İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5354 %0.07
49,5729 %-0.06
5.746,23 % -0,12
89.743,13 %-3.068
Ara

Dün de yarın da bugündür. Karmaşık, bulanık, tehlikeli günler….

YAYINLAMA:
Dün de yarın da bugündür. Karmaşık, bulanık, tehlikeli günler….

Yıllardır yazılarımın başında kullandığım “Dün henüz bitmedi, ama yarın çoktan başladı. Bugün günlerden ne?” sloganını net olarak doğrulayan günler yaşıyoruz.

Dün, bugün, yarın, hatta öbür gün…. İç içe. Karmaşık, bulanık, tehlikeli günler…

Dev seller altındayız. Eski yapılardan kopmuş parçalar önümüzden geçiyor. Birisinin üzerinde NATO yazıyor.

BRICS denen yeni yapılardan kaçmış parçalar onlarla toslaşıyor.

Aaa, bir levha…. AB yazıyor üzerinde. O neydi? Neye yarardı?

İslam Birliği’ndenmiş bu da! Var mı öyle bir birlik? Hiç oldu mu? Bundan sonra olabilir mi?

“Komünizm!” diye feryâd ediyor biri. O neydi, ne olacaktı, ne oldu, hatırlayan var mı?

Dün, bugün, yarın bir anaforda kafa kafaya tokuşuyor.

ÇELİŞKİLER KESKİN

Belli ki dünün kurumları bugünün sorunlarıyla baş edemiyor. Parçalanıp dağılıyor. İklim değişimine dayanamayan buzullar gibi. Bu açıkça ortada.

Dün bitmedi ama bitkin… Her şeye rağmen ondan medet umanlar gerçeğin darbeleriyle yok olmaktalar…

Yarının can simidi kurumları ise henüz kurulmadı.

Bir türlü bitemeyen “dün” ile henüz doğamayan “yarın”a tüm ağırlıklarıyla yüklenip “bugün”ü parçalıyorlar.

Çelişkiler onmaz.

HOMO SAPIENSMİŞ!

Bir yanda Trump ve Musk’la tavan yapan neoliberal kapitalizmin tamahkar acımasızlığı, öbür yanda kaynakları sınırlı gezegeninin perişanlığı….

Dijitalleşme ve robotlaşma sonucunda yakında işsiz kalacak milyarlar… Onlara pislik gözüyle bakan süper zenginler, oligarklar, dinbaz ya da laik faşistler.

Yeni teknolojileri, sosyal medyayı, yapay zekayı ideolojik mikrop pompaları olarak kullanıp nefret hastalıklarıyla insanlığı birbirine düşürenler… Büyük savaşlara, yapay salgınlara zemin hazırlayorlar….

Ki dünya onlara kalsın!

Yükselen sosyal devletten binbir bahaneyle kaçanlar, dünün toplumsal dayanışma kurumlarını, sol partileri, sendikaları, itiraz hareketlerini sindirenler…

Kitleleri avuttular, uyuttular. Yarının kurumlarını ise daha doğmadan boğuyorlar.

Onlar için, dün de yarın da bugündür.

Homo sapiense gelince: Kendisine “bilen” payesini layık görse de, kolay afyonlanan, kandırılan salağın tekidir!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *