görüşme için kaç zamandır uğraşıldığı malum. F-16’lar başta ABD ile masada çok konu var. Bakalım somut sonuçlar alınacak mı?

Diğer bazı ülkelerden de beklentilerimiz var. Ayrıntıları yazı dizisi gerektirir. Kimden ne aldık, açıklamalardan izleyeceğiz.

Türkiye için Madrid Zirvesi artık Yunanistan ile gerilim boyutuyla izlenecek. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ege Adalarının silahsızlandırılması konusunda bir çıkış yapması muhtemel.

Kıbrıs konusunda ise Güneyin Cumhurbaşkanı Anastasiades'in katılacağı akşam yemeğini izlemek lazım. Erdoğan bu yemeği protesto edebilir. Katılımına neden izin verdiğimiz sorusunu nasıl yanıtlar o belli değil tabii.

***

Türkiye aktif diplomasi, karmaşık diplomasi ve sorun-bağlantı pazarlığı kullanarak NATO içinde sesini duyurmayı, veto kartına dayandırdığı “sınır ve sinir” testlerini sürdürüyor. Ama bir ilkeye bağlamadığı bu çıkışları giderek etkisini azaltıyor.

Finlandiya ve İsveç’in üyelikleri sürecinde 3 kere daha pazarlık masasına oturacağız. Sonu belli pazarlıklar bunlar.

Yunanistan’ın NATO'nun askeri kanadına dönüşüne verilen onayda olduğu gibi, Tansu Çiller’in “Türkiye’yi AB’ye üye yapmazsanız biz de NATO’nun Doğu Avrupa genişlemesini veto ederiz,” sözünü yuttuğu gibi, Danimarka eski Başbakanı Rasmussen'in Hz. Muhammed karikatürleri nedeniyle karşı çıkılan NATO Genel Sekreterliği seçiminde olduğu gibi, Libya’da NATO’nun ne işi var söyleminden çark ettiğimiz gibi, en sonunda onay vereceğimiz bir süreç.

Merak ettiğimiz, bunun karşılığında ne kopartacağımız.

Fonda Ortaçgil söylemeye devam ediyor.

“Oyuna devam

Biz hiç kaybolmadık

Biz hiç kaybetmedik desem

Yalan

Oyuna devam.”

 

* https://www.youtube.com/watch?v=hGPpTVpMph0

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar