Tuğçe Özcan

Tuğçe Özcan


Kendi kendini ayağa kaldırma manifestosu

Kendi kendini ayağa kaldırma manifestosu

Hayatta her gün güzel geçecek diye bir kural yok, keşke öyle olsa. Ama ne yazık ki her gün çiçek, böcek, Ajda şarkısı, deniz kokusu, mis kahve tadında akmıyor.

Yaşamın kendine has bir dengesi var.

Her şey bu kusursuz denge içinde bir mükemmellik felsefesi ile işliyor. Zor zamanlar seni biraz güncellemek, güçlendirmek, tekamülünü gerçekleştirmek için var.

Ben böyle zor zamanlarda kendi kendimi ayağa kaldırmak için 3 adımlı bir manifestoyu tekrar ederim hep. Bence size de zor zamanlar için iyi gelebilir diye aklınızda olsun isterim. Tabi gönül ister ki yazı size hiç lazım olmasın ama, “bilgi evrenseldir” inancıyla yine de işe yarayan her şeyi paylaşmak isterim ben.

İçinde bulunduğunuz koşulu kabule geçtikten ve canınızı en çok yakan detayları bile sindirdikten sonra mutlaka onun üzerine yatıp uyumak lazım. Uyku bana göre yaşamla ölüm arasında bir araf hali.

Uyku bana göre zihni ve bedeni senkronize olarak resetleyebileceğimiz bir fırsat.

Uyuyun, gözleri kapayın.

Gerçekleri göz ardı etmeden, sorunların üzerini örtmeden, hiçbir detaydan sapmadan, çözümlerden kaçmadan sadece sakince uyuyun. Uyuyunca kabule geçiş sizler için bir adım kolaylaşmış olacak.

Sonra da suyun akışına bırakın içinizi sıkan her şeyi.

Su alır götürür. Su bedendeki gerginliği, elektriği, tekrar tekrar canlanan vesveseleri, kalbimizi yoran kırgınlıkları alır götürür. Yalnızlığımızı hatırlatır bize. Zaten zor zamanda sana lazım olan en önemli şey kendinsin. Bir başkasından medet ummadan da, kendi varlığının sihriyle yeniden ayağa kalkabilir insan.

Suyun insanlık için rahatlatıcı ve dinginleştirici etkisi, tarihler boyu farklı ritüeller ile yapılsa da, anlamı hep aynı kalmıştır. Su arındırır, su sakinleştirir, su ardında bıraktığı şeyi dingin ve berrak kılar.

Ne zaman kendini sıkışmış hissetsen, suyun kucağında şifalanabilirsin.

Son olarak da varoluşun gerçekliğini hatırlamalısın her zaman. Doğum ve ölüm bu dünyada en gerçek iki şey. Hepimizin mutlak olarak tadacağı iki farklı olgu. Doğum mutlak bir gerçeklik olarak kazınsa da aklımıza, ölüm her uzak bir ihtimalmiş gibi geliyor.

Oysa hepimizin nefesi sınırlı.

Bu nedenle zor zamanlardayken, kalan zamanının sınırlı olduğunu düşünüp yaşamın hakkını vermen gerekir.

Hiç yarın yokmuş gibi kederlenmek yerine, hep bir yarın varmış gibi bilinçli ve kendinden emin bir hayat sürmeli insan. 

telif

Makale Yorumları

  • Ezgi04-07-2022 10:02

    Son cümle ayakta alkışlaması bir söz cümle emeğine sağlık

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar