Hükümet, bu uygulamanın ‘kabul edilemez bir öldürme yöntemi’ olduğunu belirterek, alternatif yöntemler için rehberlik yayınlayacağını duyurdu.
Bu karar, 2022'de yürürlüğe giren Hayvan Refahı Yasası'na dayanıyor. Yasaya göre, on bacaklı kabuklular gibi ıstakoz, yengeç, karides ve kafadan bacaklı yumuşakçalar, ahtapot ve kalamar, acı hissedebilen duyarlı varlıklar olarak tanınıyor.
Londra Ekonomi Okulu'nun (LSE) hazırladığı rapor, bu hayvanların memeliler gibi ağrı ve acı duyduğunu bilimsel olarak kanıtlamıştı.
Hayvan hakları örgütleri, canlı kaynatmanın hayvanlara birkaç dakika süren yoğun acı verdiğini vurguluyor. Crustacean Compassion örgütünün başkanı Dr. Ben Sturgeon, "Canlı hayvanların kaynar suya atılması işkencedir ve tamamen önlenebilir. Elektrikle sersemletme gibi insani alternatifler mevcut" dedi.

ISTAKOZU CANLI OLARAK KAYNATMAK TÜRKİYE'DE YASAK MI?
Türkiye'de ıstakozun canlı olarak haşlanmasını açıkça yasaklayan özel bir yasa veya yönetmelik bulunmamaktadır.
ürkiye'deki mevcut 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, hayvanlara kasıtlı olarak kötü muamele edilmesini ve acı çektirilmesini genel olarak yasaklar. Ancak bu kanun maddeleri, şu anki uygulamada deniz ürünleri restoranlarındaki pişirme tekniklerine (canlı haşlama gibi) yönelik bir yaptırım aracı olarak kullanılmamaktadır. Yani bir restoranın ıstakozu canlı pişirmesi nedeniyle ceza aldığı bir emsal karar veya yasal engel yoktur.
Hangi ülkelerde yasak, hangilerinde değil?
Bu yasak, Norveç, İsviçre ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde zaten uygulanıyordu. İngiltere'nin kararı, hayvan refahı stratejisinin bir parçası olarak avcılık kurallarının sıkılaştırılması, kafesli tavukçuluğun yasaklanması ve elektrikli şok tasmalarının kısıtlanması gibi diğer değişikliklerle birlikte geliyor.
Avrupa Birliği genelinde zorunlu yasak yok, ancak bazı bölgelerde, örneğin İtalya'da buzda saklama kısıtlaması gibi kısmi kurallar var.
Kanada ve Avustralya'nın bazı eyaletleri gibi yerlerde tavsiye ediliyor ama ülke çapında yasak değil.
Amerika Birleşik Devletleri'nde federal düzeyde yasak yok. Hayvan zulmü yasaları eyaletlere göre değişiyor, ancak kabuklular (ıstakoz, yengeç vb.) genellikle bu yasaların kapsamına alınmıyor. PETA gibi örgütler dava açsa da mahkemeler genellikle bunu zulüm olarak kabul etmiyor.
Roma İmparatorluğu’na dayanıyor
Istakozların canlı olarak kaynatılmasıyla ilgili ilk kayıtlar, Roma İmparatorluğu dönemine, birinci yüzyılda ünlü aşçı Caelius Apicius'un tariflerine dayanıyor. O dönemde bu yöntemin, bakteri riskini azaltmak için tercih edildiği belirtiliyor.
Istakozlar, daha sonra Kuzey Amerika'da ucuz ve ‘fakir yemeği’ olarak görülüyordu. Kölelere ve mahkumlara veriliyordu. Ancak 1880'lerden itibaren 'lüks bir yiyecek' haline geldi.
Günümüzde bilim, ıstakozların acı hissedebildiğini kanıtlasa da gelenek birçok yerde devam ediyor.