Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında Türk Ceza Kanunu’na (TCK) 2022 yılında eklenen ve kadınlara karşı işlenen suçlarda ceza alt sınırını yükselten düzenleme, uygulamada bazı tereddütleri beraberinde getirdi. “Kadına karşı işlenen suçlarda cezanın alt sınırı 6 aydan az olamaz” hükmünün, 18 yaş altı kız çocuklarını kapsayıp kapsamadığı tartışma konusu olmuştu.
Bazı bölge adliye mahkemeleri, “kadın” ifadesinin nüfus kaydındaki cinsiyete dayalı olduğunu ve yaş şartı aranmaksızın uygulanması gerektiğini savunurken, bazı mahkemeler ise çocuk hakları bağlamında bu bireylerin farklı değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürdü.
Kayseri, Konya ve Van bölge adliye mahkemeleri düzenlemenin tüm kadın bireyleri kapsadığını belirtirken; Antalya, Trabzon ve Kayseri’nin farklı daireleri, “kadın” kavramının toplumsal algıda yetişkin bireyleri ifade ettiğini savundu.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, oluşan bu içtihat farklılığını gidermek üzere emsal bir karar verdi. Sabah gazetesinde yer alan habere göre, daire kararında şu ifadelere yer verildi:
“Kanun koyucu, düzenlemeyi cinsiyet esasına dayalı olarak yapmıştır. Yaş konusunda herhangi bir sınırlama getirilmemiştir. Bu nedenle nüfus kayıtlarında cinsiyeti ‘kadın’ olarak belirtilen tüm bireyler, yaşlarına bakılmaksızın söz konusu ceza artırımı hükmünden yararlanacaktır.”
Bu karar ile birlikte, kadınlara karşı işlenen suçlarda ceza alt sınırını yükselten 7406 sayılı Kanun’un, yalnızca yetişkin kadınları değil, 18 yaş altı kız çocuklarını da kapsadığı kesinleşmiş oldu.
Yargıtay’ın bu kararı, benzer davalarda uygulanacak hukuki çerçeveyi netleştirirken, kadın hakları ve ceza hukukunda önemli bir içtihat olarak kayda geçti.