Halk Plajı halka kapatıldı. Bodrum Cennet Koyu'nda neler oluyor?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Halk Plajı halka kapatıldı. Bodrum Cennet Koyu'nda neler oluyor?
Abone ol
Bodrumhaber.com internet haber sitesi yazarlarından Mustafa Gündoğ, Bodrum Belediye Meclisi'nde alınan kararları gündeme getirdi ve Cennet Koyu'ndaki belediye ait parsellerin durumunu okuyucularıyla paylaştı. Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın sahibi olduğu ve kendi yazlık malikanesinin bulunduğu Cennet Koy’daki skandallar zinciri Bodrumluların büyük tepkisini çekti.

KAMU YOLUNU DEMİR KAPIYLA KAPATTILAR
Özellikle Eczacıbaşı Ailesi’nin malı olan dev arazinin yanı başındaki kamu yolunun demir kapıyla halkın geçişine kapatılması Bodrumlulara “Eczacıbaşı da bunu yaparsa” dedirtti…

Fakat, Eczacıbaşı arazisindeki tek skandal bu değildi… Kamuya açık olması gerekirken, Eczacıbaşı malikanesinin servis kapısı olarak kullanılan bu yolun demir kapı ile kapatılmasıyla birlikte, Cennet Koy’un en güzel plajı olan halk plajının girişi de engellenmiş oldu.

“HALK PLAJINI” HALKA KAPATTILAR!
Bülent Eczacıbaşı ve Oya Eczacıbaşı bu sayede, halkın kullanımına açık olması gereken plajı “özel plaj” haline getirmiş oldu… CİMER, Bodrum Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı’na çok sayıda şikayette bulunduğu öğrenilirken, skandallar zincirinin sadece kamu yolunu demir kapı ile kapatmak ve halk plajını “özel plaj” haline getirmekle sınırlı olmadığı öğrenildi.

DENİZE MERMER TOZU DÖKTÜLER
2. derece doğal SİT alanı özelliği bulunan arazinin üzerine, yasak olması ve ciddi yaptırımlar bulunmasına rağmen yine Eczacıbaşı arazisine özel; kabanalar, deckler, güneşlenme alanları ve teraslar inşa edildi.

İşin asıl ilginç ve doğa açısından üzüntü verici konusu ise özel plaja çevrilen halk plajına komşu olan ikinci deniz kıyısı alanda yaşanıyor… Bodrumluların aktardığı ve CİMER’e de konu olan şikayetlere göre “beyaz kum” efekti yaratmak için söz konusu ikinci plaj alanına; insan sağlığı ve deniz canlılarının yaşamını tehlikeye sokan mermer tozu döküldü. Üstelik mermer tozu uygulaması, sadece kara alanına değil, deniz içine de uygulandı.

Konuyla ilgili Bodrumhaber.com yazarı Mustafa Gündoğ, “Eczacıbaşı Buna Tenezzül Eder mi?” başlıklı yazısında skandallar zincirine dikkat çekerek, “Gücü gücü yetene, bakalım öyle mi olacak” diye sordu ve Yerinde Kent Konseyi Üyesi Mirbahattin Demir tarafından çekilen mermer tozu çuvallarının fotoğraflarını paylaştı.

İSKELELER VE YAPILAR DA KAÇAKMIŞ!
Öte yandan, Eczacıbaşı Ailesi’nin Bodrum’daki arazi talanının bir başka adımı ise kaçak yapı ve kaçak iskeleler boyutunda yaşandı. Arazinin uydu görüntülerinde onlarca imar affından yararlanılmış onlarca kaçak yapı ve iki adet kaçak iskele dikkat çekiyor. İşin en ilginci ise; üzerinde herhangi bir yapı olmamasına rağmen, bazı alanların sanki yapı varmış gibi imar affına sokulmuş olması.

YENİ BİR DOĞA TALANI MI YAŞANACAK?

Uydu görüntüsü üzerinde söz konusu alanları belirleyip, belgeleriyle birlikte suç duyurusunda bulunan Bodrumlular, üzerinde yapı olmamasına rağmen imar affına sokulmuş alanların önümüzdeki yıllarda “Zaten imar affından yararlanıldı” diyerek yeni kaçak yapıların hazırlığı olduğuna dikkat çekiyorlar. 

ECZACIBAŞI’NDAN AÇIKLAMA
İddialarla ilgili olarak Eczacıbaşı’ndan yazılı bir açıklama yapıldı.

Yapılan açıklamada, demir kapıyla kapatıldığı öne sürülen bölümde herhangi bir kamu yolu olmadığı belirtilerek, fiziki şartlar nedeniyle burada bir yol açılmasının mümkün olmadığı vurgulandı.

