İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5021 %-0.01
49,6342 %-0.11
5.742,38 % -0,18
92.569,90 %-1.356
Ara
Muhalif. M. ÖZEL Almanlar çok mu az çalışıyor?

Almanlar çok mu az çalışıyor?

Yıllardır zihinlerimize kazınan o meşhur "Alman disiplini" ve "çalışkanlığı" miti, bizzat Alman sanayisinin kalbinden gelen bir eleştiriyle sarsılıyor. Avrupa'nın lokomotifi tekliyor, sanayi üretimi durgunlukla boğuşuyor ve masadaki en can alıcı soru şu: Almanya artık çalışmayı unuttu mu?

KAYNAK: HABER MERKEZİ
Okunma Süresi: 3 dk

Muhalif Analiz - Oğuz Büber

Bu soruyu gündeme taşıyan isim sıradan biri değil. Almanya’nın dev makine üreticisi Trumpf’ın CEO’su Nicola Leibinger-Kammüller. Şirketi milyonlarca avroluk zarar açıklarken ve küresel rekabette zemin kaybederken, Leibinger-Kammüller teşhisi koymaktan çekinmiyor: "Çok az çalışıyoruz."

Ancak bu tespit, basit bir "halk tembelleşti" serzenişi değil; küresel bir rekabet analizi.

"Konforlu Zamanlar Geride Kaldı"

Leibinger-Kammüller’e göre Almanya, geçmişin "parlak" koşullarının yarattığı bir rehavet içinde. Düşük faizler, ucuz hammadde, değerli Euro ve barış ortamı... Bu faktörlerin yarattığı konfor alanında, sendikalar ve işverenler "daha az çalışma, daha çok tatil" dengesini kurabilmişti. Ancak oyunun kuralları değişti.

Leibinger-Kammüller, "Geçmişin konforlu zamanları bitti" diyerek, içinde bulundukları durumu "durgunluk" ve "felç edici" olarak tanımlıyor. Çin’in teknolojik yükselişi, jeopolitik gerilimler ve artan maliyetler, Almanya’nın mevcut çalışma düzeniyle rekabet edemeyeceği bir tablo yaratmış durumda.

Çarpıcı Rakamlar: Çinlilerle Aradaki 800 Saatlik Fark

Analizin en can alıcı noktası, Leibinger-Kammüller’in sunduğu karşılaştırmalı verilerde gizli. Mesele Almanların çalışıp çalışmadığı değil, rakiplerine göre ne kadar ürettiği. Trumpf CEO’su, Almanya'nın üretkenlik yarışında nasıl geride kaldığını şu çarpıcı kıyaslamayla ortaya koyuyor:

İsviçreliler: Almanlardan yılda 200 saat daha fazla çalışıyor.

Amerikalılar: 400 saat daha fazla.

Polonyalılar: 600 saat daha fazla.

Çinliler: Tam 800 saat daha fazla.

Almanya, en çok tatil ve bayram gününe sahip ülke olmasına rağmen, hastalık izni kullanımında da zirvede. Leibinger-Kammüller, "Almanları tembel bulmuyorum, biz inanılmaz çalışkan bir milletiz ama denge şaştı" diyerek, sorunun bireysel tembellikten ziyade, sistemin sunduğu çalışma saatleri ve izin yapısında olduğunu vurguluyor.

Bürokrasi Duvarı ve "Kaçan" Yatırımlar

"Az çalışma" sorunu sadece işçinin mesai saatiyle sınırlı değil; sistemin hantallığı da üretimi yavaşlatıyor. Röportajda dikkat çeken bir diğer husus, Almanya’daki bürokrasi çıkmazı. Yeni bir fabrika veya hol inşa etmek için izin beklerken geçen yıllar, yatırımcıyı bezdiriyor.

Leibinger-Kammüller’in uyarısı net: "İzinler için yıllarca beklemek zorunda kaldığınızda, hevesinizi kaybediyor ve muhtemelen Polonya'ya veya İsviçre'ye gidiyorsunuz." Nitekim Şansölye Olaf Scholz veya muhalefet lideri Merz ne derse desin, üretimin Almanya dışına kayması (deindustrialization) halihazırda tam gaz devam eden bir süreç.

Sonuç: 2040 Vizyonu ve "Daha Fazla Ter"

Peki çözüm ne? Leibinger-Kammüller’in 2040 vizyonu, daha az çalışan ve daha çok tüketen bir toplum değil; "daha fazla, daha uzun ama çok daha esnek çalışan" bir Almanya.

Trumpf gibi devlerin, savunma sanayii gibi kritik alanlara (dron savar lazerler) girmek zorunda hissetmesi, işin ciddiyetini gösteriyor. Almanya için "tatlı hayat" dönemi kapanmış görünüyor. Çin endüstrisi Avrupa'yı ezip geçerken, Alman sanayicisinin reçetesi belli: Bürokrakiyi azaltmak, dijitalleşmek ve hepsinden önemlisi, o eski "Alman disiplini"ne geri dönüp tekrar işe asılmak.

Çünkü rakamlar yalan söylemiyor: Çinliler yılda 800 saat fark atarken, "haftada 4 gün çalışma" hayalleri kurmak, sanayi devleri için artık bir lüks.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *