Yazar ve müzisyen Zülfü Livaneli, yeni romanı Bekle Beni’yi Murat Sabuncu’ya anlattı. Livaneli, T24’te yayımlanan söyleşide hem romanın çıkış noktasını hem de kişisel deneyimlerinden esinlenen yönlerini paylaştı.
Livaneli’nin yeni romanı Bekle Beni, baskı, işkence, direnç ve umut ekseninde Türkiye’nin çalkantılı dönemlerine ışık tutuyor.
Livaneli, romanın başkahramanı Selim’in yaşadıkları üzerinden geçmişte maruz kaldığı baskılara değindi. “Çok ağır işkenceler vardı ve bundan kurtulabilmek için kendimi sakatlamayı, hatta ölümü göze aldım” sözleriyle dönemin zulmünü aktardı. Ardından şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu da başlı başına bir işkenceydi. Çünkü insan kendi bedenine zarar vermeyi göze almak zorunda kalıyor.”
Sanatçı, despotik yönetimlerin temel karakterini de şu ifadelerle anlattı:
“Bütün despotik yönetimler düzenin emrine girmemiş bağımsız aydınlardan nefret eder.”
Livaneli, otoriter rejimlerin bağımsız düşünceye tahammülsüzlüğünü tarihsel bir gerçeklik olarak gördüğünü belirtti.
Söyleşide yalnızca edebiyat ve Türkiye’nin geçmişi değil, güncel meseleler de gündeme geldi. Filistin’de yaşananlara değinen Livaneli, Gazze için “yeni bir Guernica” benzetmesini yaparak Batılı devletlerin ikiyüzlü tutumunu eleştirdi.
Yeni romanı Bekle Beni ile baskı, işkence ve direnç temasını işleyen Livaneli, eserinin aynı zamanda özgürlük ve vicdan üzerine bir çağrı olduğunu ifade etti.