Sporcu kadınların giysilerine "cinsiyetçi" müdahaleler tartışma yarattı

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Sporcu kadınların giysilerine "cinsiyetçi" müdahaleler tartışma yarattı
Abone ol
Bir plaj hentbolu takımına bikini altı yerine şort giyerek çıktıkları için ceza kesilirken aynı hafta Paralimpik bir sporcunun şortu 'fazla kısa ve uygunsuz' bulundu. Bilin bakalım bu sporcuların ortak yanı neydi? Hepsi kadındı ve hiçbirisi yarışlarda ne giyecekleri konusunda söz ve karar sahibi değildi. Üstelik yalnız da değillerdi.

"Giysilerle ilgili kuralların değişmesi için, sporcuların rahat hissettikleri formalarla yarışabilmesi için birlikte mücadele etmeyi sürdüreceğiz."

Norveç Hentbol Federasyonu (NHF), kadın plaj hentbolu takımının 1500 euro cezaya çarptırılmasından sonra bu açıklamayı yaptı.

Suçları ne miydi? Avrupa Şampiyonasında, bikini altı giymeyi reddetmek.

Halbuki bu olaydan bir gün önce başka bir yerde bir kadın para-atlete giydiği şortun "çok kısa ve açık saçık" olduğu söylenmişti.

Kadın atletlerin ve genel olarak da kadınların ne giydiğine bu şekilde karışılması maalesef yeni bir şey değil.

Gelin yakın geçmişte yaşanan bazı örneklere ve bunlara karşı ses getiren direnişlere bakalım.

NORVEÇ HENTBOL TAKIMINA BİKİNİ ALTI GİYMEME CEZASI

Norveç hentbol takımı oyuncuları, bir önceki yarışmada giymeleri istenen bikini altlarını, hareketlerini fazla kısıtlayıcı, fazla seksi ve rahatsız olduğundan şikayet ettiler.

Sonuçta Avrupa Şampiyonası'nda bronz madalya için İspanya ile karşı karşıya geldikleri maça, giymeleri istenen bikini altları yerine şortla çıktılar.

Şampiyona başlamadan önce Norveçli yetkililer Uluslararası Hentbol Federasyonuna başvurarak kadınların bikini altı yerine şort giymesine izin verilmesini istemiş, ama bu talepleri reddedilmişti.

Üstelik sadece reddedilmekle kalmayıp, bunun bir kural ihlali sayıldığı hatırlatılmış ve takım maça şortla çıkınca da oyuncu başına 177 dolar karşılığı bir cezaya çarptırılmışlardı.

Avrupa Hentbol Federasyonu (EHF) bu cezanın "uygunsuz giysi" suçu nedeniyle verildiğini açıklamış ve Norveç takımının sahaya "Uluslararası Hentbol Federasyonunun oyun kurallarında tanımlanan nizami atlet üniformasına uygun olmayan giysilerle çıktığı" kaydedilmişti.

KARARA TEPKİ VE DİRENÇ

Fakat bu karar büyük bir tepkiye neden oldu.

Birçok kişi, erkek hentbol oyuncuları gayet bol atletler ve baldırlarının üzerine kadar inen şortlarla maça çıkabilirken, kadınların neden benzer bir forma giyemeyeceklerini sorguladı.

Kadın oyuncuların kararını desteklemekle kalmayıp cezaları da ödemeyi kabul eden Norveç Hentbol Federasyonu'ndan Kåre Geir Lio "En önemli şey atletlerin rahat ettikleri bir donanımla yarışabilmesi" diye konuştu.

Norveç Voleybol Federasyonu Başkanı Eirik Sordahl da "2021 yılında bunun konu bile olmaması gerekirdi" dedi.

Norveç'in Kültür ve Spor Bakanı Abid Raja ise Twitter'da "Tam anlamıyla gülünç bir şey. Maço ve muhafazakar uluslararası spor dünyasında bir tutum değişikliğine ihtiyaç var" mesajını paylaştı.

Uzun yıllar kadın oyuncular plaj sporlarındaki bu forma farklılığı konusunda şikayetçiydi ve bikini altı giymenin hem aşağılayıcı bir şey olduğunu, hem de oynamayı zorlaştırdığını söylüyorlardı.

Spor yazarı Renata Mendonca BBC'ye yaptığı değerlendirmede "Her sporun kuralları olması lazım. Ama sadece kadınlara uygulanan kurallar koyduğunuz zaman bir sorun var demektir" ifadelerini dile getiriyor.

Dijital içerik üreticisi ve eski avukat Tova Leigh de "Bu cinsiyetçiliğin en seçkin örneklerinden biri. Ne yazık ki sporda cinsiyetçilik çok yaygın ve çok sayıda parlak kadın atletin bu alandan çekilmesinde büyük rol oynuyor" diyor.