İlgili kurumların da daha önce benzer iddialar nedeniyle yerinde inceleme yaparak, durum tespiti yapıldığı vurgulanan açıklamada,  ''Söz konusu alandan yol açılamayacağını teyid etmişlerdir. Halk plajına girişi engellemek gibi bir uygulama kesinlikle söz konusu değildir.'' ifadelerine yer verildi.

Ayrıca arazinin Eczacıbaşı ailesine ait olan bölümünde yasa dışı bir uygulama yapılmadığı, kamu mülkiyetinde yer alan alanlardaki kullanım için de tüm yasal başvuruların yapılarak, ecrimisil ödendiği kaydedildi.

Gazeteci ve bodrumhaber.com Yazarı Mustafa Gündoğ'un kaleme aldığı "Eczacıbaşı Buna Tenezzül Eder mi?" başlıklı ilk makalesi şöyle:

Bodrum Belediye Meclisi 5 Eylül 2019 yılında bir karar alır “2019-111 Sayılı 5.9.2019 Tarihli Meclis Kararı”

Nedir bu karar;

“Mülkiyeti Belediyemize ait, İlçemiz Göl Mahallesi, tapunun N18-C-14-A-3-D pafta, 104 ada, 6 parsel numarasında kayıtlı 1.150,18 m² yüzölçümlü arsa niteliğindeki taşınmazın, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 18/e maddesine istinaden, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun ilgili maddelerine göre satışının yapılmasına ve konuya ilişkin Encümene yetki verilmesine, oy çokluğu ile karar verilmiştir.”

Bodrum Belediye Meclisi’nde, bu gündem maddesiyle ilgili görüşümü beyan etmiştim. Yer Cennetkoy’ da Cennet Koyu Turizm A.Ş ye ait parselin bitişiğinde, imar planında günübirlik tesis alanı olarak görünmekteydi.

Ne hikmetse Cennet Koyu Turizm A.Ş; “Bu parsel bizim terkimiz, imar planında değişiklik yapıldı, şartlı bağış yeşil alan olarak terk etmiştik bize geri verin, ama biz bedelsiz istemiyoruz, ihaleye çıkarılsın.” diyerek satışını istemişti.

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın bu işle ilgili yetkilendirdiği kişiler, o tarihte, bu talebin haklı olduğunu ve satışa gidilmesi gerektiğini mecliste savunmuşlardı.

Sonraki yazılarımda bu savunulan şeylerin kanuni bir dayanağı olmadığını anlatmıştım. Nedense o parsel o gün, bu gündür ihaleye çıkarılmadı.

“İyi ya satılmamış işte.” diyebilirsiniz.

Ben yazdım satışa engel oldum, demeyeceğim lakin; Eczacıbaşı’na satılması için, canla başla kendilerince hukuksal dayanak üretenler, neden satışa çıkarılmadığını söylemek zorunda.

Belediye Meclis Kararı neden uygulanmadı…

Belediye Meclis Üyeleri, böyle bir soru sormamıştır elbette, hatta ve hatta konuyu unutmuşlardır dahi. Nasıl olsa ayda bir, 2 saat oturarak bu işi icra etmekteler.

Yoksa Eczacıbaşı almaktan mı vazgeçti diyeceğim, bu da pek inandırıcı olmayacak…

Cennet Koyu Turizm A.Ş parseline bitişik, Bodrum Belediyesi’ne ait üç adet parsel bulunuyor. Diğerleri yapılaşmaya uygun olmadığı için; “nasıl olsa o parsellere inşaat yapılamaz, kimse de almaz, biz büyük olanı alalım kimseyi de bu koya sokmayalım.” diye mi düşündüler bilinmez, ancak gerçek tam da böyle.

Bir iddiaya göre; yine mülkiyeti Bodrum Belediyesi’ne ait olan 290 metre karelik, Göl 104 Ada, 5 Parsel için, olmayan binaya yapı kayıt belgesi alınmış, ben Bülent Eczacıbaşı’nın bu tür bir şeye tenezzül edeceğini düşünmedim, ancak kendine ait olan alanda olmayan binalara da yapı kayıt belgesi alındığı söylenmekte.

16 metre karelik diğer parsele rağbet yok, nasıl olsa bu alanları kendi alanı gibi kullanmakta, diye düşünüyorum.

Bu tür işlere tenezzül eder mi etmez mi zamanla göreceğiz…

Belediye 2019 yılında satmaya karar verdiği arsanın gidiş yolu Eczacıbaşı Malikanesi’nin servis giriş kapısı. İhaleye çıkmış olsa, gidip görmek isteyenler, ihale konusu parsele ulaşamayacaklar. Girip ihaleyi alsalar, bu yol açılır mı bilinmez.

