Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu


Bu Filmi Çok Gördük

Bu Filmi Çok Gördük

Aslında bugün sizlere şöyle hafif, rahat okunacak bir yazı yazmayı planlıyordum. Ama Türkiye gündemi durmuyor ki. Arka arkaya iç karartıcı haberler patlak veriyor.  Hoş bir şeyler yazmaya doğrusu elim varmadı. Sizlerle biraz da olan bitenle ilgili hissiyatımı paylaşmak, dertleşmek istedim. 

Sedat Peker videoları, ABD Başkanı Joe Biden’la Brüksel’de görüşme, Sezgin Baran Korkmaz’dan maaşa bağlanan gazeteciler, devlet mekanizmasını manipüle eden mafya grupları derken arka arkaya olaylar patlak vermeye başladı. Önce, 16 Haziran günü gündeme düşen habere bir göz atalım:
“Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Balyoz davasında aralarında eski Birinci Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın bulunduğu yedi askere verilen beraat kararını bozarken yerel mahkeme tarafından güvenilir bulunmayan dijital delillerin yeniden incelenmesini istedi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, sanıkların eyleminin Türk Ceza Yasası’nın suç için anlaşma başlıklı 316. Maddesi uyarınca üç yıldan 12 yıla kadar hapisle yargılanmaları gerektiğini belirtti.”

Bunu okuduğumda, Allah Allah, dedim. Yıllardır anlı şanlı köşe yazarları “Erdoğan’ın Ergenekon’la anlaştığını” Türkiye’yi artık Ergenekon’un yönettiğini yazıp duruyorlardı. Şimdi nedir bu? 

Bunları düşünürken 17 Haziran sabah saatlerinde İzmir’den acı bir haber geldi. Hakkında kapatma davası olan HDP’nin İzmir İl Başkanlığı binasına silahlı bir kişi tarafından saldırı düzenlendi. Saldırıda Deniz Poyraz isimli parti çalışanı öldürüldü. Katil zanlısı da yakalandı. Haber şöyle devam ediyor:
“İzmir Valiliği gözaltına alınan saldırganın eski bir sağlık çalışanı olduğunu açıkladı. HDP de yaptığı açıklamada,’Deniz Poyraz yoldaşımız İzmir İl binamızı 24 saat gözetleyen polislerin gözetiminde katledildi’ ifadesini kullandı. Eski sağlık çalışanı olduğu söylenen saldırganın isminin Onur Gencer olduğu da açıklandı.”
 
Emniyette ifaesi alınan Onur Gencer, binada PKK’lıların toplandıklarını öğrendiğini, keşif yaptığını, hepsini öldürmeyi planladığını ancak içerde Deniz Poyraz’dan başka kimse olmayınca onu öldürdüğünü iddia etti. Bir de bozkurt işareti verdi. Pes doğrusu. 

Bu acı olay üstüne bir açıklama da HDP İstanbul milletvekili Hüda Kaya çok dikkat çekici sözler söyledi.
Hüda Kaya’ya göre saldırgan Onur Gencer SADAT tarafından devşirilip üstelik Suriye’de özel, silahlı eğitimden geçirilmiş. Hüda Kaya’nın bu sözlerine SADAT’dan jet bir açıklama geldi. Tabii ki Kaya’nın sözlerini yalanlıyordu. Hiç şaşırmadım. 

SADAT konusunda da bir hatırlatma yapalım. Açık adı Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi A.Ş. olan bu örgüt 2000’li yıllarda eski bir asker tarafından kuruldu. SADAT’ın bir milis gücü olduğu çokça yazıldı çizildi. Kime karşı milis gücü, diye sorarsanız artık onu ben değil büyüklerimiz bilir. Ama burada bir not düşmem lazım. SADAT’ın Libya’da, Suriye savaşında, özellikle IŞİD teroristlerini savaşçı olarak kullandığı dış basında yer almıştı. Hatta geçen yıl Ermenistan’la Azerbaycan arasındaki Karabağ savaşında bile bir ara SADAT’ın adı geçmişti.

SADAT’ı kuran zat-ı muhteremin ismi emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi. İsmi ilk duyulmaya başladığı dönemlerde onu tanıyanlara sormuştum. Bana “Sakallı Adnan” lakaplı olduğunu söylemişlerdi. 

Efendim, bu zat 1996’da Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) kadrosuzluk nedeniyle emekli edilmiş. Ama emekli edilmesinin asıl nedeni ordu içindeki irticai faaliyetleriymiş. Gerçekten irticai faaliyetlerde bulundu mu bilmem. Ama internette biraz araştırınca hakkında böyle iddialar olduğu apaçık görülüyor. TSK’dan emekli olduktan sonra bir dönem Işık cemaati mensuplarından olduğu söylenen Türkiye gazetesinin eski sahibi Enver Ören’in kurduğu İhlas Holding’de çalışmış. Sonra da SADAT’ın kurucu babası olmuş. Bir ara Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Güvenlik Baş Danışmanıydı. 

Bir İslam Birliği Konferansı’nda, “Mehdi gelecek. Ortamı buna göre hazırlamalıyız” sözleri çok tepki çekince Ocak 2020’de Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanlığından istifa etmek zorunda kalmış ama SADAT’tan bir türlü vaz geçmemişti. Bu Adnan Tanrıverdi, TSK mensubuyken, dikkatinizi çekiyorum, Genelkurmay Özel Harp Dairesi’nde eğitim görmüş. Yetmemiş, KKTC’de Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı yapmış. İyi mi? 

Bütün bu olanları alt alta koyduğum zaman karşıma çıkan manzara hiç de iç açıcı değil. Bir yanda Ergenekonculukla suçlanan eski askerlere yeniden yargılama kararı çıkıyor. Bir yanda SADAT tarafından devşirilip eğitildiği söylenen bir kişi PKK’ya kafası kızdığı için sabah sabah, polislerin gözü önünde HDP il binasını basıp bir kişiyi öldürüyor. 

Yakın geçmişte benzer olayları çok yaşadık. Hrant Dink, Rahip Santoro suikastları. Ogün Samas da Ermeni olduğu için kafası kızıp rahmetli Hrant’ı öldürdüğünü söylemişti. Rahip Santoro cinayeti failleri de öyle. Ne iyi. Benim de birisine tepem atsa, elime tabancayı alıp onu kurşunlarla tarasam mesela!..

Ah Türkiye ah!.. Daha önce de yazdığım gibi, Ankara’nın tepesine çöreklenmiş şu köhne, nuh nebiden kalma, 21. Yüzyılın ilk çeyreğini okumaktan aciz İttihatçı zihniyetten kurtulamadığın sürece düze çıkamayacaksın!

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar