Dünya genelinde internet kullanan yaklaşık 6 milyar insan bulunuyor. BM’nin uzmanlık kuruluşu Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU), 2024 verilerine göre internete giren erkek sayısının kadınlardan 280 milyon fazla olduğunu açıkladı.
Uzmanlara göre bu farkın büyümesinde, kadınların maruz kaldığı dijital şiddet, taciz ve tehditlerin önemli payı var.
BM Kadın Birimi, kadınların, kız çocuklarının ve cinsiyet normlarına uymayan bireylerin çevrimiçi ortamda daha fazla hedef alındığını ve istismarın sonuçlarının çok daha kalıcı olabildiğini vurguluyor. Küresel araştırmalar, kadınların ve kız çocuklarının yüzde 58’inin internette şiddete maruz kaldığını ortaya koyuyor.
Dijital şiddetin en yaygın 5 biçimi
1. Trolleme
Kışkırtıcı, saldırgan mesajlarla bir kişiyi hedef almak anlamına gelen trolleme, çevrimiçi şiddetin en görünür türlerinden biri.
Dijital Nefretle Mücadele Merkezi’ne göre iki ana trol tipi bulunuyor:
Kamu figürlerini hedef alarak tacizi artıranlar
Başkalarına zarar vermekten zevk alanlar
Trolleme, kurbanlarda yoğun kaygı, stres ve düşük özgüven gibi kalıcı psikolojik etkiler bırakabiliyor.
2. Doxing (kişisel bilgileri ifşa etme)
Doxing, bir kişinin adres, telefon numarası veya aile bilgileri gibi özel bilgilerinin çevrimiçi ortamda yayılması anlamına geliyor.
Bu durum, gerçek hayatta takip, tehdit ve şiddet riski yaratabiliyor.
Meta, 2022’den itibaren herhangi birinin ev adresinin paylaşılmasını yasakladı.
3. Deepfake (yapay zeka ile sahte içerik üretimi)
Deepfake teknolojisi, bir kişinin yüzünü veya sesini taklit ederek sahte video, fotoğraf veya ses kaydı üretmeye yarıyor.
Son yıllarda özellikle kadınları hedef alan pornografik deepfake içeriklerde büyük artış yaşandı.
Birleşik Krallık’ta yapılan son ankete göre her dört kişiden biri, rıza dışı cinsel deepfake paylaşımını yanlış bulmadığını belirtiyor.
Birçok ülkede bu tür içerikler artık suç kapsamına alınmış durumda.
4. Grooming (çocukları çevrimiçi istismara hazırlama)
Çocuklara ve gençlere yönelik çevrimiçi istismar riskinin arttığına dikkat çekiliyor. Failler, güven kazandıktan sonra çocuğu istismara yönlendirebiliyor.
Grooming’in sonuçları depresyon, kaygı, kendine zarar verme, hatta intihara kadar uzanabiliyor.
5. Siber zorbalık
Çevrimiçi oyunlardan sosyal medya platformlarına kadar pek çok alanda yaygın görülen siber zorbalık, mağduru sürekli taciz, tehdit ve aşağılamaya maruz bırakabiliyor.
Kimi zaman anonim hesaplardan yapılan zorbalık, kimi zaman da mağdurun tanıdığı biri tarafından gerçekleştiriliyor.

Kadınlar için risk çok daha yüksek
Araştırmalar, kadınların çevrimiçi tacize uğrama ihtimalinin erkeklere göre 27 kat daha fazla olduğunu gösteriyor.
Başka analizlerde ise kadınların yüzde 92’si, internette maruz kaldıkları şiddetin yaşam kalitelerini olumsuz etkilediğini belirtiyor.
Özellikle:
Gazeteci kadınlar
Siyasetçiler
İnsan hakları savunucuları
LGBTİ+ bireyler
Engelli kadınlar
Beyaz olmayan kadınlar
çok daha yüksek risk altında.

BM’den küresel kampanya: Dijital şiddete son
BM, tüm dünyada dijital şiddetin durdurulması için 10 Aralık’a kadar sürecek bir kampanya başlattı.
Kampanya kapsamında:
Hükümetlere dijital şiddeti suç sayma
Büyük teknoloji şirketlerine zararlı içerikleri hızlıca kaldırma
Platformlara kişisel verilerin daha güçlü korunması
çağrısı yapılıyor.
Nasıl güvende kalınır? BM’nin önerileri
Paylaştığınız her şeyin internette kalıcı olabileceğini unutmayın.
Adres, telefon gibi kişisel bilgileri paylaşmayın.
Çevrenizi, sizin hakkınızda kişisel bilgi paylaşmamaları için uyarın.
Sosyal medya gizlilik ayarlarını kontrol edin.
Konum bilgisini kapatın.
Tehditkâr hesapları mutlaka bildirin.