İstanbul
Parçalı az bulutlu
25°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,8526 %0,58
47,8160 %0,64
4.403,71 % 0,09
123.429,99 %2.902
Ara
Muhalif. GÜNDEM İBB operasyonunda tutuklanan Elif Atayman 'Afyon işkencesi'ni anlattı: "Bileklerim kelepçeden mor, yerde yatıyorum"

İBB operasyonunda tutuklanan Elif Atayman 'Afyon işkencesi'ni anlattı: "Bileklerim kelepçeden mor, yerde yatıyorum"

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik operasyon çerçevesinde avukatlarından habersiz bir şekilde Silivri’den Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Medya A.Ş eski Genel Müdürü Dr. İpek Elif Atayman, uğradığı kötü muameleyi anlattı ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a çağrı yaptı. Atayman, “‘Bir parça ekmekle, 7,5 saat bileklerim kelepçeli hâlde, bir metrekarelik zırhlı bir kabinin içinde Afyon’a sevk edildim. Bileklerim kelepçeden mor. Yerde yatıyorum... Tutuklular devletimize emanettir’ diyordunuz; böyle mi sahip çıkılıyor? Bu fiziki ve psikolojik şiddete, bu işkenceye son verin” dedi.

KAYNAK: HABER MERKEZİ
Okunma Süresi: 3 dk

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanarak görevden alınması ile başlayan operasyonlarda tutuklanan Medya A.Ş eski Genel Müdürü Dr. İpek Elif Atayman, 5 Haziran tarihinde avukatlarından habersiz Silivri’den Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi’ne sevk edilmişti. Atayman, sevk sürecinde yaşadıklarını “Afyon işkencesi” başlığıyla kaleme aldı.

“Herhangi bir suçum olmadığı için adaletin tecelli edeceği inancıyla serbest kalmayı sükûnetle beklerken Afyon’a sevk ile en somut halini alan fiziki ve psikolojik şiddet, yaşanan süreci paylaşmayı gerekli kıldı” ifadelerini kullanan Atayman, şunları kaydetti:

“72 gün hücrede, ardından 5 gün koğuşta tutuldum. Sonra bir parça ekmekle, 7,5 saat bileklerim kelepçeli hâlde, bir metrekarelik zırhlı bir kabinin içinde Afyon’a sevk edildim. Bileklerim kelepçeden mor. Burada yerde yatıyorum. Eşyam çöp torbasında. Haftada sadece bir kez, 10 dakikalık görüşme hakkım var. Bu bir yargılama değil, bu açık bir cezalandırmadır… MASAK kaydım yok, HTS kaydım yok, şüpheli mal varlığım yok. 20 aylık genel müdürlük dönemine dair tüm belgeler yargıda; tek bir yasadışı, mevzuat dışı hizmetim yok. Aksi yönde bir soru da sorulmadı. Benden istenen nedir, hangi gerekçeyle bu muameleye maruz kaldığımı anlamıyorum. Görev yaptığım süre içinde makam aracını mütevazı bir araç ile değişerek kurum menfaatini gözettim. Genel müdürlük kartvizitimi dahi çalıştığım kuruma masraf olmasın diye kırtasiyede bastırdım. Bu mu suçum? Afyonkarahisar’a ulaşım en hızlı 6 saat sürüyor, en yakın havalimanı 60 kilometre uzaklıkta. Ailem yaşlı insanlar… Güvenlik ve sağlık haklarım ihlal ediliyor, ziyaret ve savunma hakkım fiilen engelleniyor; kişilik haklarım ve masumiyet karinesi çiğneniyor. Bu sevk ile yalnızlaştırılarak sosyal bağlarımdan koparılıyorum. Bulunduğum koşulları hak edecek hiçbir davranışım olmadı. Bugüne dek devlete ve millete zarar verecek tek bir eylemim olmadı.”

Ailesi: Suçlama olmaksızın oradan oraya savruluyor

Atayman ailesi de yaşananların açık bir cezalandırmaya dönüştüğünü ve hukuk devleti ilkelerinin ihlal edildiğini dile getirerek “Elif, ortada suçlama olmaksızın hücre, koğuş ve cezaevi değişikliğiyle oradan oraya savruluyor. Bu ceza değilse nedir? Uygulamalar ne hukukidir ne vicdanidir. Biz sadece adalet istiyoruz. Elif’i serbest bırakın, tutuksuz yargılayın” diyerek bakanlığa çağrı yaptı.. Atayman’ın meslek hayatı boyunca tüm görevlerinde şeffaf, etik, hukuka ve idari mevzuata titizlikle uyarak hizmet sunduğunu vurgulayan ailesi, Medya A.Ş’deki görevi sırasında gösterdiği az rastlanır yönetici hassasiyetlerinin, kendileri için Atayman’ın suçsuzluğunun en değerli kanıtı ve aile olarak vicdani iç huzurlarının kaynağı olduğunu belirtti.

“Kartvizitini kendi bastıran insandan suçlu çıkmaz”

Aile, “Elif bir iletişim profesyoneli olarak haberden reklama, yayıncılıktan sinemaya uzanan geniş bir yelpazede deneyime sahip. Aynı zamanda Basın Konseyi’nde tüm iletişim faaliyetlerinin meslek ilkelerine ve ahlakına uygun yürütülmesi için fikir üretiyor, emek veriyor. Genel Müdürlük kartvizitini dahi çalıştığı kuruma masraf olmasın diyerek kırtasiyede bastıran bir insandan, bir anneden suçlu çıkmaz” diyerek tepkisini ortaya koyuyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *