Milliyet yazarı Melih Aşık, “Büyükelçi” başlıklı köşe yazısında ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın son dönemdeki açıklamalarını mercek altına aldı. Aşık, Barrack’ın diplomasi sınırlarını aşan ifadeler kullandığını belirterek, ulus devlet modelini eleştirmesini, İsrail ve Ortadoğu’ya dair çıkışlarını ve Osmanlı devlet sistemine yönelik övgülerini şaşkınlıkla karşıladığını yazdı.
Aşık, büyükelçinin bu sözlerinin kişisel görüş mü yoksa ABD tarafından belirlenmiş bir planın yansıması mı olduğu sorusunun bugüne kadar hiçbir gazeteci tarafından kendisine yöneltilmemesini de eleştirdi.
Yazısında, bu tartışmadan yola çıkarak “hoş bir büyükelçi olayı”na da yer veren Melih Aşık, Muhalif Medya yazarı Muzaffer Ayhan Kara’nın kaleme aldığı bir anıyı hatırlattı. Kara’nın aktardığına göre, 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün eşi Emel Korutürk, ABD Büyükelçisi’nin güven mektubunu Çankaya Köşkü’ne sunmak üzere geldiği sırada mektubu elçilikte unuttuğunu öğrenen Cumhurbaşkanı Korutürk’ün, “Geri giderler, yeni bir randevu alarak güven mektubuyla birlikte tekrar gelirler” diyerek tavizsiz bir tutum sergilediğini anlatmıştı.
Melih Aşık, bu anıyı aktararak diplomasi geleneği, devlet ciddiyeti ve temsil sorumluluğuna dikkat çekti. Yazı, hem güncel büyükelçi tartışmaları hem de geçmişten verilen örnekle kamuoyunda ilgi uyandırdı.