Günümüz yaşamı; yoğun iş temposu, uzun oturma saatleri, yapay ışıklar, kirli hava ve bitmeyen stresle çevrili. Yeni araştırmalar, insan bedeninin bu hızlı değişime ayak uyduramadığını ve bunun kronik yorgunluk ile sağlık problemlerinin artışındaki temel faktör olabileceğini gösteriyor.
Bilim insanlarına göre sorun çok net: Bedenimiz modern dünyaya göre değil, binlerce yıl önceki avcı-toplayıcı hayata göre tasarlanmış durumda.
Biyolojik programımız hâlâ binlerce yıl geride
Zürih Üniversitesi’nden Colin Shaw ve Loughborough Üniversitesi’nden Daniel Longman, modern yaşam tarzımızın insan evriminin kaldırabileceğinden çok daha hızlı değiştiğini belirtiyor. İnsan biyolojisi düzenli hareket, kısa süreli stres ve doğal çevreye maruz kalma üzerine kurulu.
Bugün ise durum tam tersi:
Uzun süreli oturma
Yapay ışık ve ekran maruziyeti
Sürekli bildirim ve uyarım
Gürültü ve kirlilik
Mikroplastikler ve işlenmiş gıdalar
Vücut, iş stresini ya da trafik sıkışıklığını bir aslan tehdidi gibi algılıyor. Ancak fark şu: Aslan kısa bir süre sonra uzaklaşır, modern hayatın baskısı ise durmaksızın devam eder.
Sürekli tetikte olmak bağışıklığı ve dayanıklılığı çökertiyor
Araştırmacılar, bu “bitmeyen alarm hali”nin beden üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu vurguluyor. Bağışıklık sistemi yoruluyor, stres hormonları sürekli yüksek seyrediyor, zihinsel dayanıklılık zamanla zayıflıyor.
Peki sonuçlar ne? Bilim insanlarının çizdiği tablo endişe verici
• Üreme sağlığı
Birçok ülkede doğum oranları düşüyor. 20. yüzyıl ortalarından bu yana sperm sayısı ve hareketliliğinde ciddi azalmalar tespit ediliyor. Çevresel toksinler ve kronik stres bu düşüşte büyük rol oynuyor.
• Bağışıklık sistemi
Aşırı uyarım ve yapay çevre, enflamatuvar ve otoimmün hastalıkların hızla artmasına yol açıyor. Vücut, doğaya uygun olmayan bir çevreyle sürekli savaş halinde.
• Zihinsel ve fizyolojik dayanıklılık
Uzun süreli stres, uykusuzluk ve yaşamın temposu ruhsal dengesizliği artırıyor; kronik yorgunluk toplum genelinde yaygınlaşıyor.
Araştırmacı Colin Shaw durumu şöyle özetliyor:
“Büyük bir refah ve konfor yarattık; ancak bu kazanımlar, bağışıklık, zihinsel, fizyolojik ve üreme fonksiyonlarımızı sessizce zorluyor olabilir.”
Bilim insanlarına göre çözüm tamamen modern dünyayı terk etmek değil; fakat biyolojimizin ihtiyaç duyduğu doğal unsurları — hareket, temiz hava, doğa teması ve kısa süreli stres döngüleri — yeniden günlük yaşama entegre etmek şart.