Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan: Marmara istese de büyük bir deprem yapamaz

Dün Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede artçı sarsıntılar sürerken, yer bilimcilerin yaptığı analizler kamuoyunda büyük ilgi uyandırdı. Depremde herhangi bir can veya mal kaybı yaşanmazken, özellikle Marmara Bölgesi için uzun süredir dile getirilen büyük deprem beklentisi yeniden gündeme geldi.

Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Halk TV ekranlarında Gökmen Karadağ’ın sunduğu Açıkça programına katılarak olayı detaylı şekilde değerlendirdi. Ercan, depremi "Kuzey Marmara Depremi" olarak nitelendirdi ve bu tanımın medya tarafından da benimsenmesi gerektiğini belirtti. İstanbul merkezli tanımlamaların sosyal ve ekonomik etkiler açısından daha fazla tedirginlik yarattığını vurguladı.

“İstanbul'un Kendisinde Değil, Yakınında Olacak”

Prof. Dr. Ercan, beklenen büyük depremin doğrudan İstanbul'un merkezinde değil, yaklaşık 25-30 kilometre uzağında meydana geleceğini ifade etti. Bu sarsıntının yalnızca İstanbul’u değil, Yalova, Bursa ve Balıkesir gibi çevre illeri de etkileyebileceğini dile getirdi.

Marmara Bölgesi'nde son iki bin yılda meydana gelen depremlerin yüzde 71'inin 6 ile 6.5 büyüklüğünde olduğunu hatırlatan Ercan, bu tarz depremlerin ortalama 30-40 yılda bir tekrar ettiğini ve dün yaşanan sarsıntının da bu türden olduğunu söyledi. Bu tür depremlerin, büyük depremin işaretçisi ve bilimsel açıdan oldukça faydalı olduğunu belirtti.

“Marmara’da İki Ayrı Deprem Bekliyorum”

Bölgeyle ilgili daha uzun vadeli öngörülerini paylaşan Ercan, Marmara'da tek değil, iki ayrı büyük deprem beklediğini söyledi. Bu depremlerden ilkinin İstanbul açıklarında, Küçükçekmece'nin karşısında başlayarak Kınalı ve Büyükçekmece yönlerinde fay hattını kırmasını beklediğini belirtti. Bu sarsıntının büyüklüğünü 6.4 ila 6.7 arasında öngörüyor.

Daha büyük olan ikinci depremin ise 7 ile 7.4 büyüklüğünde olabileceğini ve bu sarsıntının da Marmara Denizi'nin içinde, kırık hatların kesişim noktalarında gerçekleşmesini beklediğini aktardı. Bu bölgelerdeki yer kabuğunun karmaşık yapısı, özellikle Eskişehir-Trakya fayının bu alandaki etkisi, depremin olasılığını artırıyor.

“2045-2065 Arası Kritik”

Uzun vadeli projeksiyonlara göre, söz konusu büyük depremin 2045 ile 2065 yılları arasında meydana gelmesi öngörülüyor. Ercan’a göre, deprem 7-13 kilometre derinlikte ve granit katmanı içinde olacak. Derinlik konusundaki ufak farklılıklar ise genel tabloyu çok fazla değiştirmiyor.

“Marmara’nın Büyük Deprem Yapma Potansiyeli Şu Anda Sınırlı”

1999 Gölcük Depremi'nin ardından Marmara'nın önemli ölçüde enerji boşalttığını vurgulayan Ercan, şu anda bu bölgenin tekrar büyük bir deprem üretmesi için yeterli gerginlik birikmediğini söyledi. Gerginlik birikimi için 26 yılın yeterli olmadığını, kabuğun yeniden büyük bir kırılmayı tetikleyecek seviyeye gelmesinin zaman alacağını ifade etti.

Deprem sırasında fay hattının yaklaşık 100-120 kilometrelik bir alanda kırılabileceğini ve bu esnada yer kabuğunun 2-2,5 metreye kadar yer değiştirebileceğini belirten Ercan, bu sürecin “sağ atımlı fay” davranışıyla gerçekleşeceğini anlattı. Bu büyüklükte bir kırılmanın gerçekleşebilmesi için 6 milyar gigatonluk bir enerji birikimi gerektiğini ve şu anda bu seviyeye henüz ulaşılmadığını da sözlerine ekledi.

İLGİLİ HABERLER