Avrupa Bölgesel Direktör Yardımcısı Dinushika Dissanayake imzasıyla yayımlanan açıklamada, Taksim’in işçi hareketleri açısından taşıdığı sembolik önemin altı çizilirken, yasağın hukuki temelden yoksun olduğu ifade edildi.
“Taksim’de 1 Mayıs kutlamalarına getirilen kısıtlamalar, güvenlik ve kamu düzeni gerekçeleriyle açıklansa da bu gerekçeler temelsizdir. Anayasa Mahkemesi’nin 2023 tarihli kararı açıkça hiçe sayılıyor. Bu yasaklar derhal kaldırılmalı,” diyen Dissanayake, Türkiye’nin barışçıl toplanma hakkına saygı göstermesi gerektiğini vurguladı.
"Barışçıl protestolar suç gibi gösteriliyor"
Af Örgütü açıklamasında, Türkiye’de yıllardır sürdürülen bu yasağın hukuka aykırı olduğu belirtilirken, protesto hakkının sistematik şekilde kısıtlandığına dikkat çekildi.
Dissanayake, “Taksim Meydanı işçi hareketi için yalnızca fiziksel bir alan değil, tarihsel bir simgedir. Türkiye yetkilileri ise bu sembolü yıllardır barışçıl gösterileri engellemek için kullanıyor. Bu yaklaşım artık son bulmalı,” ifadelerini kullandı.
14 Mayıs’a dikkat çekildi
Öte yandan Uluslararası Af Örgütü, İstanbul’da Mart 2025’te gerçekleştirilen protestolarda polis tarafından uygulanan "aşırı güç" kullanımına ilişkin hazırlanan raporun 14 Mayıs’ta kamuoyuyla paylaşılacağını da duyurdu.
