İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5354 %0.07
49,5729 %-0.06
5.746,23 % -0,12
89.561,88 %-2.505
Ara

Aile için ayrı salonumuz yoktur

YAYINLAMA:
Aile için ayrı salonumuz yoktur

Peki çocuklara ve yaşlılara kim bakacak?

Gençlik yıllarımızda lokanta ve pastahane gibi yerlerde “Aile için ayrı yerimiz vardır” türünden levhalar görmek pek hoşumuza gitmezdi. Bunu bir tür ayrımcılık olarak görür, “Ne olmuş, bekarsak aç mı kalalım?” diye itiraz ederdik.

Günümüzde durum tersine dönmüş durumda. Bırakın evliler için ayrı yerleri, evlenmiş genç bulmak kolay değil. Evlilik, özellikle büyük kentlerde, artık gençlerin gündeminde yer almıyor.

Deniyor ki, hayat koşulları evliliğe izin vermiyor. Doğru.

Dahası, hayat koşulları evlenmeden yaşamayı mümkün kılıyor.

DÜNYA DEĞİŞTİ

Benim arkadaşlarımın çoğu ilk elini tuttukları kızlarla evlendiler. Kız eli tutacak cesareti olmayanların da ellerini (ya da başlarını) anneleri ya da başkaları bağladılar.

Evli olmaksızın yetişkinliğe geçmek düşünülemezdi. Evlilik, tıpkı askerlik gibi kaçınılmaz bir kilometre taşıydı. Bir mecburiyetti.

Artık değil. Bunu kutsamadığım gibi lanetlemiyorum da. Dünya değişti. Çeşitli neden ve olanaklarla tek başına yaşayan — yaşayabilen — insan sayısı arttı. Karşımıza yepyeni sorunlar çıktı. Daha da değişecek. Avcı-toplayıcı toplum, tarım toplumu, sanayi toplumu, dijital toplum derken, yerkürede insan yaşamının en hızlı ve radikal bir biçimde değiştiği bir evredeyiz.

Geçmişin “kutsal aile” mitoslarına dalıp, yeni gerçekleri görmezden gelemeyiz.

Bu dönüşüm, siyasal sistemleri ve dinsel inançları aşan, evrensel bir durum. Karşılaştırmalı istatistiklere bir bakın. Evet, Türkiye’nin evlenme ve çocuk yapma rakamları son yıllarda pike yapmış, ama başkaları bizden daha aşağılarda.

Net ve açık: Binlerce yıldır evlilik üzerinden örgütlenmiş olan homo sapiens bir kez daha dönüşüyor.

Ve çaresi geçmişe dönmek değil. Böyle bir şey zaten mümkün değil.

HANGİ AİLE?

Geçen hafta medyada bu konuda yapılan uluslararası bir konferansın haberlerine rastladım. Bu konferansın açış konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ailenin önemini şu sözlerle vurgulamış:

‘İlk insan Hazreti Adem babamız ve Hazreti Havva validemizden beri aile müessesesi vardır, hep olagelmiştir… On binlerce yıldır insanlar aile ortamında dünyaya gözlerini açmış, hayatı ilk orada öğrenmiş, ömürlerini bu şekilde idame ettirmiştir. Kadın ve erkekten oluşan aile müessesesi, insan neslinin devamı içinde vazgeçilmez bir role sahiptir.”

Aile, antropolojik olarak elbette önemli olagelmiştir, fakat hiç değişmediği doğru değildir. Bir çok değişimden geçmiştir. Peygamberlerin hayat hikayelerinden yola çıkarak değişmezlik iddiasını doğrulayamayız. Kısas-ı Enbiya’da çeşit çeşit evlilik hikayelerine rastlanır. Örneğin, hadislerde Hazreti Süleyman’ın 99 eşi olduğu bilgisi vardır; buna karşılık Hazreti İsa hiç evlenmemiştir. Çok eşlilik ve evlenmeme yemini yaygındır.

Ayrıca, hangi aileden söz ediyoruz? Tarım toplumunun gerektirdiği “büyük aile”den mi, yoksa sanayi toplumunun zorunlu kıldığı çekirdek aileden mi? Şimdi de post- sanayi dijital döneminin oluşturduğu kırık dökük ailemsiler çıktı.

Değişimdeyiz.

AĞIR SORUNLAR

Evet, zorluklar var: Modern toplumun, yanıt aradığı ve tam cevabını bulamadığı iki dev sorunun her gün örneklerini görüyor, sıkıntılarını çekiyoruz:

Çocukları kim yetiştirecek, bir; yaşlılara kim bakacak, iki!

Bu türden ‘nev zuhur” ihtiyaçları karşılayacak ne gibi toplumsal destek kurumlarına ve rol değişimlerine ihtiyaç duyuluyor?

Gençlerin evlenmesine yardım etmekle, destek olmakla sorun çözülmüyor, başlıyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *