Serdal Adalı: "Beşiktaş için tarihi bir dönüm noktasındayız”

Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı, düzenlediği basın toplantısında sezon değerlendirmesi yaparak kulübün mali ve sportif yapılanmasına dair önemli açıklamalarda bulundu. Adalı, son dört sezondaki sportif başarısızlıkların kabul edilemez olduğunu belirterek, yeni bir futbol yapılanması kurduklarını ve teknik ekipten scouting departmanına kadar profesyonel bir kadro oluşturduklarını ifade etti.

Göreve geldiklerinden bu yana 70 milyon Euro’luk ödeme yaptıklarını açıklayan Adalı, kulübün borçlarının azaltıldığını ve futbol şubesinde disiplinli bir yapı kurulduğunu söyledi. Ayrıca, kulübün tüm mali yükümlülüklerini zamanında yerine getirdiğini, oyunculara sadece Mayıs ayı haricinde borç bulunmadığını vurguladı.

Sermaye artırımıyla kulübün hisse oranı yüzde 70’e çıktı

Adalı, Beşiktaş’ın ekonomik bağımsızlığını kazanması için çalıştıklarını ve bu kapsamda sermaye artırımıyla kulübün hisse oranını yüzde 70’e çıkardıklarını, 1,4 milyar TL borç azalttıklarını belirtti. UEFA kriterlerine uygun hale gelen mali yapı sayesinde transfer ve harcama limitlerinde de rahatlama sağlandı.

Beşiktaş’ın Dikilitaş’taki arsası üzerinde Emlak Konut ile hayata geçireceği tarihi proje

Toplantının en dikkat çeken bölümü, Beşiktaş’ın Dikilitaş’taki arsası üzerinde Emlak Konut ile hayata geçirilecek "tarihi proje" oldu. Adalı, uzun süredir atıl durumda olan bu 15 dönümlük arazide devlet destekli bir inşaat projesiyle 150-200 milyon Euro gelir hedeflediklerini söyledi. Gelirin bankalara olan borçların kapatılması ve faiz yükünün sona erdirilmesinde kullanılacağını belirtti.

"Görevimizin sonunda Beşiktaş’ı devraldığımızdan çok daha iyi koşullarda teslim edeceğiz" 

Adalı ayrıca İstanbul’un çeşitli ilçeleri ve İzmir’de yeni tesis projelerinin de yolda olduğunu ve Beşiktaş’ın ekonomik yapısının kalıcı şekilde güçlendirileceğini açıkladı. Kulübün tüm kaynaklarının Beşiktaş için kullanılacağını vurgulayan Adalı, "Görevimizin sonunda Beşiktaş’ı devraldığımızdan çok daha iyi koşullarda teslim edeceğiz" dedi.

Toplantının sonunda, 22 Haziran’daki Genel Kurul’da tüm detayların camiayla paylaşılacağı belirtildi.

 

Serdar Adalı’nın açıklamasının tamamı şu şekilde:

“Bugün burada; sezon sonu değerlendirmesi yapmak, kulübümüzün bugünü ve geleceği ile ilgili en doğru bilgileri vermek ve en önemlisi Beşiktaşımız için tarihi bir projenin detaylarını camiamıza açıklamak üzere toplanmış bulunuyoruz.

Hepimizin bildiği gibi, Bodrumspor maçı ile birlikte sezonu dördüncü olarak tamamladık.
Son dört sezondur ligi bitirdiğimiz sıralama, Beşiktaş’a yakışır bir yer değil.
Dört sezondur, daha Kasım – Aralık’ta havlu atan bir Beşiktaş görüyoruz.

Bizim bütün çabamız bu gidişatı değiştirmek; Beşiktaş’ı layık olduğu başarılara, şampiyonluklara ulaştırmak için!.
Göreve geldiğimiz günden bu yana bu amaç ve hedefler doğrultusunda hamleler yaptık.

Futbol takımını bir an önce ayağa kaldırmak için çok kapsamlı bir futbol yapılanması oluşturduk.

Hem teknik ekibimizde, hem scouting departmanımızda dünya futbolunun alanında uzman isimleri Beşiktaş’a hizmet ediyor.
Dünyanın en önemli kulüpleriyle eşdeğer bir futbol aklına sahibiz.
Scouting departmanımız dünyaca ünlü kulüplerde görev almış futbol insanlarından oluşuyor.

