Yeni Şafak yazarı Özgür Bayram Soylu, Türkiye’de hızla büyüyen obezite sorununa karşı radikal bir öneriyle gündeme geldi. “Obezite vergisi alınsın” başlıklı yazısında, marketlerde şekerli ve işlenmiş ürünlerin promosyonlarla teşvik edilmesini eleştiren Soylu, bu durumun toplumun beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkilediğini söyledi.
Soylu, şekerli içecekler, paketli atıştırmalıklar ve ultra işlenmiş gıdalara uygulanacak özel bir verginin tüketici davranışlarını değiştirme gücüne sahip olduğunu belirterek, şu gerekçeleri sıraladı:
Fiyat artışı, özellikle gençler ve düşük gelir gruplarında tüketimi azaltabilir.
Üreticiler, ürün içeriklerinde daha az şeker ve tuz kullanmak zorunda kalabilir.
Vergi gelirleri, sağlık kampanyaları, okul beslenme programları ve sağlıklı gıda sübvansiyonlarına aktarılabilir.
Soylu, bununla da kalmayarak tartışmalı bir öneri daha getirdi: Belirli bir vücut kitle indeksinin üzerinde olan ve bunu yaşam tarzı tercihiyle sürdüren bireyler için “yaşam tarzı vergisi” uygulanabileceğini savundu.
Soylu, yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün fast food aslında ‘slow death’ paketidir. Bir tarafta diyetisyenler ‘şekerden uzak durun’ derken diğer tarafta market rafları ‘iki al bir bedava’ diye bağırıyorsa, hangi sesin kazanacağı bellidir. Obezite vergisi zorunlu bir politika seçeneğidir. Kişi istediği kadar yesin, ama bu tercih toplumun gözünde artık bedeli olan bir davranış olmalıdır.”
Soylu’nun “obezite vergisi” ve “yaşam tarzı vergisi” çıkışı sosyal medyada şimdiden tartışma konusu oldu.