İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 22 Aralık’ta Doğu Kudüs’te Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ile bir araya geliyor. İsrail basınına göre bu zirvenin arka planında, üç ülkeyi bir araya getiren Türkiye’ye yönelik ortak kaygılar bulunuyor.
Yaklaşık 15 yıl önce enerji iş birliği ile temelleri atılan ilişkilerin, artık askeri ve stratejik bir boyuta taşındığına dikkat çekiliyor. İsrail medyası, bu ortaklığın giderek bir ittifak görünümü kazandığını vurguluyor.
İsrail basını: “Üçlü ittifak” tanımı
Yunanistan ve GKRY’nin İsrail ile son aylarda derinleşen ilişkilerinin, kapalı kapılar ardında yürütülen temasların ötesine geçtiği belirtiliyor. İsrail basını, Atina ve Lefkoşa’dan farklı olarak üç ülke arasındaki yakınlaşmayı açık şekilde “ittifak” olarak nitelendiriyor.
Haberlere göre Miçotakis ve Hristodulidis hükümetleri, Doğu Akdeniz’de Netanyahu ile kapsamlı bir iş birliği inşa ediyor. Yunanistan ve GKRY, Türkiye’nin “geleneksel rakipleri” olarak tanımlanırken, ittifakın temelinde Ankara’ya karşı ortak bir duruş arayışı olduğu ifade ediliyor.
Ankara-Tel Aviv gerilimi etkili oldu
İsrail medyası, bu yakınlaşmanın İsrail ile Türkiye arasında yaşanan gerilimlerin ardından hız kazandığını yazıyor. Açık deniz doğal gaz keşifleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Siyonizm karşıtı politikaları ve Gazze’deki insani krize Türkiye’nin gösterdiği hassasiyetin Tel Aviv’i bölgede yeni müttefikler aramaya yönelttiği değerlendiriliyor.
İsrail gazetesi The Jerusalem Post, bu arayışın Yunanistan ve GKRY ile yakınlaşmayı beraberinde getirdiğini, Tel Aviv’in bu iki ülkeyi Türkiye’ye karşı “doğal ortaklar” olarak gördüğünü aktardı.
Askeri ittifak iddiaları ve çelişkili açıklamalar
İsrail basınında yer alan haberlerde, üç ülkenin “hızlı müdahale gücü” olarak tanımlanan ortak bir askeri yapı kurabileceği iddia edildi. Ancak Atina ve Lefkoşa yönetimleri bu iddiaları yalanladı.
Buna karşın İsrailli yetkililerin net bir dille yalanlama yapmaktan kaçındığı, Yunanistan ve GKRY’nin isteksiz görünmesine rağmen askeri bir ittifaka sürüklenebileceği yorumları dikkat çekti.
Enerji iş birliğiyle başlayan süreç
Üç ülke arasındaki yakınlaşmanın temelinde Doğu Akdeniz’deki doğal gaz kaynakları yer aldı. İsrail’den GKRY’ye, oradan da Yunanistan üzerinden Avrupa’ya uzanması planlanan EastMed boru hattı, ortak çıkarların somutlaştığı proje olarak öne çıktı.
Teknik zorluklar ve yüksek maliyetine rağmen ilgi gören proje, taraflara uzun süre ekonomik iş birliği gerekçesiyle ilişkileri derinleştirme imkânı sundu.
Ekonomiden güvenliğe geçiş
İsrail basınına göre, enerji alanında kurulan bu iş birliği üç ülke arasında koordinasyonu derinleştirme fırsatı yarattı. Zamanla ekonomik gerekçeler geri planda kalırken, ilişkiler güvenlik ve askeri eksene kaymaya başladı.
Atina-Tel Aviv hattında güçlenen bu ortaklığın, Doğu Akdeniz’deki dengeleri ve Türkiye ile ilişkileri nasıl etkileyeceği ise önümüzdeki dönemde yakından izlenecek.