Teknik heyetimizdeki yardımcı antrenörlerin dahi kendi başlarına takım alabilecek, teknik direktörlük yapabilecek yetkinlikte isimler olduğunu ifade etmek isterim.

Futbol yapılanmasının profesyonel kadrolarını büyük bir titizlikle tamamladık.
Şimdi sırada, futbol takımımızın kadrosunu oluşturmak gibi önemli bir görevimiz var.

Biz bu göreve gelirken camiamızdan 3 transfer dönemi süre istedik.

Devraldığımız tabloyu düzeltip, yukarı çekebilmemiz için zamana, sabra, doğru bir sisteme ihtiyacımız var dedik.

Bu sistemin giriş aşamasını tamamladık! Şimdi gelişme ve sonuç etabına geçiyoruz.
Camiamızdan bu süreyi istemiş olmamız çoğu noktada yanlış aksettirildi, üzerine algılar yapıldı.

Biz bu süreyi isterken şampiyonluk yarışından uzak kalacağız düşüncesi aklımızın ucundan bile geçmedi.

Bizi ve hocamızı bu sezon ile ilgili eleştirenlere şu hususları tekrar hatırlatmamız gerekiyor.

Biz bu takımı hedefi kalmamış, aidiyet duygusunu ve ruhunu kaybetmiş, özgüvenini ve motivasyonunu yitirmiş bir halde devralarak sürece başladık.
Nerede olduğunun farkında olmayan, bu formayı taşıma sorumluluğundan uzak bir oyuncu grubunu karşımızda bulduk.

Ancak, sıkıntılar sizinle aynı heyecanı yaşayan, aynı hedeflere yürüyecek, inanmış insanlarla aşılır.

Hayatta paradan daha önemli şeyler var.

Bizimle aynı hedefe, aynı yola baş koymayan herkesle, kim olursa olsun yollarımızı ayıracağız.
Yola Beşiktaş’ın büyüklüğünü bilen, bizimle aynı inancı ve ruhu taşıyanlarla devam edeceğiz..

Ve bu camianın büyüklüğünü iyi anlayıp buradaki beklentilere karşılık verebilecek yetenekte ve karakterde oyuncuları alıp geleceğiz.

Bu noktada şunu söylemek istiyorum:
Bu kadro yapısı 1 sezonda değil, son 4 sezonda yanlış üstüne yanlış yapa yapa bu hale geldi.
İşte bu 4 sezondaki hatalar zincirini tek başına temizleyip yeniden doğru bir organizasyon kurma sorumluluğu bize böyle şartlarda verildi.

Ancak ne gariptir ki en çok da bu tabloyu bırakanların maksatlı eleştirilerine uğruyoruz.

Kimse merak etmesin,

Biz onların bıraktığı  tüm sorunları, yükleri, borçları temizleyecek, Beşiktaş’ı 
geçmişin hatalarından kurtaracağız.!
 

Bizler bu görevi, Beşiktaş tarihinin en zorlu koşulları içerisinde devraldık.

Bizi zorlayan yalnızca futbol takımının durumu veya mali tablolar olmadı.

İşleyişini kaybetmiş, organizasyonunu yitirmiş, her departmanında baştan aşağı ayrı kaos içinde olan bir Beşiktaş ile karşılaştık.

Göreve geldiğimiz andan itibaren bizler bu çok başlılığı ortadan kaldırdık.

Kulübümüzü sağlıklı bir işleyişe kavuşturduk ve yukarıda saydığım olumsuz konuları Beşiktaş’ın gündeminden çıkardık.
Kulüp organizasyonundaki sıkıntılardan sonra en büyük amacımız kulübümüzün belini büken borç yükünü hafifletmek oldu.

Bu noktada bir nebze sitemli konuşacağım.
Bizler icraatlarımızı çıkıp televizyonlarda, toplantılarda anlatmak, kendimizi alkışlatmak için yapmıyoruz.
Biz ne yapıyorsak Beşiktaş için, Beşiktaş’ın eski günlerine dönmesi için, Beşiktaş’ın geleceği için yapıyoruz.

Camiamız yalan yanlış algılara kapılıp hedefimizden şüphe etmesin.

Bizler göreve geldiğimiz günden itibaren kendi yarattığımız kaynaklarla kaynaklarımızla 30 - 35 milyon Euro’nun üzerinde bir ödeme yaptık.
Bankalar Konsorsiyumu da yaklaşık 35 milyon euro ödedik.
Yani Beşiktaş için 5 ayda 70 milyon Euro yeni kaynak yaratmış olduk.

Beşiktaş’ın mali yükümlülüklerini tam zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirdik.


Beşiktaş, uzun zaman sonra borç azaltan bir yönetim gördü.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya başta olmak üzere, hakkımızda yine bir sürü asılsız iddia ortaya atıldı.

Beşiktaşlılar bilsin ki şu anda Beşiktaş’ın Mayıs ayı hariç hiçbir oyuncusuna borcu bulunmuyor.

Hentbol, voleybol, kadın basketbol takımları dağılacakmış.
Bunlar da tamamıyla kasıtlı, maksatlı olarak söylenen yalanlar…
Bütün branşlarımızda yeni transferlerimiz açıklanıyor, gereken kadrolar kuruluyor.

Erkek basketbol takımımız şampiyonluk mücadelesi veriyor.
Buradan müjdesini de vermek isterim ki antrenörümüz DUSAN ile de sözleşmemizi uzatıyoruz.
Kendisi önümüzdeki 2 yıl için de bizimle birlikte olacak ve umuyorum ki daha büyük başarılara imza atacak.

Kulübümüzün hiçbir noktasında ödeme sıkıntısı, organizasyon bozukluğu söz konusu değil.

Bizim üzerimize bu konularda olumsuz algıları yaymaya çalışanlar, 11 ayda Beşiktaş’ı 150 milyon Euro daha borçlandıranlardır.
Beşiktaş’ın satılması için zemin oluşturmaya çalışanlardır. 
“Beşiktaş küçük olsun bizim olsun” düşüncesinde olan, Beşiktaş’ın ekonomik bağımsızlığına kavuşmasını istemeyenlerdir.

Beşiktaş’ın mülkünü kendi adına kiralamak için pazarlık yapanlardır.
Bu pazarlıklarda çantalarla para taşıyanlar ve bunlara ses çıkarmayıp destekleyenlerdir.


Beşiktaş’ın malının üzerinde oturup 5 yıl boyunca 1 kuruş kira vermeyenler ve yine bunlara ses çıkarmayanlardır.

Anlattığım bütün olaylar ne yazık ki yaşanmış, Beşiktaş’ın geçmişinde yerini almıştır.
Bu kadar yaşanmışlığın üzerine camiamızdaki endişeleri gayet iyi anlıyorum.
Bu güven ve itibar kaybını biz bitireceğiz. 
Beşiktaşlıların içi rahat olsun. Biz Beşiktaş’ın bütün kaynaklarını Beşiktaş için en doğru şekilde kullanacağız.

Camiamızdan ricam, yapılan bu algılara hiçbir şekilde itibar etmemeleridir.
Çünkü, üzülerek söylüyorum ki Beşiktaş’ta kaos, kongre, yönetim değişikliği istemek bir sektör halini almış durumda.
Bu alışkanlığın devam etmesini isteyenler var.
Sosyal medyada, oluşturulan gruplarda bunu kendilerine iş tutanlar var.

Biz 11 Mayıs tarihinde gerçekleşen seçimli genel kurulumuzda Beşiktaş’taki bu kaos, belirsizlik, kongre ortamına son verdik.
Camiamızın, genel kurul üyelerimizin teveccühüyle 3 yıllığına bu göreve yeniden seçildik ve 3 yıllık stratejimize başladık.
Beşiktaş’ta artık bu işlerden nemalanamayacaksınız.

Beşiktaş için ideal kadro yapısı ve organizasyonu oluşturmak istiyorsak, bunu gereken iyileşmeleri sağlamadan kalıcı olarak başaramayız.
Beşiktaş için arzuladığımız, planladığımız sportif başarıları kalıcı olarak  elde etmenin yolu mali yapıyı düzeltmekten geçiyor. 
Bu yüzden Beşiktaş için kalıcı çözüm yolları üzerinde göreve geldiğimizden beri gece gündüz çalışıyoruz.

Yoksa borcu 12 ayda iki katına çıkartmak, sermaye artırımından gelen parayla iki oyuncu almak en kolayı.

Göreve geldiğimiz andan itibaren futbol şubesi yapılanması ve mali hamlelere öncelik verdik.

Camiamızın başarı kıstasının bu noktalar olduğunun bilincindeyiz.

Mali olarak yaptığımız ilk büyük hamle sermaye artırımına gitmek oldu.
‘Gidemezler, onay alamazlar, yapamazlar’ diyenlere rağmen, Kısa bir süre içerisinde bu hamlemizi hayata geçirdik.
Bu süreç sonunda yaklaşık 1,4 milyarlık bir borç azaltımı yaptık.

Açıkçası ben de camiamızın bu işe daha fazla sahip çıkmasını beklerdim.
Beşiktaşımızın Bankalar Konsorsiyumu’ndan çıkması için gereken tutarı rahatlıkla bulabilecek güçte bir camia olduğunu biliyorum.

Gönül isterdi ki bu potansiyeli yansıtıp bu işi tek seferde halledebilseydik.
Camiamızın Beşiktaş’a daha fazla destek verdiğini, sahip çıktığını, yanında olduğunu görmeyi biz de çok isterdik.

Ancak SPK sürecini başarısızlık olarak lanse edenler yine yanılgı içindeler, boş algı peşindeler.
Biz buradan elde ettiğimiz gelirle, Beşiktaş tarihinin en büyük borç kapatma işlemini yaptık.
Beşiktaş’ı bu noktaya getirenler, borcu 1 yılda 150 milyon Euro arttıranlar, 1 günde iki bonservis rekoru kırarken; biz borç ödeme rekoru kırdık.

Sermaye artırımı sürecinde ayrıca;
Bu sürece başlamadan önce kulübümüz yüzde 51 hisseye sahipken,
Sermaye artırımı sonucunda kulübümüzün elinde bulunan hisse oranı yüzde 70’e çıkmıştır.
Kulübümüzün himayesindeki 50 milyon Euro’luk hisse değeri 150 milyon Euro bandına çıkmıştır.

Bunu yaparken de kasamızdan hiçbir şey çıkmamıştır. Hiçbir yeni yükümlülük ya da borç altına girilmemiştir.

Bununla birlikte sermaye artırımından elde edilen gelirle birlikte, mali yapımız UEFA Uyum Anlaşması’na uygun hale gelmiştir.  
Özkaynaklarımızı pozitife çevirmiş ve dolayısıyla UEFA Lisans kriterlerini yerine getirmiş durumdayız.

Çok önemli bir nokta da, bu sermaye artışı ile TFF takım harcama limitleri konusunda elimiz çok rahatlamıştır.

Bu sonuçların elde edildiği bir sürece başarısızlık demek bir algı çabasından ibarettir, art niyettir.

Herkes bilsin ki bundan sonra Beşiktaş’ımızın finansal özgürlüğü için, söz verdiğim üzere gayrımenkul projelerini hayata geçirecek, Beşiktaş’a yeni kaynaklar yaratacağız.

Camiamıza daha önce genel kurulda bilgisini vermiştim, burada bir kez daha tekrar etmek isterim.
İstanbul Havalimanı yakınlarında yer alan yaklaşık 100 dönümlük bir arazinin tahsisi ile ilgili olarak oldukça önemli bir yol katetmiş bulunuyoruz.
Bu arazi futbol altyapısı için kullanılacak, geleceğin Beşiktaş’ı inşallah burada inşa edilecek.
Tahsis işlemlerinin tamamlanmasından sonra altyapı tesisi ve antrenman sahalarının yapımına hemen başlamayı planlıyoruz.
Bunun dışında yine İstanbul’un 5 farklı ilçesinde ve İzmir’de yeni tesislerimiz olması için çok önemli aşamalar katettik.
Bu tesisler kulübümüzün arması altında, sportif faaliyetlerimiz ve üyelerimizin ihtiyaçlarına yönelik hizmet verecek.
Bu projelerin detaylarını da en kısa süre içinde camiamızla paylaşacağız.
Görüldüğü gibi biz, Beşiktaş için taş üstüne taş koymaya geldik.
Beşiktaş’a hizmet etmek için buradayız.
Yeni tesis ve arazileri en kısa sürede camiamıza kazandıracak ve buralarda faaliyete başlayacağız.
Beşiktaş’ın ekonomisini taşınmazlarını arttırarak büyüteceğiz.
Görevimizi layıkıyla yerine getirip sonuna geldiğimizde, devraldığımızdan çok daha iyi koşullarda bir Beşiktaş bırakacağız.
Benim camiama vereceğim en önemli, en büyük söz budur.

Şimdi sizleri, 22 Haziran tarihinde yapacağımız Genel Kurul ile ilgili bilgilendirmek istiyorum.

Bu basın toplantısıyla bu gündeme dair bir başlangıç yapıyoruz.


Bugünden itibaren de gerek ben gerekse de yönetim kurulunda ilgili arkadaşlarım genel kurulda görüşülecek konuları madde madde sizlerle paylaşacağız.
En doğru bilgileri aktarıp, işin gerçeklerini sizlere anlatacağız.

Bu genel kurulun en önemli gündem maddelerinden biri, Dikilitaş’ta bulunan arazimiz üzerinde Emlak Konut ile birlikte hayata geçirmeyi planladığımız projedir.

Dikilitaş için planlanan bu proje, Beşiktaş için gerçek anlamda tarihi bir fırsattır.

Ben ilk önce bu Dikilitaş’taki arsayı sizlere bir anlatmak istiyorum.
Bu bahsi geçen arsa Fulya’daki 2 kuleden oluşan alışveriş merkezi ve Acıbadem Hastanesi yapılmadan önce toplamda 2-3 parsel 45 dönüm olan arsadır.

Arsanın 30 dönümlük kısmına söylediğim bu binalar yapılırken, boş bırakılan 15 dönümlük kısmına da imar durumları nedeniyle bugüne kadar hiçbir şey yapılabilmesi mümkün olmamıştır ve bu nedenle boş şekilde duran bir arsadır.

Gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız gerekse de Emlak Konut’la yaptığımız görüşmeler sonucunda buradaki tesislerimizin uygun başka bir yere taşınması ve bu 15 dönümlük arsaya imar hakkı verilmesi imkanına kavuşulmuştur.

Bu çok önemlidir!!!

Yetkisi sadece Emlak Konut’ta olan imar değişikliği konusunda Mayıs ayı başlarında proje geliştirmek maksadıyla bir işbirliği protokolü imzaladık.

Yine bu proje kapsamında Spor Bakanlığına ait olup kulübümüze tahsisli toplam 5 dönüme yakın 2 adet parselin de kulübümüze satışı konusunda müraccat ettik.  Şu anda değerleme raporunu bekliyoruz.

Allah kısmet ederse burayı da satın alıp bu projeye ekleyeceğiz ve arsa büyüklüğümüzü 20.000 m2’ye çıkarmış olacağız.

Yani sözün özü 15 dönüm büyüklükteki ve tamamen atıl duran ve üstüne bugüne kadar birşey yapma imkanımız olmayan bir arsamız ile az önce söylediğim 5 dönümlük kısmı da ekleyerek böyle bir projeyi hayata geçirmek için çaba sarfediyoruz.

Yani kötü niyetli kişilerce yazılan çizilen gibi ne rahmetli başkanımız Süleyman Seba’nın bıraktığı arsayı birilerine peşkeş çekiyoruz ne de başka bir kulübün gittiği yolu seçip araziyi verelim borçtan kurtulalım diyoruz.

Projeyle ilgili bizim seçtiğimiz yol şudur..

Bu arazide uygulanacak projeyi Emlak Konut yürütecektir.
Proje, ihale, inşaat finansmanı ve pazarlaması olmak üzere Ziraat Bankası’nın da bu projeye belli oranda ortak olmasını istiyoruz. Satış aşamasında da faydalı olacağını düşünüyoruz.

Bu anlaşmalarla biz bu projeyi aslında devlet garantisine almış oluyoruz.
Resmi, güvenilir, şeffaf bir proje süreci yürütebilmek için devletimizle işbirliği yapmış oluyoruz.

Bu projeden de proje yönetimi ve inşaat maliyetleri çıktıktan sonra 150 ila 200 milyon euro arası bir gelir elde edeceğimizi öngörüyoruz.

Peki şimdi bu 150 – 200 milyon euro gelir ne mi olacak, nasıl mı kullanılacak.. Onu da hemen söyliyim.

İlk gelecek gelirden Bankaya olan borcumuz kapatılacak. 
Devamında bugün için Beşiktaş’ın faizli kime ne borcu varsa o hesaplar kapanacak.

Bu faizli borçlar bugün itibariyle 125 milyon dolar civarında.
Biz bu borçları kapattıktan sonra oturacağız ve bu tutarı karşılayacak kadar olan satışlardan sonra elimizde kalan gayrimenkullerin tapusunu da alıp kulübümüzün kasasına koyacağız.

Yani anlayacağınız bizim Beşiktaş’ın malını ve mülkünü elden çıkardığımız ve sattığımız filan yok.  

Ezeli rakiplerimiz yıllardır bu düzenlemeleri, bu projeleri hayata geçirerek ekonomik seviyelerini bugünkü noktalara getirdiler.

Geldikleri ekonomik seviyeyi kadrolarına yansıttılar ve önemli bütçelerde transfer yapabilir duruma geldiler. 
Üzülerek söylüyorum ki biz yıllardır bu konuda yerimizde saymışız.

Bu kadrolar sadece futboldan gelen gelirlerle kurulmuyor.

Bu anlaşma, Beşiktaş ekonomisi için bir dönüm noktası niteliğindedir.
Bu anlaşma Beşiktaş için tarihi bir fırsattır.

Tekrar hatırlatıyorum, Beşiktaşımız şu an günlük 125 bin Euro faiz ödemektedir.
Beklediğimiz, bununla ilgili bir aksiyon almadığımız her gün Beşiktaş’ın kasasından 125 bin Euro çıkıyor.

Bugünden itibaren 1 ay daha beklersek 30 günlük faiz ödemek zorunda kalacağız. İsterseniz 1 ay daha bekleyelim ve kaybedilen her 1 ayın sonunda 4’er milyon Euro daha faiz ödeyelim.

Beşiktaş’ın her gün 125 bin Euro, her ay 4 milyon Euro ödeyecek zamanı, imkanı, gücü var diyorsanız böyle devam edelim.

Ben Beşiktaşımızı bu yükten bir an önce kurtarmamız gerektiğini düşünüyorum.

Düşünebiliyor musunuz;
Günde 5 buçuk milyon TL,
Ayda 170 milyon TL,
Yılda yaklaşık 2 MİLYAR TL faiz ödeyen bir Beşiktaş var.

Yılda 50 milyon Euro faiz yükünden kurtulmak demek, bu bütçeleri takım kadromuza harcayabilmek demek.

Yani bu proje hem kasamıza gelir olarak dönecek, hem de bankalara olan borcumuzu azalta azalta kapatacak.

Projede beraber ilerlemeyi planladığımız Ziraat Bankasına olan borcumuz da 2-3 seneye bölünüp vadelendirilecek ve dövize çevrilecek.
Mevcut TL politika faizi oranlarının bir süre daha bu şekilde ilerleyeceğine dair ilgili arkadaşlarımızın öngörüleri var.

Bu yüzden borcumuzu dövize çevirdiğimizde, faiz oranlarında da önemli bir düşüş olacak.
Proje kapsamında yapılacak satışlar da döviz cinsinden değerlendirilecek, böylece kur riskimiz de olmayacak.
Bu bize çok önemli bir rahatlama sağlayacak.

Daha önce de bu konuyu dile getirmiştim.
Bu değişiklik keşke çok daha önceleri yapılmış olsaydı da cebimizden bu kadar faiz ödemesi çıkmasaydı.

Fakat ne yazık ki böyle bir proje için dahi büyük bir algı, büyük bir itibarsızlaştırma çalışması başlatılmış durumda.
Üstelik çok ağır ifadelerle, “Beşiktaş’ın malını peşkeş çekiyorlar” diyen bir üslup ve cüretle karşı karşıyayız.
Bizler için bu üslubu kullanan kim varsa onlara sesleniyorum.
Ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun, kendinize gelin!

Sizlerin karşısında, rayicinin 2 katı fiyat verip ışıklandırma yapan, zemin yenileyen bir yönetim yok.

Sizin karşınızda Beşiktaş’a 1 senede faiz hariç 100 milyon Euro borç yükleyen ve Beşiktaş’ı kendi iktidar savaşlarına kurban eden insanlar yok.
İhaleleri tanıdıklarına paslayan, satın alma prosedürlerini ortadan kaldıran, kulüp veritabanından dosya silenler yok.

Karşınızda başkan olmadan önce de, olduktan sonra da Beşiktaş için maddi manevi hiçbir fedakarlıktan kaçınmamış, cebinden, ömründen, özgürlüğünden alıp Beşiktaş’a vermiş bir Beşiktaşlı var.

Benim Beşiktaş için yaşadıklarımın fragmanını görse o filmi izlemeye yüreği yetmeyecek insanlar, ben ve yönetim kurulu arkadaşlarım hakkında böyle ileri geri konuşamaz.

Bizim camiamıza karşı her zaman şeffaf olmamız gerekiyor.


Seçimli genel kurulumuz öncesinde camiamıza bu projeyi de anlattık, Dikilitaş projesinin duyurusunu kulübümüzün resmi kanallarından yaptık. Hatta halka açık Emlak Konut bile bundan bir ay önce bu projeyi KAP’ta duyurdu. 
Hal böyleyken merak ediyorum, bu yangını yapanlar neye itiraz ediyorlar?

Bugün bizi apar topar bir satış yapmaya çalışıyor gibi göstermek art niyetten başka bir şey değildir.
Genel Kurul bize bu yetkiyi verirse bu proje, Beşiktaş camiasının verdiği bir karar olacak.
Doğru bir karar olacak.
Tarihi bir fırsat kapımızda..

Ben Beşiktaş’ın malına, parasına, varlığına kendi varlığımdan daha titiz yaklaşan bir Beşiktaşlıyım.
Beni bugün karşınıza Beşiktaş başkanı olarak çıkaran en büyük güç içimdeki bu Beşiktaş duygusudur.
Bu yüzden camiamıza sesleniyorum, bu projeyle ilgili manipülasyonlara kapılmayın.
Yapılan algılar, söylenenler hiçbir şekilde gerçeği yansıtmıyor.

Beşiktaş için en büyük geliri getirecek bir projenin kapısındayız.
Biz ne yaptığımızı biliyoruz, doğru olanı yapıyoruz.

Biz bu maksatlı çevrelerin aklından geçen düşünceleri biliyoruz.
Onlar “bu proje gerçekleşir, Beşiktaş mali bağımsızlığına kavuşursa Serdal Adalı buradan gitmez” derdindeler.
Kimse merak etmesin, benim buraya kazık çakmak gibi bir derdim yok.
Ancak Beşiktaş’ı sağlıklı bir organizasyona, bağımsız bir mali yapıya, sportif başarıya ulaştırmadan meydanı böylelerine bırakma niyetim de yok.

Buradan aralarında toplantılar yapıp ‘Kasıma kadar zor dayanırlar, inşallah Aralıkta yeniden seçime gideriz, sen parayı ver ben kulübü yönetiyim’ diyen arkadaşlara ve ‘Eğer o aday olursa ben de aday olurum’ diyen diğer beylere de 2 kelime etmek istiyorum.

Ben sizin bırakıp gittiğiniz gibi ‘Yok bana onu söylediler, yok bana sosyal medyadan küfür ettiler’ diye bırakıp hiçbir yere kaçmam.,
Ömrüm boyunca şartlar ne olursa olsun başladığım hiçbir işi yarım bırakmadım.
Yeter ki camiam şimdi olduğu gibi bana güvenmeye devam etsin.

Onun için bu beyefendilere tavsiyem boş hayaller peşinde koşmamaları ve enerjilerini Beşiktaş’ta kaos yaratmaya çalışarak kendi çıkarları için değil, Beşiktaşımızın menfaatleri için harcamalarıdır.

Beşiktaşlılar endişe etmesin, biz onlardan değiliz,

Bize bu projeyle niye uğraşıyorsun, paran mı yok, cebinden para versene diyorlar.
Konu Beşiktaş olduğunda para verdim demekten hep imtina ederim.
Ancak bu arkadaşları cevapsız bırakmayayım.

Bugüne kadar zaten kendi cebimizden bir 30 - 35 milyon Euro verdik.
Yılbaşına kadar da bir 35-40 milyon Euro daha vereceğiz.
Yani bu çark dönecek, burada değişen bir şey olmayacak.
Ben Beşiktaş’a cebimden, zamanından, ömrümden vermeye devam edeceğim, bu böyle sürecek.
Ama bu proje gerçekleşirse benim için değil, Beşiktaş için çok şey değişecek.
Bir kere Beşiktaş kendi ayakları üzerinde duracak.
Kendine yeten ve mali sorunlarından kurtulmuş bir Beşiktaş olacak.

Beşiktaş kimsenin kesesine, keyfine, vicdanına, ajandasına, başkanlık hesap kitaplarına bağlı yönetilen bir kulüp olmayacak.

Yani bu bazı hayalperest arkadaşlar var ya hani ‘Parasız başkan burayı yönetir’ diyenler.. Ben onlara hayal yaratıyorum, hayal.. O yüzden boşuna arkamızdan sallayıp durmasınlar..

Gerekenleri gerektiği şekilde camiamıza ifade ettiğimi umuyorum.
Bundan sonra inisiyatif genel kurulumuzdadır.
22 Haziran’da gelir, konuyla ilgili oyunuzu kullanırsınız,
Yaratılan bu algıların cevabını camia olarak hep birlikte alırız.
Genel kurulumuz ne derse onu yaparız.
Genel Kurul “bu projeyi yapmayın” derse de biz buna saygı duyar, bu faiz yüküne katlanarak yolumuza devam ederiz.

Ancak bu proje hayata geçmezse üzülerek söylüyorum ki Beşiktaşımız ekonomik bağımsızlığına kavuşmak için büyük bir fırsat tepecek.

Gördüğünüz gibi, gerçekleştirmekte olduğumuz genel kurulumuzla ilgili birçok şey kulağıma geliyor.
Bu yetki alımını bir güvenoyu olarak yorumlayanlar var.
Biz elbette camiamız, genel kurulumuz bize her konuda güvensin isteriz.
Bize verilen her yetkinin Beşiktaşımızın menfaatleri için kullanılacağının, Beşiktaş’a yararı olmayan hiçbir düşüncemiz olmayacağının bilinmesini isteriz.
Ancak bu yetki kongresi, asla bir güvenoyu oylaması değildir.
Biz bu göreve rekor katılım ve oy oranıyla geldik.
Kimse bu yetki konusunu güvenoyu haline getirmeye çalışmasın.

Biz 11 Mayıs’ta genel kurulumuzdan gerekli güvenoyunu aldık, huzurlarınıza bu güvenoyunu almış olarak çıktık.
Bu genel kurul, kararı hep birlikte vereceğimiz bir yetki kongresidir.
Bu yetkiyi alırsak Emlak Konut ile olan projemizi hayata geçirir, hedeflerimize daha hızlı ilerleriz.
Genel kurul bize “bu projeleri yapma, yola faiz ödeyerek devam et” derse de yolumuza öyle devam ederiz.

Biz her koşulda Beşiktaş’ı ayağa kaldırmak, layık olduğu yere getirmek için buradayız.

Biz Beşiktaş’ın zararına olan usulsüz, belirsiz, ayakları yere basmayan hiçbir iş yapmıyoruz.
Dikilitaş projesinin de, diğer bütün icraatlarımızın da kefili, teminatı benim.
Beşiktaş’taki bu güven sorununu da biz sonlandıracağız.
Önümüzdeki sezondan itibaren Beşiktaş’ın yükselişinin başladığını hep birlikte göreceğiz.
Bu yükselişi başlatmak, Beşiktaş için önemli bir dönüm noktasına imza atmak için tüm genel kurul üyelerimizi 22 Haziran’da düzenleyeceğimiz genel kurulumuza davet ediyor, kendilerinden Beşiktaş menfaatleri için en hayırlı kararı vermelerini temenni ediyorum.


Sözlerime son verirken bu gafta idrak edeceğimiz kurban bayramının tüm İslam alemine ve Beşiktaş camiasına hayırlar getirmesini temenni eder ve herkesin mübarek kurban bayramını en içten dileklerimle kutlarım

Camiamıza saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”
 

İLGİLİ HABERLER