Sosyal medyada kadın bedeniyle ilgili cinsiyetçi yaklaşımları sık sık gündeme getiren ve tartışan Leigh sözlerine şunları ekliyor:

"Sorun bir şort meselesi değil. Sorun 2021 yılında, hala kadınlara ne giyip ne giyemeyeceklerinin dikte edilmesinde. Çünkü kadınların bedenleri hala erkeklerin faydalanması için varolan nesneler olarak görülüyor ve bu da herkese bu konuda yorum yapma ve talepte bulunma hakkı veriyor. Sporda kadınlar ciddiye alınmıyor. Profesyonel atletler gibi değil de göz zevkini tatmin etmek için var olan süs eşyaları gibi muamele görüyorlar."

Spor yazarı Renata Mendonca da aynı görüşte ve "Bikini altı giyilmesinin hiçbir mantıklı gerekçesi yok. Kadınların şortla oynaması oyunda hiçbir değişikliğe yol açmıyor. Bir etkisi oluyorsa o da daha rahat oynuyor olmaları" diyor.

Mendonca aynı zamanda sporda kadınların görünürlüğünü artırmayı amaçlayan Dibradoras adlı dijital platformun da kurucularından. Burada kadın sporculara hak ettikleri ama ana akım medya platformlarında bulamadıkları görünürlüğü sağlamaya çalıştıklarını anlatıyor:

"Spor karşılaşmaları erkekler için tasarlanmış. Bu olayda da bunu görüyoruz. 2021 yılında spor örgütlerini yöneten kişiler genel olarak beyaz erkekler ve kadın atletleri hala erkekleri hoşnut etmek için var olan birer süs gibi görüyorlar. Hangi formanın en uygun olduğuna kadınların karar vermesi gerekir. Fakat spor örgütlerinin yönetiminde çok az kadın olduğundan ya da hiç olmadığından kadın atletlerin sesi de duyulmuyor."

Mendonca ayrıca "Kadın atletlerin sesi nasıl duyulmuyor veya kaale alınmıyorlar? Kadın sporcuların bedenleri ve ne giyeceklerine neden hala bu spor örgütleri bekçilik yapıyor?" diye soruyor.

x"

PARALİMPİK ATLETİN FORMA ALTI 'FAZLA KISA VE AÇIK SAÇIK' BULUNDU

Paralimpik atletin forma altı 'fazla kısa ve açık saçık' bulundu

Norveç plaj hentbolu takımı spor dünyasında giysileri yüzünden tartışma konusu olan ilk kadınlar olmadıkları gibi muhtemelen sonuncu da olmayacaklar.

Hatta onların ceza almasından yalnızca bir gün önce Büyük Britanya para-atletizm takımından iki kez dünya şampiyonu Olivia Breen, bir yetkili tarafından şortunun "kısa ve fazla açık" olduğu söylenerek İngiltere Şampiyonasında "daha uygun bir şeyler" giymesi istendiğinde, şok oldu.

Tokyo Paralimpiyatlarında da yarışacak olan kısa mesafe koşucusu ve uzun atlayıcısı Olivia Breen, başkalarının da bu tür davranışlara maruz kalmasına engel olmak için bu müdahaleyi teşhir etmeye karar verdiğini söyledi.

Breen, yarışmalardaki formasının altını "beli yüksek bikini altı" diye tanımlıyor.

BBC'ye konuşan Breen "Yarışırken mümkün olduğunca hafif olmak, ağırlık hissetmemek ve rahat olmak isteriz. Ben bu altları dokuz yıldır giyiyorum. Hiçbir zaman sorun yaşamadım. Giymeye hakkımız olan her şeyi giyebilmeliyiz" diyor.

Eski hukukçu Tova Leigh Norveç plaj hentbolu takımı ile Olivia Breen'in karşılaştığı müdahalelerin -bikini giyme koşulu ile bikini altı giymenin fazla açık bulunmasının- birbirinin zıddı gibi görünmesine karşın aslında aynı şeyin iki yüzü olduğunu söylüyor:

"Kadınların bedenleri 'sorun' olarak görülüyor ve öyle davranılıyor. Bedenlerimiz ya 'uygunsuz' ya da 'yeterince zevk verici değil."

TESETTÜRLÜ FORMAYLA YARIŞMAK

Mısırlı Doaa Elghobashy ve Alman Kira Walkenhorst Rio 2016'da karşı karşıya geldiklerinde, oynadıkları oyundan ziyade ne giydiklerine odaklanıldı.

Bu konu 2016 Rio Olimpiyatları sırasında yaygın olarak paylaşılan bir fotoğraf ile gündeme taşınmış ve hararetli tartışmalara konu olmuştu.

Mısır ve Almanya kadın plaj voleybolu takımlarının maçı sırasında bir Mısırlı ve bir Alman oyuncunun görüldüğü fotoğraf, oynanan oyun değil, kadınların giysilerinin 'tam bir tezat oluşturduğu düşüncesi' yüzünden gürültü koparmıştı.

Bazı gazeteler görüntüleri "kültür çatışması" gibi başlıklarla sunmuştu.

Halbuki bu yorumların karşısında hararetle yükselen bir başka görüş de bu farkın bir çatışmayı değil sporun birleştirici gücünü yansıttığı idi.

