Memet Yula

Memet Yula


Gelin Canlar Bir Olalım

Gelin Canlar Bir Olalım

Uzun yıllardır dostum, arkadaşım, yoldaşım olan sevgili Ümran GÖÇEN’le, Ülke ve Dünya gündemine dair, siyasi konular başta olmak üzere, spor, sanat, kültür, eğitim gibi insana ve topluma dair, gündem olsun olmasın, aklımıza gelen her konuda sık sık sohbet ederiz. Yine buna benzer sohbetlerimizin en sonuncusunda, Ümran’dan benim de tanıdığım bir grup arkadaşla “MUHALİF” adında internet gazeteciliği yapmaya karar verdiklerini öğrendim.

İyi niyetine, hoş görüsüne, hemen hemen her konudaki görüş ve önerilerine çok inandığım arkadaşım Ümran’a ne kadar mutlu olduğumu, her yazısını merakla okuyacağımı, nefes almamızı sağlayacak bu platformların hepimize, herkese çok iyi geleceğini ifade ettim.

Bunun üzerine, değerli dostum gazetelerinde benim de zaman zaman bir şeyler yazmamı istedi. Duygularım bir anda karıştı. Ömrünü gazete, dergi, kitap dahil bulabildiği yazılı her dokümanı okuyarak geçiren benden makale yazmamı isteyince, itiraf edeyim bayağı endişelendim. Endişem biraz mahcup olmaktan, biraz da yazmanın ne kadar zor olduğunu bilecek kadar samimi bir okur olmamdan kaynaklanmaktadır.

Tabii bir de işin içinde dostluk var, Ümran’ın ve diğer arkadaşlarımızın bu kadar önemli bulduğum yolunda, yoldaşlık lütuflarına kayıtsız kalamayacak kadar çok şey paylaşmış iken bu çağrıya kayıtsız da kalmam mümkün değil.

Ayrıca her PM adaylığımda Kurultay öncesi benden de erken davranarak Türkiye genelindeki dostlarımızı arayarak seçilmem için destek talep eden kardeşimin, bana olan inancını ve desteklerini hiç unutmadım ve unutmayacağım. Dolayısıyla Ümran’ın bu talebine kayıtsız kalamazdım.

Artık, sizler de zaman zaman yazılarımla katkı sunmaya çalışacağım MUHALİF gazetesini okurken, bu ilk yazımı acemi olduğumu dikkate alarak değerlendirirseniz çok mutlu olurum.

İÇİMDEN GELENİ YAZDIM

Yukarıda anlattığım içsel yolculuğum sonunda, yazmam gerektiğine karar vermemin yanında yazmak istediğimi de anlamış iken, ilk yazımızın içeriği ne olmalıdır diye düşündüm.

Bunu düşünürken yaşadığım gerginlik ve endişe, toplumdaki gerginlikleri ve endişeleri yazabileceğimi düşündürdü ve bu kadar gerilmiş ve bölünmüş toplumun iyi tarafından bakarak içimden gelenleri yazmaya karar verdim.

Tabii aklıma gelen ilk şey ise, toplumumuzun acı ve tatlı tüm duygularını yansıtan ve sonu hep mutlu olan, tüm kötülere ve kötülüklere rağmen bir arada olmayı başaran halkımızı türküleri, dansları ve edebiyatıydı. Ne zaman kendi kültürümüzden ve sanatımızdan uzaklaştık, geleneklerimizi ve göreneklerimizi, örflerimizi ve adetlerimiz unuttuk/unutturulduk, önderimiz Atatürk’ün de bize gösterdiği muasır medeniyet yolundan saptık. Ne zaman ki bizi özgürleştiren, onurlu ve eşit bir birey olma hususunda cesaretlendiren Cumhuriyetin kurucu ilkelerinden uzaklaştık, biat eden, düşünmeyen, mutsuz, öfkeli ve kindar bireyler haline gelmeye/getirilmeye başlandık.

BARIŞ, ÖZGÜR, UMUT

İşte 12 eylül 1980 faşist darbesi işkenceleri ve idamlarıyla gerçek vatanseverlerini katlederken, yasaklarıyla ve yasalarıyla, kültürsüz, sanatsız, birbirini sevmeyen, birbiri için kaygılanmayan bireyler yaratarak, ülkemizi karanlığa hapsetti. Bu geleceği inşa etmeye çalışanlara karşı yiğitçe mücadele edenler, önce çocuklarına Barış, Özgür, Deniz, Hürriyet, Umut ve daha nice güzel isimler koyarak direnmeye başlamışlardı;şimdi bu çocuklarımıza ve onların çocuklarına Atatürk’ü, Cumhuriyeti ve ilkelerini, halkımızın kültürünü ve sanatını öğretme ve öğrettirme vakti gelmiştir.

