Hayatın en önemli dengesi alma – verme dengesi, bilerek ya da bilmeyerek bir alışveriş içindeyiz aslında. Biz birine bir yardım yapıyoruz, bizim ihtiyacımız olduğunda da bu yardım başka yerden geliyor (bazen aynı kişiden bazen değil) evrenin enteresan bir sistematiği var. Yardımlaşmayı ve paylaşmayı seven bir toplumuz, bizde olanı paylaşmak kadar güzel bir şey yok. Fakat biraz da fazla vericilik üzerine kurgulanmış hayatlar yaşıyoruz özellikle bir nesil, verici ol, sen almasan da olur diye büyütüldü ve kendinden vererek de olsa yardım etmeyi bununla birlikte başkalarını ön plana koymayı öğrendi…
Almayı bilmeyen ama vermeyi seven insanlar var, onlar hiçbirşeye ihtiyaçları yokmuş gibi davranır ve karşıya sonsuz vericilik yaparlar aslında bunun altında sevin beni, ihtiyaç duyun bana vardır. Bizim toplumumuzda en çok söylenen laftır “Saçımı süpürge ettim sana”! Ne yazık ki en büyük hata da budur aslında, kendini yok sayarak başkalarına yardım etmek ve fazla verici olmak.
Her ilişkide alma – verme dengesi bozulduğunda o ilişki bozulmaya ve bitmeye mahkumdur. Bunun içinde aslında aile ilişkileri, kardeşlerle ilişkiler, eşiniz veya sevgiliniz ile ilişkilerde dahildir. Hangi alanda dengeyi bozarsanız, o alan size sorun olarak geri döner. Yine çok duyduğumuz laflardan birisi ben onun için herşeyi yaptım ama o beni terk ettidir! Neden acaba? çünkü dengesi bozulan her alışveriş içinde enerji dengesi de bozulmuş demektir. Karşı taraftaki sürekli almaya alıştığı için artık diğer tarafın isteklerini çokta önemsemez. O yüzden her ilişkide anne – çocuk, karı – koca hatta arkadaşlar arasında bile alış – veriş dengede olmalıdır. Bunu yaptıklarının karşılığını beklemek olarak algılamayın sadece kendi hayatının önüne geçecek şekilde ve kendini zarara sokarak yardım etmek olarak algılayın.
Eğer evren insanları aracı ederek size birşey veriyorsa alın, bu bir kahve olabilir, ufak bir hediye ya da başka birşey, almazsanız ben birşeyleri hak etmiyorum demek olur, sadece aynı kişiye kendinizden ödün vererek fazla vericilik yapmayın, ondan sonra işte nankör lafını duyarız sebebi de aslında yapılanların karşılığı beklenmiş ama alınamamıştır. Bu ille ben ona hediye aldım o da bana alsın demek değildir, onun sizi bir gün dinlemesi, ihtiyacınız olduğunda yanınızda olması da bu alışverişin içindedir ama dikkat edin siz onun hayatını daha konforlu yapıyorsunuz diye sizi hayatında tutan insanlara bu biraz tehlikelidir işte! Almayı biliyor musunuz? En son size ne teklif edildiğinde geri çevirdiniz? Kime saçınızı süpürge eder derecede vericilik yapıyorsunuz? Kendinizin hangi haklarından vazgeçtiniz? Kendinizi önceliğe koymak kötü değildir, sizi iyi olursanız etrafınızdaki herkes iyi olur. O yüzden bugün bu konuyu bir gözden geçirmek iyi gelebilir size, sevgiyle…
Yorum Yazın