İstanbul’un içme suyu kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı havzasında başlatılan TOKİ inşaatı, Su Havzalarını Koruma Yönetmeliği’ne aykırı bulundu. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), projeyi 'kaçak yapı' olarak tanımlayarak 25 Mayıs 2025’e kadar süre verdi. Süre dolduğunda ise yıkım işlemi başlatılacak.
Kanal İstanbul güzergahında yer alan ve iktidar tarafından "sosyal konut projesi" olarak tanıtılan TOKİ inşaatlarına ilişkin tartışmalar büyüyor. İstanbul’un su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı havzasında yürütülen konut projesine İSKİ tarafından yıkım tebligatı gönderildi. Tebligatta, yapılaşmanın 25 Mayıs’a kadar kaldırılmaması halinde yıkım işlemi yapılacağı ve yıkım masrafının da TOKİ’den tahsil edileceği belirtildi.
“Kümes Yıkan Devlet, 24 Bin Konuta Ne Diyecek?”
Sazlıdere Köyü Muhtarı Oktay Teke, durumu şu sözlerle değerlendirdi:
“Havza Koruma Yönetmeliği gereği vatandaşın kümesini bile yıkıyorlardı. Şimdi 24 bin konutluk dev bir projeyi dibimize yapıyorlar. İSKİ ihtar verdi, ben muhtar olarak tebligatı teslim aldım. Bakalım aynı kararlılığı burada da gösterecekler mi?”
Köylüler, tarlalarının üzerine haber verilmeden iş makineleriyle girildiğini ve gençlerin yıllardır yapılaşma izni verilmediği için köyü terk ettiğini anlattı. “Bize ‘gidin’ diyorlar” sözleriyle tepki gösteren köylüler, baraj arazisinin içme suyu amacıyla devlete verildiğini, bu kullanım amacının dışına çıkılması durumunda dava haklarının doğduğunu belirtti.
İSKİ: “Yıkımı Zabıtayla Yapacağız”
İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen, Sazlıdere Barajı’nın resmi olarak içme suyu amacından çıkarılmasına rağmen hâlâ aktif olarak su temin ettiklerini belirterek, kararı eleştirdi.
“Bu baraj yüzde 100 içme suyu maksatlıydı. Bunu yüzde 0’a düşürmüşler ama biz hâlâ günde 40-50 bin metreküp su alıyoruz. Bu gerçek, oranın hâlâ havza olduğu gerçeğini değiştirmez. Vatandaşa nasıl uyguluyorsak, bu inşaata da aynısını uygulayacağız. Zabıtayla birlikte yıkacağız.”
Şehir Plancıları: “Sosyal Konutla Meşruiyet Arıyorlar”
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nden Nuri Cem Ceylan ise, sosyal konut projeleriyle asıl hedefin yatırımcıların aldığı arazilere imar kazandırmak olduğunu savundu.
“Planlar iptal ediliyor, birkaç gün içinde aynı şekilde yeniden çıkarılıyor. Sosyal konut adı altında meşruluk sağlanmak isteniyor ama oradaki projeler Emlak Konut’un lüks konut projeleri.”
Ceylan, arsa sahipliğinin el değiştirmesinin de ileride doğurabileceği mülkiyet sorunlarına dikkat çekti.
CHP’li Çelik: “İSKİ Yıkım Kararı Verdi, Ardından Operasyon Geldi”
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ise inşaata verilen yıkım kararının hemen ardından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen gözaltı operasyonuna tepki gösterdi.
“Bugün yapılan operasyon bir tesadüf değildir. İSKİ, Kanal İstanbul hattındaki Sazlıdere Barajı’nda yapılan TOKİ konutlarına kaçak yapı statüsü verdi ve yıkım tebligatı gönderdi. Operasyon ertesi gün geldi.”
Çelik, operasyonun zamanlamasının siyasi olduğunu savunarak, “İBB’yi çalışamaz hale getirmek istiyorlar. Yargıyı sopa gibi kullanarak siyaseti dizayn ediyorlar” şeklinde konuştu.
“Kayyum atamaya güçleri yetmedi. Şimdi kapıya kilit vurmak istiyorlar. Buna müsaade etmeyeceğiz.”
Dar Gelirlilere Değil, Zengine Konut mu?
İnşaatların “sosyal konut” olarak lanse edilmesine rağmen bölgede satılan konut fiyatlarının ortalama bir asgari ücretli için erişilemez olduğu belirtildi. İlan sitelerinde 2+1 dairelerin 2 milyon TL’den, 3+1 dairelerin ise 3.5 milyon TL’den satışa sunulduğu görülüyor. Bu, asgari ücretle çalışan birinin hiç harcamadan 13 yıl boyunca birikim yapması anlamına geliyor.