Bu Yol Açılacak mı?

Her şeyden önce; kıyılar kamuya açık olduğu için, bu yolların belediye tarafından açılması gerekir. Madem arsayı satacaksın yolu aç, düzenle ki arsa ihalede daha fazla fiyata alıcı bulsun.

Yoksa Belediye bu parseli sattı da, bizim haberimiz mi yok..

Konuyu tekrar araştırırken bazı iddialar kulağıma geldi. Özellikle kıyı kesiminde iskele ,kabanalar, güneşlenme terasları, sahile şu beyaz mermer tozundan döküldüğü, belirli bir alanın mandarine kiraya verdiği, gibi.

Bodrum Belediyesi’ne ve Cimer üzerinden konuyla ilgili bakanlığa çok sayıda şikayette bulunulmuş, bakalım yetkililer ne yapacak?

Özellikle Bodrum Belediyesinin ne yapacağını merak ediyorum, hani garibanın binasını yıkarken kahraman olanlar var ya.


Bu Fotoğraf; Yerinde Kent Konseyi Üyesi Mirbahattin Demir Tarafından Çekilmiştir.

Gücü gücü yetene, bakalım öyle mi olacak…

Soruyorum; neden satmadınız?  Madem satmadınız, yetki aldığınız belediye meclisine konu hakkında bilgi verdiniz mi?

O yol Açılacak mı?

Vesselam…

Gazeteci ve bodrumhaber.com Yazarı Mustafa Gündoğ'un kaleme aldığı "Eczacıbaşı Suçunu İtiraf Etti… Cennet Koyu İşgal Ettik…?" başlıklı ikinci makalesi ise şöyle:

Dün yayınladığım  “Eczacıbaşı Buna Tenezzül Eder mi?” başlıklı yazım üzerine, Eczacıbaşı Holding A.Ş ‘den, Medya İlişkileri Direktörü Cem Tanrıkılıcı imzalı bir açıklama geldi.

“Açıklamamızın okurlarınızla paylaşılmasını rica ederiz.” Tabii ki paylaşırım, hem de seve seve. Sizin; kabahatinizin ötesinde, suçunuzu itiraf ettiğiniz açıklamanızı yayınlamak, yazımın ne kadar doğru olduğunun ispatıdır.

Eczacıbaşı suçunu itiraf ediyor…

“kamu mülkiyetinde bulunan alanlardaki kullanım için de tüm yasal başvurular yapılmış ve ecrimisil ödenmektedir.” bu itirafında diyor ki; “biz işgalciyiz, devletin kurumları bizi tespit etti ve ceza yazdı.” “Ecrimisil; Haksız İşgal Harcıdır…” Yani orada haksız bir işgal var ve bunun harcını ödüyoruz, diyorlar açıklamada.

Ecrimisil ödeyince oralar sizin mi oluyor, ben söyleyeyim, elbette sizin olmuyor. Ecrimisil tutanağını tutanların, işgale son vermesi gerekiyor. Demek ki; işlemi yapan memur ya görevini yapmadı, ya da yaptı da siz görevliler gittikten sonra işgale devam etmenin sakıncası olmadığını düşündünüz.

Ve İşgal Devam ediyor. Gerçek şu ki Eczacıbaşı Holding işgali kendisinde hak görüyor.

“Haberde yer alan ve demir kapıyla kapatıldığı iddia edilen bölümde herhangi bir kamu yolu olmadığı gibi, fiziki şartlar nedeniyle burada bir yol açılması dahi mümkün değildir.”

Ortada bir demir kapı olduğu gerçek…

Ancak; orada bir yol yokmuş, yol açılması da mümkün değilmiş. Siz demir kapıyı kaldırın, biz yolumuzu açarız, endişeniz olmasın. Orada kamuya terk edilmiş bir imar yolu var ve siz bu yolun açılmasını engelliyorsunuz.

Ne demiştim “Gücü Gücü Yetene”

“İlgili kurumlar da daha önce benzer iddialar nedeniyle yerinde inceleme yaparak bu durumu tespit etmişler ve söz konusu alandan yol açılamayacağını teyit etmişlerdir.”

İlgili kurumlardan gelip bu durumu tespit eden kişi ve kişileri merak ettim doğrusu. Adlarını ve kurumlarını açıklarsanız, bizde neye hizmet ettiklerini anlayabiliriz.

“Halk plajına girişi engellemek gibi bir uygulama kesinlikle söz konusu değildir.”

Yani orada bir plaj var, ama gitmek için yol yok öyle mi?

Bodrum Belediyesi mülkiyetinde olan ve Cennet Koyu Turizm A.Ş ye ait olan parsele bitişik, üç adet gayrimenkul bulunmaktadır. Yapılan imar planlarında; oluşturulan parseller için yola cephe verme şartı vardır. Ve bu parsellerden bir tanesini almak için belediyeye başvuru yaptınız.  Neden? Yarın bir gün birisi alır veya kiralar ise, keyfiniz bozulmasın diye.

Ne hikmetse Bodrum Belediyesi, Belediye Meclisinden size satmak amaçlı yetki almasına rağmen ihale etmedi. Sanırım bu açıklamanızda da, size belediyeden birileri kılavuzluk yaptı. Diğer iki parsel için alım talebiniz yok, çünkü yapılaşmaya uygun olmadığından sizin için sakınca oluşturmuyor.

Açıklamada ;

Deniz kıyısına “QUARTZ” sermedik denilmemiş. (Bir rivayet sahilden numune alınmış, sağlığa zararlı bir duruma rastlanmamış. Kimin sağlığı acep?)

Kaçak Binalarımıza, Yapı Kayıt Belgesi Almadık,

Belediye’nin arsasında, yapılmamış binaya, Yapı Kayıt Belgesi almadık,

Kamu alanında kaçak yapılarımız var veya yok denilmemiş.

İskeleler kaçak denilmemiş.

Ne denilmiş….

“Kıyılar Halka aittir, lakin yolunuz yok kullanamazsınız. Biz sahili işgal ettik, parasını da ödüyoruz. İlgili kurumlar yaptıkları denetimde, bizi haklı buldular.” denilmiş.

Haksız olsaydınız şaşardım zaten.

Sermaye sever Bodrum Belediyesi “adam kayırmıyoruz” demişti, belki bu konuda bir açıklamada bulunur. Bu alandaki belediye mülklerine giden yol açılmalı ve o alanlar halkın kullanabileceği hale getirilmelidir.

Orası Cennetse, biz günahkar değiliz.

Vesselam...

Eczacıbaşı Holding Tarafından Yapılan Açıklama ;

“Sayın bodrumhaber.com editörleri,

Sitenizde yer alan, “Bodrum’da Eczacıbaşı skandalı” başlıklı haber, gerçekleri yansıtmamaktadır.”

“Haberde yer alan ve demir kapıyla kapatıldığı iddia edilen bölümde herhangi bir kamu yolu olmadığı gibi, fiziki şartlar nedeniyle burada bir yol açılması dahi mümkün değildir. İlgili kurumlar da daha önce benzer iddialar nedeniyle yerinde inceleme yaparak bu durumu tespit etmişler ve söz konusu alandan yol açılamayacağını teyid etmişlerdir. Halk plajına girişi engellemek gibi bir uygulama kesinlikle söz konusu değildir.”

Arazinin Eczacıbaşı ailesine ait olan bölümünde yasa dışı hiçbir uygulama yapılmamış olup, kamu mülkiyetinde bulunan alanlardaki kullanım için de tüm yasal başvurular yapılmış ve ecrimisil ödenmektedir.”

Açıklamamızın okurlarınızla paylaşılmasını rica ederiz.”

ECZACIBAŞI HOLDİNG MEDYA İLİŞKİLERİ DİREKTÖRÜ CEM TANRIKILICI TARAFINDAN SİTEMİZE GÖNDERİLEN AÇIKLAMA ŞÖYLE:

Sayın muhalif.com editörleri, 
 
Sitenizde yer alan, “Halk plajı halka kapatıldı” başlıklı haber, gerçekleri yansıtmamaktadır. 
 
Haberde yer alan ve demir kapıyla kapatıldığı iddia edilen bölümde herhangi bir kamu yolu olmadığı gibi, fiziki şartlar nedeniyle burada bir yol açılması dahi mümkün değildir. İlgili kurumlar da daha önce benzer iddialar nedeniyle yerinde inceleme yaparak bu durumu tespit etmişler ve söz konusu alandan yol açılamayacağını teyid etmişlerdir. Halk plajına girişi engellemek gibi bir uygulama kesinlikle söz konusu değildir. 
 
Arazinin Eczacıbaşı ailesine ait olan bölümünde yasa dışı hiçbir uygulama yapılmamış olup, kamu mülkiyetinde bulunan alanlardaki kullanım için de tüm yasal başvurular yapılmış ve ecrimisil ödenmektedir.
 
Açıklamamızın okurlarınızla paylaşılmasını rica ederiz. 

Saygılarımızla, 
 

 


Yorum Yazın