Merhaba Canım: Zamanın ötesinde bir şair Arkadaş Z. Özger’in panoraması

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Merhaba Canım: Zamanın ötesinde bir şair Arkadaş Z. Özger’in panoraması
Abone ol
Mubi'nin dünya kullanıcıları tarafından derecelendirilen 2021’nin en iyi 50 film listesi sıralamasında ilk sırada yer alan Merhaba Canım belgeseli, 33. Münih Türk Film Günleri'nde seyirciyle bir araya geliyor.

‘Merhaba Canım’ belgeseli Şair Arkadaş Z. Özger’in 25 yıllık hayat hikayesini bizlere aktarıyor. 

Belgesel ismini Özger’in 1970 yılında Dost Dergisi’nde yayınlanan “Merhaba Canım” şiirinden alıyor. Yapımda Arkadaş Z. Özger’i 68 kuşağı devrimci arkadaşlarından dinliyoruz. Ertuğrul Kürkçü, Eşber Yağmurdereli, Halit Özboyacı, Hüseyin Peker, İsmet Tokgöz ve daha birçok isim Özger’e dair bilinmeyenleri ve bugüne kadar konuşulmayanları içtenlikle paylaşıyorlar. Belgesel Arkadaş’ın devrim mücadelesindeki yerine tarihi olaylar üzerinden değinirken, kendi içerisinde yaşadığı devrimci mücadeleyi ise şeffaf bir biçimde yansıtıyor.  

Arkadaş Z. Özger’in vefatının üzerinden 50 yılı aşkın bir süre geçmesine karşın şaire dair bilinenler çok kısıtlı ve belirsiz durumda. Belgesel de tam bu noktada imdada koşuyor. Şairin karakteri, toplumla ilişkisi, bilinmeyen kimliği, halen aydınlatılamayan ölümü dair birçok konu belgeselde yanıt buluyor.  

Bağımsız bir yapım olan Merhaba Canım, 3 yıllık bir sürece yayılan, 5 farklı şehirde yapılan görüşmeler ve 50 yıllık görsel/yazınsal arşivlerin taranmasına ek olarak güncel çekimlerden oluşan bir prodüksiyon sürecine sahip. 

Ulaş Tosun'un yönetmeliğini, M. Kaan Karataş'ın yardımcı yönetmenliğini üstlendiği 'Merhaba Canım', İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından geçtiğimiz yıl 40'ıncısı düzenlenen İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Belgesel Yarışması bölümünde yarışan filmler arasında yer almıştı. 

Merhaba Canım şimdi de 33. Münih Türk Film Günleri'nde gösterime girecek. Festival 24 Mart – 10 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 

Belgesele ismini veren Merhaba Canım şiirinin tamamı:

ben az konuşan çok yorulan biriyim
şarabı helvayla içmeyi severim
hiç namaz kılmadım şimdiye kadar
annemi ve allahı da çok severim
annem de allahı çok sever
biz bütün aile zaten biraz
allahı da kedileri çok severiz

hayat trajik bir homoseksüeldir
bence bütün homoseksüeller adonistir biraz
çünki bütün sarhoşluklar biraz
freüdün alkolsüz sayıklamalarıdır

siz inanmayın bir gün değişir elbet
güneşe ve penise tapan rüzgarın yönü
çünki ben okumuştum muydu neydi
biryerlerde tanrılara kadın satıldığını
ah canım aristophones

barışı ve eşek arılarını hiç unutmuyorum
ölümü de bir giz gibi içimde
ölümü tanrıya saklıyorum
ve bir gün hiç anlamıyacaksınız

güneşe ve erkekliğe büyüyen vücudum
düşüvericek ellerinizden ve
bir gün elbette
zeki müreni seveceksiniz
(zeki müreni seviniz)

 


Yorum Yazın