Mısırlı sporcu Doaa Elghobashy, plaj voleybolunu tesettürlü formayla oynayan ilk kadındı. Sorulduğunda "Ben 10 yıldır tesettürlüyüm. Bu beni sevdiğim şeyleri yapmaktan alıkoymuyor. Bunlardan biri de plaj voleybolu" demişti.

Fakat bir tane fotoğraf etrafında kopartılan gürültü çok sayıda insan için daha büyük bir soruna dikkat çekiyordu.

Britanyalı gazeteci Hannah Smith o günlerde "Hangi kültürden geldiğiniz önemli değil, kadınların bedenleri ve bu bedenlerin nasıl giyindiği hala kamusal mülk muamelesi görüyor. Ya da daha net söylemek gerekirse patriyarkanın, erkek egemenliğinin mülkü olarak görülüyor. Bir kadın olarak spor yaparken ne giyerseniz giyin daima erkekler tarafından yargılanıyorsunuz" diye yazmıştı.

SERENA'NIN 'KEDİ KOSTÜMÜ'

Serena Williams'a hamilelik sonrası giydiği kedi giysisine daha sonra izin verilmeyeceği söylendi.

ABD'li tenis yıldızı Serena Williams annelik iznini noktalayıp kortlara döndüğü 2018 Fransa Açık Tenis Turnuvası'ndaki oyununu "zor bir hamilelik geçiren bütün annelere" adadığını açıklamıştı.

23 kez Grand Slam şampiyonu olan Williams o yıl giydiği kedi kostümüyle "Kara Panter" filmindeki kraliçe Wakanda gibi hissettiğini söylemişti.

Fransız Tenis Federasyonu başkanı Bernard Giudicelli Tenis dergisine "Sanırım bazen çok ileri gidiyoruz. Oyuna ve oynandığı yere saygı göstermek gerekiyor" demiş ve Williams'a da bir daha bu kostümü giymemesi söylenmişti.

Oysa Williams bu giysinin, doğum sırasında neredeyse hayatına mal olacak olan kan pıhtılaşması sorununa iyi geldiğini düşünüyordu.

Ama o günlerde Giudicelli ile konuştuğunu ve "bunun çok büyük bir mesele olmadığını" bazı şeyler sağlık için yapılıyorsa bunların kabul edilmesi gerektiğini söylediğini anlattı.

Görülen o ki giderek artan sayıda kadın atlet dayatmalara karşı direniyor ve kamuoyunda da yankı buluyor. Öyleyse bir şeylerin değişmeye başladığını söyleyebilir miyiz?

TOKYO OLİMPİYATLARI'NDA JİMNASTİKÇİLERDEN PROTESTO

Sporun cinselleştirilmesini protesto etmeyi sürdüren Almanya kadın jimnastik ekibi, Olimpiyat seçmelerinde bütün bedenlerini örten tüm vücudunu kapatan tek parça tulumlar giydi.

Atletlerin bazıları bu yıl Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda giydiklerine benzer formalarla yarışırken jimnastikçi Sarah Voss, kendisi ve takım arkadaşlarının gençlerin sporda daha güvenli hissetmelerini hedeflediklerini söylediler.

Almanya jimnastikçilerinin giydiği vücudu örten tulumlar, bu daldaki giysi geleneğinden çok farklı. Genellikle jimnastikçiler tek parça mayo benzeri bir kostümle yarışıyor. Bazı sporcular ise dini sebeplerle bacaklarını da kapatmayı tercih ediyor.

Alman jimnastikçiler geçen hafta antrenmanlarda da tüm bedeni kaplayan kıyafetleri giydiler ve üç kez Olimpiyat'a katılan sporculardan Seitz "rahat ettikleri şeyleri giydiklerini" söyledi.

Seitz, "Bütün kadınların ve herkesin, ne giyeceğine kendisinin karar vermesi gerektiğini göstermek istedik" diye ekledi.

Soul cap: Afro saçlar için yüzücü şapkası konusu

Soul cap yani doğal ve hacimli Afro saçlar için kullanılan yüzücü bonesi büyük dirençle karşılaşmıştı ama bu durum değişiyor gibi görünüyor.

Afro saçlı sporcuların uluslararası yarışmalarda bu tür boneler giymelerine konan yasak tepkilerden sonra yeniden değerlendirilmek üzere geri çekildi.

Soul Cap firması, dünya çapında su sporlarını düzenleyen örgütlenme FINA'nın, bu aksesuarı "başın doğal biçimini almadığı" gerekçesiyle reddettiğini açıklamıştı.

Fakat bu yorum, siyah sporcuları yüzmeden soğutacağını söyleyen birçok yüzücü tarafından eleştirildi.

Sonunda FINA "durumu yeniden değerlendirdiğini" açıkladı.

Kadın atletlerin giysileri yüzünden eleştirildiği yolundaki haberlerin gelecekte büyük ilgi toplaması ihtimali zayıf.

Ama Tova Leigh bugünden hepimizin yapabileceği bir şey, böyle bir olaydan haberdar olduğumuzda ses çıkarmak olabilir.

Neden mi? "Çünkü kız çocuklarına genç yaştan itibaren sporun da bir kadın alanı olduğunu göstermemiz gerekiyor."


Yorum Yazın