ABD Merkez Bankası'nın (FED) aldığı kararlar, dolar, altın, borsa ve kripto para piyasaları üzerinde doğrudan etkisi nedeniyle dünya genelindeki yatırımcılar tarafından yakından izleniyor. FED'in, Eylül ayında politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 4.00-4.25 aralığına düşürmesi, yatırımcılar için oldukça kritik bir gelişmeydi. Bunun yanı sıra ABD'de yaşanan hükümet kapanmasının etkileri ve bu durumun FED'in alacağı kararlar üzerindeki muhtemel etkisi de yatırımcıların dikkatini çekiyor.
FED Faiz Toplantısının Tarihi
2025 yılı için planlanan bir sonraki Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı, 29 Ekim 2025 tarihinde gerçekleştirilecek. Bu toplantının ardından merakla beklenen faiz kararı ise, 29 Ekim akşamı Türkiye saatiyle 21:00’de açıklanacak. Faiz kararları, piyasalarda önemli dalgalanmalara neden olabilen bir unsur olduğundan, yatırımcılar toplantının tarihine büyük bir ilgi gösteriyor. FED'in alacağı yeni kararlar, özellikle enflasyon hedefleri ve ekonomik büyüme üzerinde de etkili olacak kritik bir dönüm noktası olma potansiyeline sahip. Bu nedenle, Ekim ayı toplantısı öncesi yatırımcıların beklentileri ve tahminleri oldukça önemli hale geliyor.
Beklentiler ve Belirsizlikler
ABD'deki hükümetin kapanması, ekonomik verilerin açıklanmasını engellediği için FED’in faiz kararları üzerinde belirsizlik yaratıyor. Ekonomik verilerin zamanında ulaşmaması, FED'in politika oluşturma sürecini zora sokarak enflasyon, istihdam ve büyüme gibi kritik göstergelere dair değerlendirmelerini kısıtlıyor. ABD Merkez Bankası'nın kararları, özellikle faiz indirim beklentileri ile birlikte piyasalarda önemli dalgalanmalara neden olabiliyor. Küresel çapta yaşanan ekonomik belirsizlikler ve FED’in faiz indirimine yönelik tahminlerin güçlenmesi, yatırımcıların dikkatli bir yaklaşım benimsemesine yol açtı. Bu gelişmeler, özellikle Ekim 2025 toplantısı öncesi piyasalarda oluşan durumu daha da karmaşık hale getiriyor.
FED'in Para Politikaları Üzerindeki Etkiler
Ekonomik verilerin eksikliği ve gecikmesi, FED'in alacağı ekonomik politika kararlarını zora sokuyor. Alınacak kararlar, yalnızca kısa vadeli etkilerle sınırlı kalmayıp, ortalama ekonomik büyüme ve enflasyon hedeflerini de etkileyebilir. Bu nedenle, FED kararlarını verirken hangi verilere ne ölçüde dayanacağı sorusu önemli bir gündem maddesi haline geliyor. Yatırımcılar, bu belirsizlik içinde FED'in hamlelerini tahmin etmeye çalışırken, piyasalarda dalgalanmalara neden olabilecek değişiklikleri isabetli bir şekilde öngörebilirlerse, büyük kazançlar elde edebilirler. İşte bu durum, hangi verilerin açıklanacağını ve ne zaman geleceğini bilmeyen yatırımcılar için bir zorluk oluşturuyor.