Özel: Anayasa ihlali sembolünü Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı atıyorsanız, Anayasa'yı ihlaldir

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gezi Parkı davası kapsamında tutuklu bulunan Can Atalay kararına da imza atan ve Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) “yetkiyi aşmakla” itham ederek “hak ihlali”ne imza atan 9 üye hakkında suç duyurusunda bulunan 3. Ceza Dairesi'nin Başkanı Muhsin Şentürk’ün Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na atanmasına tepki gösterdi. “31 Mart’tan sonra gelişen diyalog ve normalleşme anlayışına uygun değil” diyen Özel, iktidar partisi AK Parti'nin yeni anayasa talebine atıfta bulunarak "Anayasa ihlalinin sembol ismini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı atıyorsanız, demek ki sizin mevcut Anayasa’yı ihlalde ısrarcısınız demek. Nasıl normalleşecek bu ülke?" ifadelerini kullandı.

Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "darbe girişimi" olarak değerlendirdiği, organize suç örgütü liderliği gerekçesiyle tutuklanan Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında gizli tanığın Ankara emniyetini suçlayan ifadeleri üzerine yaşanan gelişmeler hakkında da "Bu fillerin boğuşması ama altta adaletin ezilmesiyle sonuçlanıyor" dedi. Özel, "Yani bir İtalyan mafya filmi mi izliyor Türkiye yoksa adalet-siyaset-emniyet üçgeninde yaşanan bir şeyleri mi izliyor belli değil. Herkes aklını başına alsın, bu ülkede huzur içinde yaşayacaksak insanlarına adalete güven duyması lazım" diye konuştu.

Özgür Özel, İyi Parti ziyareti sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladığı sırada Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında "Emniyet’te yaşanan gözaltılar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Muhsin Şentürk ataması" hakkında gelen soruya karşılık şunları kaydetti:

Muhsin Şentürk atamasına sert tepki

"AKP ile MHP arasında yaşanan meselenin kendisin neyse bir gerilim mi bir pazarlık mı restleşme mi, bu fillerin boğuşması ama altta adaletin ezilmesiyle sonuçlanıyor. Bugün Ayşe Ateş’in yüreğindeki yangın, Sinan Ateş’in evlatlarının adalet beklentileri birtakım kapalı kapılar ardından yapılan görüşmeler sonra üstü kapalı atılan tweet’ler üstü kapalı yapılan beyanlarla iyice kriminal bir hikâyenin sanki suyun üzerinde görünen kısmını görüyoruz izlenimini her geçen gün kuvvetlendiriyor. Yapılan atama 37 tur Papa seçimine dönen bir yüksek yargı seçiminde iki liderin görüşmesinden sonra adayın birinin çekilip başka bir makamı talep etmedi, ve o adaya giden oyların bir nereye yönlendirileceğine ilişkin bir inanç hakimdi. Ama bu dayatmaya ya Yargıtay’da oy kullananlar uymadılar ya da adayı çekelim ama arkadaşlar bildiğini yapsın dedi birileri. Ve Yargıtay’daki sonuç Erdoğan’ın beklediği gibi olmadı ama yaptığı atama maalesef 31 Mart’tan sonra gelişen diyalog ve normalleşme anlayışına uygun değildir. Anayasa ihlalinin sembol ismini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı atıyorsanız, demek ki sizin mevcut Anayasa’yı ihlalde ısrarcısınız demek. Nasıl normalleşecek bu ülke?

"Bir İtalyan mafya filmi mi izliyor Türkiye?"

Gezi aileleri adalet bekliyor 28 Şubat aileleri adalet bekliyor, Sinan Ateş’in ailesi adalet bekliyor, siz orada bunu buraya atayım o sözünü tutmazsa da atayım ki racona ters olmasın! Yani bir İtalyan mafya filmi mi izliyor Türkiye yoksa adalet-siyaset-emniyet üçgeninde yaşanan bir şeyleri mi izliyor belli değil. Herkes aklını başına alsın, bu ülkede huzur içinde yaşayacaksak insanlarına adalete güven duyması lazım. Bugün Türkiye’de adalete duyulan güven yüzde 20’nin altına geriledi, böyle devam etmekle tek haneli rakamlara indirecekler adaleti.  Bu şartlarda mahkemeye yüksek yargıya güvenin olmadığı günlerde demokrasi olmaz. Mesele fevkalade yanlıştır. Her gün taraflar ağız değiştiriyor. Tweet’ler atılıyor içinde bir sürü anlam çıkarabilecek tehditler var. İçişleri Bakanı ile bir partinin genel başkanının tweet’ler üzerinden Cumhurbaşkanı ve  birbirlerine mesaj vermeleri demokrasi görüntüsü değil! Adalet ve İçişleri Bakanlarının hızla siyasi partileri bilgilendirmesi lazım.  Diğer iki liderin de Emniyet’in ve adaletin üzerinden ellerini çekmeleri gerekiyor.