Marmara’da meydana gelen sarsıntı İstanbul’u uyardı
Marmara Denizi açıklarında yaşanan 6.2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul dahil çevre illerde de şiddetli şekilde hissedildi. Uzmanlar, bu depremin uzun süredir beklenen büyük İstanbul depreminin habercisi olup olmadığını tartışmaya açtı.
Prof. Dr. Ziyadin Çakır: “Deprem ana fay üzerinde oldu”
Deprem uzmanı Prof. Dr. Ziyadin Çakır, depremin büyük depremin beklendiği ana fay üzerinde gerçekleştiğini belirtti. Ancak bu sarsıntının, beklenen büyük deprem olmadığını vurgulayan Çakır, “Sarsıntı, büyük depremin beklenildiği noktaya yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta meydana geldi. Ancak fay hattındaki gerilimi artırmış olabilir” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Zafer Akçığ: “Enerji transferi izlenecek”
Prof. Dr. Zafer Akçığ da deprem sonrası yaptığı açıklamada, “Deprem İzmir’e kadar hissedildi. Şimdi en önemli mesele, bu enerjinin nereye transfer olacağı. İstanbul yönüne kayma ihtimali izlenmeli. Sismologlar uydu verileriyle bunu gözlemleyecek” dedi. Akçığ ayrıca, vatandaşların paniğe kapılıp araçlarına binerek trafiği tıkamaması gerektiğini belirtti.
Naci Görür: “Kumburgaz Fayı kilitli ve enerji biriktiriyor”
Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Deprem Kumburgaz Fayı üzerinde meydana geldi. Bu fay kilitli bir hat ve zaman zaman küçük depremlerle kendini hatırlatıyor. Bu küçük sarsıntılar, daha büyük bir depremin habercisi olabilir” dedi.
Deprem ne anlama geliyor?
Uzmanlara göre, Marmara Denizi'nde yaşanan bu deprem tek başına büyük bir depremi tetiklememiş olabilir ancak fay hattında biriken enerjiyi gözler önüne seriyor. Özellikle Kumburgaz Fayı gibi kritik bölgelerde gerilim arttıkça, İstanbul için risk seviyesi de yükseliyor.
Uzmanlardan hayati uyarılar
- Hasarlı binalardan uzak durulmalı.
- Deprem çantası her an hazır tutulmalı.
- Acil durum planları aile içinde konuşulmalı.
- AFAD ve Kandilli Rasathanesi gibi kurumların açıklamaları düzenli takip edilmeli.
Sonuç: Depreme hazırlık şart
İstanbul'da ve çevresinde hissedilen son deprem, uzmanlara göre bir uyarı niteliği taşıyor. Bu tür sarsıntılar, toplumsal olarak bilinçlenme ve hazırlıklı olma gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor.