İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5021 %-0.01
49,6342 %-0.11
5.742,38 % -0,18
92.569,90 %-1.356
Ara
Muhalif. GÜNDEM İmamoğlu: "Yıllar geçiyor, nesiller değişiyor; darbe zihniyeti ise asla değişmiyor"

İmamoğlu: "Yıllar geçiyor, nesiller değişiyor; darbe zihniyeti ise asla değişmiyor"

Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir deklarasyon yayımladı. İmamoğlu, "Yıllar geçiyor, nesiller değişiyor; darbe zihniyeti ise asla değişmiyor. Yine millet iradesi çiğneniyor. Yine hukuk hiçe sayılıyor. Çünkü koltuğunu kaybetmekten korkanlar, böyle istiyor. Demokrasi, adalet ve barış bir avuç muhterisin elinde can çekişiyor. Birliğimiz ve dirliğimiz ağır yaralar alıyor." dedi.

KAYNAK: HABER MERKEZİ
Okunma Süresi: 3 dk

Ekrem İmamoğlu'nun tutuklu bulunduğu cezaevinden yayımladığı deklarasyonda şu ifadeler yer aldı:

"Aziz milletim; darbecilerin atadığı Yassıada Mahkemesi Başkanı, merhum Başbakan Adnan Menderes’in savunma hakkını engellerken, hukuku hiçe sayarak şu sözleri söylüyordu: “Sizi buraya tıkan güç böyle istiyor.” Aradan 65 yıl geçti, darbecilerin “iradesinde” değişen hiçbir şey olmadı: Cumhurbaşkanı adayı olmak suç, diplomalı olmak suç, kreş açmak ve yurt yapmak suç… Savunma hakkım engelleniyor, görüntüm, sesim ve sosyal medya hesabı açmam yasaklanıyor… Yıllar geçiyor, nesiller değişiyor; darbe zihniyeti ise asla değişmiyor. Yine millet iradesi çiğneniyor. Yine hukuk hiçe sayılıyor. Çünkü koltuğunu kaybetmekten korkanlar, böyle istiyor. Elektrikli sandalye ne kadar sandalye ise, bunların demokrasisi de o kadar demokrasidir.

'Tuğla gibi' dedikleri iddianamenin 'sunta gibi' bile olamaması bir yana, çırpındıkça batan iktidar partisinin siyaseti de büyük bir savrulma yaşıyor. Verilen sözler tutulmuyor, sahte hayallerle milletimiz kandırılmak isteniyor. İçi boş suçlamalarla, cezaevlerinde yatan insanların sayısı yıllardır artıyor ve en önemlisi bu milletin duası olan terörden kurtulma, barış ve demokrasi içinde birlik olma iradesi, çapsız bir koltuk siyasetinin malzemesi haline getiriliyor. ‘Terörsüz Türkiye, devletimizin ve milletimizin projesidir’ diyenler, göz göre göre bu projeyi manipüle ve sabote ediyor. Milletin yarısından fazlasını karşısına alarak yol yürüyebileceğini zannedenler, barış umutlarını katlediyor.

“Adalet ve demokrasi her gün daha fazla darbe yiyor”

Bütün bunlar yaşanırken, adalet ve demokrasi her gün daha fazla darbe yiyor. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, AİHM kararına rağmen, tahliye edilmiyor. Can Atalay ve niceleri, AYM kararlarına rağmen, serbest bırakılmıyor. Şartlı tahliye koşullarını sağlayan Selçuk Mızraklı, hala özgürlüğüne kavuşamıyor. Tüm Türkiye, seçimlerde kaybetmekten korkanların yargı eliyle yürüttüğü millet iradesine darbe sürecini konuşuyor. Demokrasi, adalet ve barış bir avuç muhterisin elinde can çekişiyor. Birliğimiz ve dirliğimiz ağır yaralar alıyor.

“İnsanımız mutsuz, umutsuz ve çaresizken Türkiye ayağa kalkamaz”

İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un mısraları ise içinde bulunduğumuz tehlikeye dair bizleri uyarıyor: “Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.” Milletimiz birlik olduğu müddetçe, Türkiye’yi hiçbir güç yıldıramaz. Demokrasi ve adalet hâkim olduğu müddetçe, kimse devletimizi sarsamaz. Fakat insanımız mutsuz, umutsuz ve çaresizken Türkiye ayağa kalkamaz. Bölerek, bölünerek yürütülen siyaset kimseye kazandırmaz. Kaybeden ise herkes olur. Milletin iradesinin üstünde hiçbir güç yoktur ve bu irade elbet seçim günü geldiğinde yetkisini kullanacaktır.

“Türkiye'nin meselesi seçimler değil, gelecek nesillerdir”

Ancak Türkiye’nin meselesi gelecek seçimler değil, gelecek nesillerdir. Adalet duygusudur. Demokrasi ve hukuk bilincidir. Teknolojide, bilimde, sanatta, ekonomide, sanayide, ticarette, tarımda ve daha birçok alanda başarmak zorundayız. Demokrasi mücadelemizi vereceğiz. Milletin iktidarını kuracağız. Devleti adalete, milleti umuda, refaha ve huzura kavuşturacağız Edirne’den Ardahan’a, yurdumuzun her yanında çalışacak ve Türkiye’yi ayağa kaldıracağız. Zafer milletimizin olacak! Sizleri hasretle selamlıyorum."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *