İstanbul
Parçalı bulutlu
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7031 %0.23
50,1678 %0.06
5.902,25 % 0,77
90.486,59 %-1.956
Ara
Muhalif. BİLİM - TEKNOLOJİ Yapay zeka endişe yaratıyor ama umut da vadediyor: 5 milyar tonluk karbon umudu

Yapay zeka endişe yaratıyor ama umut da vadediyor: 5 milyar tonluk karbon umudu

KPMG’nin “Yapay Zekânın İkili Vaadi” raporuna göre yapay zekâ 2030’a kadar devasa enerji tüketecek olsa da, küresel karbon emisyonlarını 5 milyar tona kadar azaltma potansiyeline sahip. Enerji ve teknoloji liderleri, yapay zekâyı net sıfır hedeflerinde kilit bir araç olarak görüyor.

Okunma Süresi: 3 dk

Yapay zekânın hızla yaygınlaşması, artan enerji tüketimi ve karbon salımı nedeniyle küresel ölçekte soru işaretleri doğururken, KPMG’nin yayımladığı “Yapay Zekânın İkili Vaadi” raporu bu tabloya farklı bir perspektif sunuyor. Rapora göre yapay zekâ, 2030 yılına kadar Japonya’nın bugün tükettiğinden daha fazla elektriğe ihtiyaç duyacak olsa da, küresel karbon emisyonlarını 5 milyar tona kadar azaltma potansiyeline sahip.

Enerji ve teknoloji liderleri yapay zekâya güveniyor

Küresel çapta 1200’den fazla enerji ve teknoloji yöneticisinin görüşlerine dayanan rapor, sektörün yapay zekâya büyük ölçüde olumlu baktığını ortaya koyuyor. Enerji üreticilerinin yüzde 92’si önümüzdeki üç yıl içinde yüzde 10’dan fazla büyüme beklerken, yüzde 97’si yapay zekâyı net sıfır hedeflerine ulaşmada net bir pozitif unsur olarak tanımlıyor. Katılımcıların yüzde 87’si ise yapay zekânın bu süreçte merkezi bir role sahip olduğunu düşünüyor.

Veri merkezlerinin enerji ihtiyacı hızla artıyor

Raporda, veri merkezlerinin yapay zekâya bağlı enerji kullanım payının yüzde 8’den yüzde 36’ya çıkacağı öngörülüyor. Buna rağmen şirketlerin yalnızca yüzde 30’u kısa vadede yapay zekânın kendi enerji verimliliğini artırmaya öncelik veriyor. Yöneticilerin yüzde 96’sı temiz enerjinin, yapay zekânın artan enerji talebini karşılayabileceğine inanıyor. Ancak katılımcıların yüzde 33’ü, şebeke altyapısındaki yetersizlikleri önemli bir engel olarak görüyor.

Yenilenebilir enerji ve yerinde üretim öne çıkıyor

Araştırmaya göre şirketlerin yüzde 45’i enerji ihtiyacını ağırlıklı olarak yerinde üretim yoluyla karşılamayı planlıyor. Önümüzdeki üç yıl içinde yüksek yenilenebilir enerji kullanımına sahip kurumların oranının yüzde 8’den yüzde 30’a çıkması bekleniyor. Buna karşın kurumların yalnızca yüzde 29’u net sıfır taahhütlerini tüm değer zincirine yaymış durumda.

Yapay zekâ ile iklim dostu dönüşüm dört başlıkta ele alındı

Raporda yapay zekânın iklimle mücadeledeki rolü dört ana başlık altında inceleniyor. Buna göre yapay zekâ; iklim değişikliğine uyum, biyolojik çeşitliliğin korunması ve döngüsel ekonomi gibi alanlarda çevresel katkısını her geçen gün artırıyor. 2027 yılına gelindiğinde büyük ölçekli veri ve yapay zekâ işletmelerinin yüzde 62’sinin, doğrudan yenilenebilir enerji yatırımlarıyla kendi temiz enerjisini üretmesi bekleniyor.

Uygulama açığı ve altyapı sorunları risk oluşturuyor

Raporda, yapay zekânın imalat, ulaşım, tarım ve bina sektörlerinde temiz enerji dönüşümünü desteklediği belirtilirken; altyapı eksiklikleri, politika gecikmeleri ve finansman sorunlarının uygulamada ciddi engeller yarattığı vurgulanıyor. Bu uygulama açığının kapatılması için önümüzdeki iki yılın kritik olduğu ifade ediliyor.

“Enerji tüketimini telafi edebilecek potansiyele sahip”

KPMG Türkiye Enerji Sektörü Lideri Hakan Demirelli, yapay zekânın enerji ve iklim alanındaki dönüştürücü gücüne dikkat çekerek, sistemleri optimize etme ve verimlilik sağlama kapasitesinin artan enerji tüketimini fazlasıyla telafi edebileceğini belirtiyor. Demirelli’ye göre stratejik enerji ortaklıkları kuran, altyapıya yatırım yapan ve iddialı iklim hedefleri belirleyen şirketler, önümüzdeki yıllarda sektörün liderleri arasında yer alacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *