Dünya genelinde milyonlarca insanı sessizce tehdit eden gizli şeker (prediyabet) ile ilgili yapılan devrim niteliğindeki uluslararası bir araştırma, kalp sağlığını korumada bugüne kadar göz ardı edilen kritik bir gerçeği ortaya çıkardı.
Almanya’daki Tübingen Üniversitesi Hastanesi, Helmholtz Münih ve Alman Diyabet Araştırmaları Merkezi öncülüğünde yürütülen kapsamlı analiz, kan şekeri değerlerinin yalnızca kontrol altında tutulmasının yeterli olmadığını, tamamen normal seviyelere çekilmesinin hayati önem taşıdığını kanıtladı.
Araştırmaya göre, yaşam tarzı değişiklikleriyle kan şekerini normal aralığa geri döndürmeyi başaran kişilerde kalp krizi, kalp yetmezliği ve bunlara bağlı ölüm riski yüzde 50 oranında azalıyor.
Bugüne kadar tıp dünyası, prediyabet hastalarına kilo verme, hareket etme ve sağlıklı beslenme önerilerinde bulunuyordu. Ancak bu önlemlerin kalp sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkileri net biçimde ortaya konamamıştı. ABD ve Çin kaynaklı, dünyanın en büyük iki diyabet önleme çalışmasının 20 ve 30 yıllık verileri bu belirsizliği ortadan kaldırdı.
2 bin 400’den fazla katılımcının verileri üzerinde yapılan inceleme, belirleyici faktörün yalnızca kilo kaybı olmadığını ortaya koydu. Benzer oranda kilo veren bireyler arasında, kan şekerini normal seviyeye düşürmeyi başaranların, şekeri yüksek seyredenlere kıyasla hastaneye yatış ve ölüm oranlarında açık ara daha avantajlı olduğu belirlendi.
Araştırmanın en çarpıcı bulgusu ise tıbbi kılavuzları değiştirebilecek nitelikteki “remisyon”, yani hastalığın gerilemesi kavramı oldu. Uzmanlara göre, açlık kan şekeri değerinin 97 mg/dl ve altına düşürülmesi, yaş ve kilodan bağımsız şekilde kalbi koruyan en güçlü kalkanlardan biri.
Tübingen Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Kliniği Tıbbi Direktörü Prof. Dr. Andreas Birkenfeld, bu sonuçların koruyucu hekimlikte yeni bir dönemi başlatabileceğini belirterek, “Prediyabetin gerilemesi yalnızca Tip 2 diyabeti önlemiyor, insanları onlarca yıl boyunca ciddi damar hastalıklarından da koruyor” değerlendirmesinde bulundu.
Bu keşif, kalp ve damar hastalıklarıyla mücadelede bilinen tansiyon kontrolü, kolesterolün düşürülmesi ve sigaranın bırakılması gibi üç temel kurala dördüncü ve hayati bir sütun ekliyor: Kan şekerinin sürdürülebilir şekilde normalleştirilmesi.
