Hemoroid ameliyatı nedeniyle raporlu olan montaj operatörü S.H., raporunun bitmesine dört gün kala İstanbul’a giderek tuttuğu takımın lig maçını izledi. Stadyumda çektiği fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaşan işçi, raporlu halde maç izlediği gerekçesiyle işveren tarafından “haklı nedenle” işten çıkarıldı.
S.H. bunun üzerine haksız yere işten atıldığını belirterek işe iade davası açtı. Dilekçesinde, ameliyat sonrası istirahat raporu bulunduğunu ancak raporda “yatarak tedavi olma zorunluluğu” belirtilmediğini vurgulayan S.H., sosyal medya paylaşımının da kapalı hesaptan yapıldığını ve fesih için yasal delil sayılamayacağını savundu.
İşveren ise, işçinin raporlu olduğu günlerde başka bir ile giderek maç izlemesinin hem iyileşme sürecine aykırı olduğunu hem de iş yerinde çalışma düzenini ve diğer çalışanların motivasyonunu bozduğunu iddia etti.
Yerel mahkeme, istirahat raporlarında “evde veya yatakta kalma zorunluluğu” olmadığına dikkat çekerek feshin geçersiz olduğuna hükmetti ve S.H.’nin işe iadesine karar verdi. Kararda, davacının kendisini zorlamayacak aktivitelerde bulunabileceği vurgulandı.
İstinaf Mahkemesi kararı bozdu ancak dosya Yargıtay’a taşınınca süreç yeniden değişti. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını doğru bularak S.H.’nin işe iadesine hükmetti.
Gerekçeli kararda şu değerlendirme yer aldı:
“Davacının ameliyat sonrası iş göremezlik raporu aldığı, rapor sürecinde maç izlediğine dair fotoğraf paylaştığı görülmektedir. Ancak istirahat raporlarında yatarak tedavi değerlendirmesi bulunmadığı, bu nedenle raporluyken izleyici olarak maça gitmesinin İş Kanunu kapsamında haklı fesih nedeni oluşturmadığı anlaşılmıştır.”
Bu emsal kararla, raporluyken maç izlemeye giden bir işçinin işten çıkarılmasının “haklı fesih” olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiş oldu.
