İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu’nun Silivri duruşması tartışma yarattı

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin yargılandığı davanın ikinci duruşması Silivri’de görüldü. Baro, duruşmaların İstanbul Adliyesi’nde yapılması yönündeki Anayasa’ya aykırılık itirazını mahkeme heyetine sundu, talep reddedildi.

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin “basın ve yayın yolu ile terör propagandası yapmak” ve “basın ve yayın yolu ile yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamalarıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması, bugün Silivri’deki Marmara Cezaevi Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda görüldü.

Baro, duruşmaların Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde yapılması gerektiğini belirterek Anayasa’ya aykırılık itirazında bulundu. Ancak mahkeme heyeti, savcılığın talep reddi yönündeki görüşü doğrultusunda bu talebi reddetti. Duruşmanın ikinci ve son günü yarın Silivri’de devam edecek.

Baro’nun itirazını avukat Metin İriz dile getirdi:

“Yargılanmamızın doğal habitatı Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’dir. Burada savunmada bulunmayacağım; Çağlayan’da olursa savunma yapacağım.”

Duruşma öncesi açıklama yapan Kaboğlu, fiziki tedavilerini askıya alarak duruşma salonu önünde beklediğini belirtti:

“Bugün İstanbul Barosu kapalı, çünkü hepimiz buradayız. Sabah 8:15’te geldim, cezaevi kampüsü önünde merdivenlerde oturdum.”

Baro ayrıca Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaparak duruşmanın geri bırakılmasını talep etti; savcılık ve mahkeme heyeti ise bu talebi reddetti.

Duruşma bitiminde açıklama yapan Kaboğlu, hukuka aykırılık iddialarını sürdürdüklerini belirtti:

“Dava sürecinde yaşanan hukuka aykırılıklar devam ediyor, ancak İstanbul Barosu olarak hukuki zemine oturması için gerekli savunmayı yapmaya devam edeceğiz.”

Uluslararası Af Örgütü, Avrupa Barolar ve Hukuk Dernekleri Konseyi ve Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi’nin de aralarında bulunduğu 12 uluslararası hukuk ve insan hakları örgütü, duruşmaya ilişkin hazırladıkları görüşte davanın hukuk mesleğinin bağımsızlığına doğrudan saldırı olduğunu savundu.

İLGİLİ HABERLER