Meral Akşener: Erdoğan'ın o konuşması fezleke konusudur

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener,Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Ocak tarihindeki AK Parti Grup Toplantısı'ndaki "Şu anda Edirne'deki en büyük hesabı İmralı'dakine verecek" sözlerine tepki gösterdi. Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuşması için, "Türkiye’nin güvenliğinden sorumlu Erdoğan diyor ki mektup arkadaşı Öcalan ile Demirtaş arasındaki hesaplaşmayı söyleyebiliyor. En hafif deyimi ile ayıptır, bu da bir fezleke konusudur" dedi.

Meral Akşener, PKK'lı terörist ile fotoğrafı ortaya çıkan HDP vekili Güzel’in dokunulmazlığının kaldırılması için hazırlanan fezlekeye Meclis Genel Kurulu’nda "evet" oyu vereceklerini açıkladı.

Akşener, AK Parti iktidarını çözüm süreci üzerinden eleştirerek, “Dün olumlu görülen bütün işler bugün olumsuz ise bu talimatları verenlerin de her birinin fezlekesi olması gerekiyor. O fezlekelere biz evet oyu vereceğiz. Onlar getirmezlerse biz iktidar olacağız ve o fezlekeleri biz getireceğiz” dedi.

Akşener, Yavaş ile görüşmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Akşener, görüşmenin amacını şöyle açıkladı:

“Mansur Yavaş’ı ziyaret ettik. Ziyaretin sebebi: Dün halk otobüsleri esnafı, minibüsçüler esnafı beni ziyaret ettiler, bazı talepleri oldu. Ben de kendirlerine bir söz verdim. Hem sayın Belediye Başkanımızın yaptığı faaliyetlerle ilgili memnuniyetlerini dile getirmelerini ileteceğimi hem de olması gereken, kendileri ile bazı zorluklar var, belediyeye dair çözümlenmesi gereken. Büyük bir fakirlik, yoksulluk başladı Türkiye’de biliyorsunuz, yoksulluk başladı. Onlara yönelik taleplerini bizzat ileceğimi söylemedim, dolayısı ile onun için geldik. Hem Mansur Başkan’a ilettim hem de Ankara’ya dair yaptıklarını ve yapacaklarına yönelik çok güzel projeler, hizmetler öğrendik. Ziyadesiyle memnun bir şeklide şimdi genel merkeze gideceğiz. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Hem belediye başkanlığında gösterdiği ayrımcılık yapmadan hizmetleri, sosyal devletin yapması gerekenleri sosyal belediyecilik çerçevesinde yaptıkları hizmetleri öğrenmekten mutluluk duydum.”

Akşener basının gündemdeki konularla ilgili sorularını da yanıtladı. Akşener, öldürülen PKK’lı bir teröristle fotoğrafı ortaya çıkan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel konusunda Millet İttifakı’na gelen eleştirilere şöyle yanıt verdi:

“Ben, bildiğim kadarıyla ile AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın da bu konuda bir ne dediğine dair bilgim yok. Bu sabah dediyse bilemem. AKP yöneticilerin ısrarla bu konu üzerinden kimsenin bir laf etmediğini söylemeleri çok ilginç. Şuur altılarındaki Erdoğan’a duydukları gıcıklığı bizim üzerimizden ortaya döktüler muhtemelen.

Burada bulunan arkadaşlarımın tümü, 2013’te, 2014’te 2012, 2011’de ‘açılım saçılım’ denilen sürece karşı çıkmış insanlarız. O dönemde ayın Erdoğan ve arkadaşları, ‘Kandan besleniyorlar, analar ağlamasın’ deyip tahkir eden, taciz eden dili kullanmışlardı. Ayrıca şahsen ben, 2010 yılında, çok ilginçtir bir Kürt öğrencimin, -üniversitede hocaydım- aramasıyla o meşhur çadır mahkemelerinde, ‘teröristler mahcup olmasın, sıkılmasınlar’ diye Türk Bayrağı ve Atatürk’ün resminin çıkarıldığını bildirmişti, ağlayarak. Ben onu Meclis’te devrin Adalet Bakanı’na sormuştum. Kamuoyuna mal olmuştur.

Çadır mahkemeleri, megri megri şarkılar, kafalardaki temizlenen konfetiler, arkasından lahmacun ısmarlanan, tam 29 Ekim’de ABD bayrakları kollarında geçen Peşmergeler, lahmacun ısmarlayan valiler, kaymakamlar… O lahmacunların parası Türk milletin cebinden çıkmış.

Onlar getirmezlerse biz iktidar olacağız ve o fezlekeleri biz getireceğiz

Semra güzel isimli milletvekilinin fezlekesi muhtemelen gelecek Meclis’e. Emin değilim ne zaman. AKP’liler haldır haldır bağırdılar, sonuç olmadı. Arkadaşlarımız evet oyu verecek. İYİ Parti’nin tutumu her zaman terör, teröre yataklık, terörle iltisak gibi konularda açık ve nettir. Burada sorunumuz yok, umarım rahatlamışlardır.

Türk bayrağını, Atatürk resmini çıkarma talimatını veren siyasetçiler, Oslo’da PKK’ya yalvar yakar bürokratlarımızı gönderenler, -bizatihi Sayın Erdoğan ‘Ben verdim talimatı’ demişti- PKK ile masayla oturanlar… Dün olumlu görülen bütün işler bugün olumsuz ise bu talimatları verenlerin de her birinin fezlekesi olması gerekiyor. O fezlekelere biz evet oyu vereceğiz. Onlar getirmezlerse biz iktidar olacağız ve o fezlekeleri biz getireceğiz."

En hafif deyimi ile ayıptır, bu da bir fezleke konusudur

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek” sözünü de Akşener şöyle değerlendirdi:

“Türkiye bir hukuk devleti ise terörden yargılanmış ve ‘terörist başı’ tanımı ile İmralı’da cezasını çeken bir şahıs ve gene terör suçlanmasıyla Edirne’de bir kısım mahkemesi devam eden bir şahıs. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı sayın Erdoğan, hukuki olarak ne olup ne bittiğini anlatmakla görevli ve onu takip etmekle görevli. Türkiye’nin güvenliğinden sorumlu Erdoğan diyor ki mektup arkadaşı Öcalan ile Demirtaş arasındaki hesaplaşmayı söyleyebiliyor. En hafif deyimi ile ayıptır, bu da bir fezleke konusudur.”

Ben onun ağzından da duymadım aday mıdır, değil midir?

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını açıklamaması konusunda Erdoğan’ın “Karşımıza aday bile çıkaramıyorlar” sözüne ilişkin de Akşener, şu yanıtı verdi:

“Çok merak ediyorlar da ben onun ağzından da duymadım aday mıdır, değil midir? Bizim adayımız, Millet İttifakı’nın adayı 13’üncü cumhurbaşkanı olacak.”

Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin “Enflasyon ocakta pik yapar ama Haziran 2023’te tek hane olur. Seçime ben tek haneli enflasyon ile gideceğim” sözüne ilişkin de Akşener, şunları söyledi:

“Anlıyorum ki TÜİK Başkanı değişecek, Merkez Bankası’nın başkanı da değişecek. Yazlık-kışlık sistemi var oranın. TÜİK’e göre bir enflasyon rakamı açıklanacak. Nebati de gözlerinin ışıltısına bakacaklar. Böyle bir enflasyon sonucu ile karşılaşacağız gibi görünüyor. Ben kendisinin ekonomiyi ve matematiği öğrenmesini tavsiye ediyorum.”