Bu toplumun tüm bireylerine türkülerimizi, danslarımızı, şiirlerimizi, romanlarımızı, masallarımızı, öykülerimizi, manilerimizi, ninnilerimizi, doğamızı, hayvanımızı, seyirlik oyunlarımızı, tiyatromuzu, sanata ve kültüre dair ne varsa her şeyi hatırlatmalıyız, öğretmeliyiz ve öğrenmeliyiz.

Birbirimiz tanırsak, severiz, seversek de öfke ve nefret yerine dayanışma ve hoşgörümüzü yeniden kazanırız.

HALAYLARDA OMUZ OMUZA

Bunu ömrünün uzun bölümünü halk danslarıyla geçiren biri olarak söylüyorum; halaylarda omuzu omuza vermeyi, çiftetellide yaşama sevincini, horonlarda cesareti, zeybeklerde yiğitliği, kılıç-kalkanda kendine güveni, barlarda asaleti ve semahlarda hoş görüyü görecek olan bu gençlik, atasına bar armağan eden bir neslin çocuğu olduğunun farkına varacak, kendinden ve tarihinden gurur duyacaktır.

Böylece, farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğunu görecek, kendi gibi olmayandan nefret etmeyecek, birlikte yaşama istekleri artacak, eşit birey olmanın düşmanı değil en büyük savunucuları olacaklardır.

Zaten Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesi bu değil mi? Bağımsızlık mücadelesini bize kazandıran ruh bu değil mi?

Türkiye Cumhuriyetinin 21’inci yüz yılı için başladığımız mücadelemizin ruhu, 1919 Mayıs’ında başlayan mücadeleyi başlatan ışıkla aydınlanmalıdır.

telif

Makale Yorumları

  • Hami öztopaloğlu19-02-2021 19:27

    Harikasın eski dost

  • Erol Topuz19-02-2021 11:27

    Çok güzel olmuş yüreğinize sağlık ???

  • Erdal küçüktopci18-02-2021 16:41

    Sayın başkanım kaleminize sağlık bir solukta zevkle itinayla okudum doyurucu cümleler yazmışsınız kalemine sağlık sayın başkanim

  • Şükrü kahyaogulları18-02-2021 07:19

    Dahada güzel yazılarını özlemle bekleyeceğim. Kalemine saflık.

  • Mahsun vural17-02-2021 19:50

    Sevgili kardeşim, önemli bir tarihi sürece tanıklık ediyoruz ve elbette bu tanıklığın getirmiş olduğu sorumluluklarda var, yazmak bu sorumluluğun bir parçası aksi halde sürece şahitlik etmekle süreci dikizlemek arasında bir fark kalmazdı başarılar diliyorum yazılarını paylaşırsan zevkle takip ederim.

  • Rıza OLAĞAN17-02-2021 10:03

    Başarılar diliyorum yolunuz açık olsun

  • Rıza OLAĞAN17-02-2021 10:03

    Başarılar diliyorum yolunuz açık olsun.

  • Turgut Özkul17-02-2021 08:44

    Yüregine saglık

  • Adıgüzel16-02-2021 18:04

    Başarılar dilerim, hemşehrimin yazılarını okumaktan mutlu olurum. Selamlar.

  • Canan ergül16-02-2021 11:28

    Bu yazıdaki samimiyeti hissetmemek mümkün değil. Bilgi ve birikimlerinizle ışık olacağınız kanaatindeyim. Yüreğine sağlık başkan

  • Sevim16-02-2021 10:54

    Muhteşem olmuş yüreğine sağlık

  • Ozge koluman16-02-2021 09:50

    Öncelikle bizi düşünen ve bizim için çalışan bu yurtdaş ,düşünceli davranısinizdan dolayi tesekkur ediyorumm nefes alabilcegmiz ve bir neví gerçeklerin soz konusu oldugu bir platform olcagindan suphem yok ... Cok basarili bir sekilde yol katedecegnizi dusunuyorumm karanliktan aydinliga sevgilerimle?

  • Neşe Özdemir Yula16-02-2021 08:14

    Değerli abiciğim Büyük bir merakla yazılarını bekleyeceğim ve zevkle okuyacağım. Saygı ve sevgiler

  • Mustafa Yavuz16-02-2021 07:47

    Sevgili başkanım yazmaya karar vermenize çok sevindim. İlk yazınızda harika olmuş. Elinize yüreğinize ve kaleminize sağlık. Yolunuz açık olsun saygılarımla.

  • mustafa16-02-2021 07:43

    Çok güzel dilekler. Tebrikler

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar