TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nda, Gazete Duvar’ı kapattıran, T24 gibi çok sayıda medya kuruluşunu sarsan ‘algoritma depremi’ masaya yatırıldı

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nda Gazete Duvar’ın yayın hayatını sonlandırmasına, T24 gibi yüksek okur kütlesiyle bilinen çok sayıda medya kuruluşunu okur kitlesi ve reklam gelirleri açısından sarsıcı etkilere yol açan Google’ın algoritma uygulaması masaya yatırıldı.

Hülya Özmen Muhalif- Ankara

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, toplantıdan önce kendisine ulaştırılan bilgilerle T24’ün durumunu Google yetkililerine, “Ekim 2024 güncellemeniz ve Ocak 2025 güncellemeniz sonrasında kullanıcı sayıları öncelikle 0'a yakın düşüyor, sonrasında da yüzde 33'lük ve yüzde 35'lik kullanıcı sayısı düşüşü, sayfa gösteriminde yüzde 42 ve yüzde 47'lik düşüşler... Yani hem kullanıcı hem sayfa gösteriminin” sözleriyle özetledi. Toplantıda uygulamanın bir ‘mühendislik’ işi olup olmadığı da gündeme getirildi.  AKP’li Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman, milletvekillerinin yönelttiği sorular üzerinden, “Tuncay Özkan'ı öne çıkartıp Hüseyin Yayman'ı geride tutmanız, böyle bir mühendislik mümkün mü” sorusunu yönelttiği Google Reklamcılık Ve Pazarlama Limited Şirketi Kamu İlişkileri Ve Politikaları Direktörü Tolga Sobacı’dan, “Çok kısa cevap vereyim: Hayır yani bizim çalışma biçimimiz buna uygun değil, biz böyle bir şey yapmıyoruz, yapmayacağız” yanıtı verildi.

Komisyonun son toplantısında konuşmalardan bazı bölümler şöyle:

"Örtülü bir sansür uygulamasına mı gidiliyor?" sorularını gündeme getirmektedir”

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN -Google'ın algoritma değişiklikleri doğrudan organik trafik üzerinden büyük etkiler doğurabilmektedir. İyi bir sıralama "web" sitesinin daha fazla ziyaretçi çekmesini sağlarken düşük sıralama trafik kaybına yol açmaktadır, bugünkü toplantının da temel tartışma konusu budur. Güncellemeler, kullanıcı deneyimi ve site performansını giderek daha fazla öne çıkarmaktadır. Yavaş yükleme süreleri, mobile uyumsuzluk veya kullanıcı dostu olmayan tasarımlar sıralamaları olumsuz yönde etkilemektedir. Dolayısıyla, algoritma değişiklikleri yüksek kaliteli içeriklerin öne çıkmasına ve düşük kaliteli içeriklerin gerilemesine neden olabilmektedir. Güncellemeler yerel işletmelerin arama sonuçlarında daha görünür hâle gelmelerini veya daha düşük sıralarda yer almalarını belirlemektedir.
Son yapılan değişiklikler özellikle gazeteler bakımından görünürlüklerde ciddi düşüşlerin yaşanmasına yol açmıştır, bu bağlamda, Türkiye'de Türk basınının en önemli gündem maddesi hâline gelmiştir. Kaldı ki gazetelerin görünürlüğündeki düşüş ya da "web" sayfalarının, televizyonların daha çok gündeme gelse de bağımsız ve yerel yayıncıların da bu düşüşten ciddi biçimde etkilendiği göz ardı edilmemelidir. Yani sadece ulusal ölçekte değil yerel düzeyde de böyle bir problemle karşı karşıyayız. Bahse konu sitelerin görünürlüğü hâlihazırda düşük olduğundan puanlardaki küçük değişiklikler bile oransal olarak büyük bir etkiye neden olmaktadır. Özellikle gazete ve haber sitelerinin görünürlüklerindeki düşüş diğer taraftan "Örtülü bir sansür uygulamasına mı gidiliyor?" sorularını gündeme getirmektedir, bu konudaki tartışmaların daha da derinleşmesine neden olmaktadır. Yapılan bu müdahalelerin halkın haber alma özgürlüğüne doğrudan etki etmesi tartışmaları giderek yoğunlaştırmakta ve mecrasından çıkarmaktadır. Demokratik toplumların olmazsa olmaz unsurlarından biri olan medyanın ve haber alma özgürlüğünün Google'ın "algoritma" adı altında yoğun olarak eleştirilen uygulamalarıyla engellendiği düşüncesi toplumda önemli bir tartışma konusu hâline gelmiştir. Dolayısıyla, "algoritma değişiklikleri" adı altında yayıncıların saf dışı bırakılmasının ve böylece halkın doğrudan ve tarafsız bilgiye ulaşmasının engellendiği gibi bir tartışma ortaya çıkmaktadır.


OKAN KONURALP (Ankara) - 12 Mart itibarıyla bu ülkede bir medya kuruluşu öldü. Bu medya kuruluşu sonrasında da bir grup medya kuruluşu girmiş oldukları ekonomik darboğazın en önemli nedeninin Google algoritmasının değişikliği olduğunu ifade ettiler ve bunun üzerine bunun kadar önemli bir başka cümleyi de bildirilerine koydular. Google'la sağlıklı ve sürekli bir muhataplık ilişkisi de kurabilmiş değiliz. Kusura bakmayın, bu arkadaşlarımızın yalan söylüyor olduklarına inanmıyorum. Arasında T24 de var, Artı Gerçek de var, BirGün de var, metnin çoğuna katılmakla birlikte imza koymamış Evrensel de var, Diken de var, Gazete Pencere de var, Kısa Dalga da var, belki de beyefendinin arkadaşı Ruşen'in yöneticiliğini yaptığı Medyascope da var ama bu toplantı öncesinde ben dâhil Komisyon üyelerini ziyaret eden sizlerden beni ziyaret ettiğiniz tarih itibarıyla nezaketen bile bu bildirinin altına imza atmış hiçbir kuruluşla gayriresmî olarak bile bir araya gelmemişsiniz; ayıp değil mi ya? Bu arkadaşlar diyorlar ki: "Ekonomik bir darboğaza doğru girdik, gazete Duvar öldü, biz de öleceğiz; bunun nedeni Google'dır." Ya, siz, bu arkadaşlarla bir oturalım, konuşalım, yanlışları varsa düzeltelim, yanlışımız varsa onlarla bir ortak nokta bulalım." dememişsiniz ve öğrendiğim kadarıyla bu sabah itibarıyla bile onlarla resmî ya da gayri resmî bir diyalog kurmamışsınız. Sonra da diyorsunuz ki: "1.200 gazeteciyi eğittik, 2024 yılında 21 şehirde bir araya geldik." Bu arkadaşlar, bunlar mı? Bu arkadaşlar bunlar değilse bunlarla ne zaman diyalog kurmayı düşünüyorsunuz ya da bunlarla niye diyalog kurmuyorsunuz? Şimdi, öyle bir tablo koydunuz ki az önce de yani şimdi ifade ettiniz; "Evet, algoritma değişikliği sonrasında birtakım dalgalanmalar olur, yeniden yoluna girer." Ya "2 milyon, 1,5 milyon" diye iddia edilen trafiğin 100 binlere, 200 binlere düşmesi nasıl bir dalgalanma ya? Bu bir fırtınadır arkadaşlar. Türkiye gibi -çok detaya girmeyeceğim- ağır bir ekonomik problemleri de bir nedenden dolayı yaşayan bir ülkede kusura bakmayın böyle bir dalgalanma değil, T24 için, Medyascope için, Birgün gazetesi için bu bir fırtınadır ama bu fırtınayı ne yabancı konuklarımızın ne sizin ne de sizin adınıza burada avukat olarak da görevli olan arkadaşımızın çok da önemsediğini düşünmüyorum.


UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Öncelikle, ortada konuştuğumuz, tartıştığımız bu işte, adına, güncelleme, sizin "güncelleme" dediğiniz, "algoritma" denen, ambargo etkisi yaratan bu ve sık sık da yapıldığı anlaşılan yani bir kere olmuyor anlaşıldığı kadarıyla, birkaç ayda bir olan sürecin sonunda Türkiye'de şunu yapıyoruz biz: Neden burada bunu önemsiyoruz? Neden bu kuruluşlar önemsemiyor, biz önemsiyoruz? Bağımsız habercilik zayıflıyor yani bizim derdimiz gazeteci olarak ya da milletvekili olarak bağımsız habercilik zayıflıyor. Haberciliğin zayıflaması demokratik denetim mekanizmasını ortadan kaldırıyor.
Zararı nasıl ettiğini anlatmaya çalışacağım yani onların varoluşlarıyla nasıl oynuyorsunuz? Birincisi, "İsim verebilirsiniz." dedikleri için isim vereceğim: T24, buraya gelmeden önce bilgi istedim, sağ olsunlar, gönderdiler. Ekim 2024 güncellemeniz ve Ocak 2025 güncellemeniz sonrasında kullanıcı sayıları öncelikle 0'a yakın düşüyor, sonrasında da yüzde 33'lük ve yüzde 35'lik kullanıcı sayısı düşüşü, sayfa gösteriminde yüzde 42 ve yüzde 47'lik düşüşler... Yani hem kullanıcı hem sayfa gösteriminin... Yani bu düşüş nedeniyle birincil olarak Googledan, sizden giden reklamda, reklam gelirlerinde önce yüzde 40'lık bir keskin düşüş, arkasından, grafikleri yüksek olduğu için yani izlenilirlikleri olduğu için "'premium' reklam veren" denilen reklam verenlerden de bir anda kullanıcı trafik düştüğü için yüzde 20, yüzde 25'lik bir düşüş daha reklamlarında ve son olarak bu trafik düştüğü için... Bir de bizde Basın İlan Kurumu var, Basın İlan Kurumu da kamu ilanlarını verirken sitelere yine trafiğe bakıyor ve 250 bin sınırı koyuyor. 100 binin altına düştüğünde Basın İlan Kurumundan gelen kamu ilanları da gidiyor.
--
AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir)- Siz Türkiye'yle ilgili parametreleri oluştururken Türkiye'yle ilgili bu verileri yürürlüğe koyarken kime danışıyorsunuz, kiminle konuşuyorsunuz? Türkiye'de birtakım kurumların ön plana çıkmasını sağlarken bir kısmının batmasına nasıl karar veriyorsunuz? Bir kısım insanları zengin ederken bir kısım insanların emeklerinin üzerine basarak onları yok etmeyi nasıl düşünebiliyorsunuz, böyle bir yetkiyi nereden alıyorsunuz? Sizi kim denetleyecek, hangi mahkemeden geçeceksiniz, hangi kurula şikâyet edileceksiniz? Türkiye gibi böylesi serbest ortam dünyada bazı ülkelerde var, bunların bedelini ödemeyi, buradaki artı değerden bu insanlara pay vermeyi dahi nasıl düşünmezsiniz? Sizin kurum kültürümüz yok mu? Sizin kurum kültürümüzde adalet anlayışı yok mu, paylaşmak yok mu, dayanışma yok mu? Kendi içeriklerinizi düzeltmek için yaptığınız bütün programlarını burada sanki burası bir 3'üncü dünya ülkesi, 1.200 gazeteciyi topladım... Batırdın onların hepsini. Ne anlamı var ki bunların? Bunların hiçbir anlamı yok. Kanada'da uygulanan içerik ücretlendirme düzenini Türkiye'de neden uygulamıyorsunuz? Biz talep etmediğimiz için mi? Biz buna sizi zorlamadığımız için mi? 2023 yılından beri size bunu söylüyoruz, illa sizin üzerinize o duvarı yıkmak için yasal düzenlemeyle mi gelmek lazım? Siz özgürlükleri, dayanışmayı büyütmek için Türkiye'deki kullanıcılarla birlikte bugüne kadar neden bir düzenlemeye gitmediniz? Neden bundan kaçınıyorsunuz?

OKAN KONURALP (Ankara) -12 Mart itibarıyla bu ülkede bir medya kuruluşu öldü. Bu medya kuruluşu sonrasında da bir grup medya kuruluşu girmiş oldukları ekonomik darboğazın en önemli nedeninin Google algoritmasının değişikliği olduğunu ifade ettiler ve bunun üzerine bunun kadar önemli bir başka cümleyi de bildirilerine koydular. Google'la sağlıklı ve sürekli bir muhataplık ilişkisi de kurabilmiş değiliz. Kusura bakmayın, bu arkadaşlarımızın yalan söylüyor olduklarına inanmıyorum. Arasında T24 de var, Artı Gerçek de var, BirGün de var, metnin çoğuna katılmakla birlikte imza koymamış Evrensel de var, Diken de var, Gazete Pencere de var, Kısa Dalga da var, belki de beyefendinin arkadaşı Ruşen'in yöneticiliğini yaptığı Medyascope da var ama bu toplantı öncesinde ben dâhil Komisyon üyelerini ziyaret eden sizlerden beni ziyaret ettiğiniz tarih itibarıyla nezaketen bile bu bildirinin altına imza atmış hiçbir kuruluşla gayriresmî olarak bile bir araya gelmemişsiniz; ayıp değil mi ya.
"Evet, algoritma değişikliği sonrasında birtakım dalgalanmalar olur, yeniden yoluna girer." Ya "2 milyon, 1,5 milyon" diye iddia edilen trafiğin 100 binlere, 200 binlere düşmesi nasıl bir dalgalanma ya? Bu bir fırtınadır arkadaşlar. Türkiye gibi -çok detaya girmeyeceğim- ağır bir ekonomik problemleri de bir nedenden dolayı yaşayan bir ülkede kusura bakmayın böyle bir dalgalanma değil, T24 için, Medyascope için, Birgün gazetesi için bu bir fırtınadır ama bu fırtınayı ne yabancı konuklarımızın ne sizin ne de sizin adınıza burada avukat olarak da görevli olan arkadaşımızın çok da önemsediğini düşünmüyorum.

İLGİLİ HABERLER