Hürriyet’de yer alan 3 sayfalık HSK tebligatı tartışılmaya devam ediyor

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Hürriyet’de yer alan 3 sayfalık HSK tebligatı tartışılmaya devam ediyor
Abone ol
Deniz Zeyrek, Hürriyet’de yer alan HSK tebligatını köşesinde değerlendirdi.

Hürriyet Gazetesi'nin 14 Mayıs 2022 tarihli Baskısında Gazetenin 17-18-19. sayfalarını tamamen kaplayan, hatta 20. sayfaya sarkan bir tebligat vardı. 

Deniz Zeyrek bu konuyu köşesinde şu şekilde kaleme aldı; 

En tepede ilanı veren kurum, “T.C. Hakimler Savcılar Kurulu Genel Sekreterlik” olarak belirtilmişti.

İlanın konusu geçmişte ihraç edilen hakim ve savcılar Fikret Seçen, Resul Çakır, Davut Bedir, Mehmet Karababa, Murat Üründü, Hadi Çağdır, Nurullah Çınar, Bilal Bayraktar, Sedat Sami Haşıloğlu ve Hüseyin Ayar hakkındaki HSK kararlarıydı.

Söz konusu yargı mensupları bir dönem “Ergenekon”, “Balyoz”, “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Çağdaş Eğitim Vakfı”, “Oda TV”, “1. ve 2. Poyrazköy”, “Amirallere Suikast” ve  “Kafes Operasyonu Eylem Planı” gibi kumpas davalarında görev almışlardı.

Bingür Hoca'nın dikkat çektiği bir başka unsur da adı geçenlerin tamamının “adres” bilgisinin “MEÇHUL” olarak yazılmasıydı.

Oturdum bütün ilanı okudum. Başta da söylediğim gibi ilan üç buçuk gazete sayfasıydı. O yüzden hepsini burada aktaramam. Ancak bazı alıntı yapabilirim:

– ÇYDD ve ÇEV mensupları ile tüzel kişiliklerine, gazetecilere, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına karşı,

“… üst akıl tarafından ortak bir merkezde hazırlanan kumpasın hayata geçirilmesi için kendileriyle aynı illegal yapıya mensup kolluk kuvvetleriyle birlikte hareket etmek suretiyle, sistematik bir şekilde sahte ihbar mektupları ve dijital verilere müdahale ederek sahte deliller üretmek suretiyle hukuka aykırı iş ve işlemler yaptıkları, kişilerin özel hayatına müdahale ettikleri ve özgürlüklerini kısıtladıkları, adil yargılanma haklarına müdahale ettikleri…”

“… kumpas amaçlı sahte dijital deliller ürettikleri, atılı suçu işlediklerine dair sahte ihbar mektupları yazdıkları ve bunlar dışında herhangi bir delil olmadan soruşturmaları tutuklu yürüttükleri…”

“Poyrazköy/Keçilik mevkiinde yapılan aramalar neticesinde ele geçirilen mühimmatın şüpheliler tarafından gömülmediği ortaya çıkmasına rağmen mühimmatlar üzerinde ele geçirilen kıl örneklerinin kime ait olduğunu araştırmamak suretiyle müşteki Levent Bektaş'a komplo kuran kişilerin ortaya çıkmasını engelledikleri, ihbarı yapanlar ile gömenlerin aynı kişiler olma ihtimaline dair hiçbir araştırma yapmamaları…”

“Levent Bektaş'ın Levent Göktaş'a bağlı hücre yapılanması içinde bulunduğuna dair isimsiz ihbar e-postasında yer alan iddiaları, hiçbir inceleme ve araştırma yapmadan müştekiye suçlama olarak yönelttikleri…”

“Kafes Eylem Planı 4 Mayıs 2009'da bulunmasına karşın şüphelilerden Eren Günay'a 27 Nisan 2009 tarihindeki savcılık sorgusunda Kafes Eylem Planı hakkında sorular sormaları…”

“(TSK mensuplarına) Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin caydırıcılığının zafiyete uğramasına, bazı müştekilerin hürriyetlerinin kısıtlanmasına, terfilerinin engellenmesine ve çalıştıkları kurumdan ayrılmalarına neden oldukları gibi soruşturma ve kovuşturma aşamasında sistematik şekilde hukuka aykırı kararlar verip haksız uygulamalar yaptıkları…”

Daha neler neler…

İnsanın tüyleri diken diken oluyor.

Kumpas davalarında şeytanın dahi aklına gelmeyecek şeyler yapılmış: Sahte ihbar mektupları, gizli tanıklar, dijital delil üretme, sağa sola mühimmat gömüp geçmişte konulmuş gibi bulmak, yasadışı telefon dinlemelerle insanların özel yaşamını kevgire çevirmek, hiçbir somut delil olmadan tutuklama kararları vermek, müştekiler hakkında medyaya asılsız bilgiler verip, mahkeme kararlarına zemin olacak kamuoyu algısı yaratmak…

Yargıtay'ın ilgili dairesi 14 Haziran 2021 günü Balyoz davasıyla ilgili kararında Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 kişiye verilen beraat kararını bozmuştu. Yargıtay bu şahısların “darbe suçu için anlaşma” maddesinden cezalandırılmasını istemişti.

Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 13 Mayıs 2022 günü görülen duruşmada mütalaasını açıklayan savcılık, yedi sanık için “suç için anlaşma” iddiasıyla 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istemişti.

Keşke ilgili bozma kararını veren Yargıtay üyeleri ve Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde mütalaa veren savcılar, karar vermeden önce HSK'nın 14 Mayıs 2022 günü yayınladığı bu dört sayfalık ilanı okusaydı.

HSK'nın aldığı kararlar ve müfettişlerin yaptığı tespitlerden oluşan ilan, Türkiye'nin karanlık bir dönemine ışık tutan  çok önemli bir belge olmuş.

Kesip saklamakta yarar var!

 

(kaynak: sözcü) 


Haber Yorumları

  • s.gokmen17-05-2022 19:57

    Maalesef HSK İlanını bulamıyoruz. Sanırım medyadan silinmiş Nerede bulabiliriz?

Yorum Yazın