Çayır, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de bugün gerçek diplomaya sahip olanlar iş bulamazken sahte belgelerle sıfat üstüne sıfat takanların önemli konumlara geldiklerini ifade etti.
İktidarın son 25 yıldan sorumlu olduğunu söyleyen Çayır, "Sorunları çözeceğini iddia ederek geldiler ancak geçmişte eleştirdikleri anlayışın bir parçası oldular ve sorunları daha da büyüttüler" dedi.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) gibi kurumlardaki üst düzey isimlerin elektronik imzalarının bile çalındığını belirten Çayır, şöyle konuştu:
”Türkiye hem uyuşturucunun hem soygunun hem de devleti soymanın bahçesi haline dönüştü. Koskoca Bilgi Teknolojileri Başkanının, yardımcısının imzaları bile çalınıyor. YÖK'ün ilgili daire başkanının imzası çalınıyor. Diplomalar üretiliyor. Sonra bu diplomaları da hükümetin yanında duranlar, ismi cismi olan kelli felli adamlar alıyorlar, kullanıyorlar ve kendilerine gelecek kuruyorlar. Tuz kokmuş mu? Tuz kokmuş. Onun için ben diyorum ki millete hizmet etmenin yolu bazen eve gitmesini bilmektir. Ne yazık ki siyasetçimiz, Türkiye'deki siyasetçi eve gitmesini de bilmiyor, herhangi bir şey de bilmiyor.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ben ekonomi profesörüyüm" dediğini ama milleti "çukurun içinde ağzı üstü bıraktığını" söyleyen Çayır, "Adam ne dediğini bile bilmiyor. Altı ayda bir, senede bir paradigma değiştiren, düşünce değiştiren, fikir değiştiren, siyaset değiştiren bir başka adam görmedim. Kendisiyle ve sözleriyle çelişen bir siyasi figür" dedi.
“Bu komisyon günah komisyonudur”
Çayır, TBMM'de Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu kurulduğunu anımsatarak, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e, "Demokratik entegresyon ne demek? Çıkın açıklayın" diye seslendi.
PKK'nın "Demokratik entegrasyon varlığımızın kabul edilmesidir" açıklaması yaptığını ifade eden Çayır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz Kürtlerin temsilcisi misiniz? Kürtlerin temsilcisi Türk milletidir, Kürtlerdir, bu topraklarda yaşayan herkestir. Kürt'ün temsilcisi PKK, DEM veya başkası olamaz. Bunların hepsi tuzaktır, Amerika'nın oyunudur, İsrail'in bize kakır kakır gülmesidir. Başından beri söylüyoruz ve milleti uyarıyoruz, bu komisyon günah komisyonudur. Madem doğru bir iş yapıyorsunuz, bütün partilere neden 'Gelin komisyona üye verin' diye yalvardınız? Başarılarınıza niye başkalarını ortak edesiniz ki? Günahınıza ortak edersiniz."
“Fatih Altaylı’nın kalemi mi tehdit oldu?”
Gazeteci Fatih Altaylı’yı tutuklu bulunduğu cezaevinde ziyaret ettiğini anımsatan Çayır, Altaylı’nın yalnızca düşüncesini ifade ettiğini belirterek “Elinde sadece kalemi var, ne tehdidi?” diye sordu.
İktidarın kendisine yakın olanların yolsuzluklarına göz yumduğunu, muhaliflere ise ağır yaptırımlar uyguladığını savunan Çayır, adaletin herkese eşit işlemesi gerektiğini vurguladı.
