Her 5 haneden 1’i yalnız: Türkiye’de toplumun yeni yüzü

TODAM’ın “Toplumun Görünümü 2024” raporuna göre Türkiye’de nüfus yaşlanıyor, doğurganlık azalıyor, klasik aile yapısı çözülüyor. Her beş haneden biri tek kişilik, her üç evliliğe karşı bir boşanma yaşanıyor. Çocuklar ve yaşlılar yoksulluk riskiyle karşı karşıya.

Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) tarafından hazırlanan “Toplumun Görünümü 2024” başlıklı kapsamlı rapor, Türkiye toplumunun son on yıldaki dönüşümüne ışık tuttu. Enes Koru ve Şüheda Nur Uzuntaş imzasını taşıyan raporda; demografi, hane yapısı, ekonomi, eğitim, sağlık, hukuk ve çalışma hayatı gibi birçok alanda dikkat çekici bulgulara yer verildi.

Nüfus Artışı Yavaşladı, Türkiye Yaşlanıyor

Rapora göre Türkiye’de nüfus artış hızı %1,1’e kadar geriledi. Toplam doğurganlık hızı ise 1,51’e düşerek, nüfusun kendini yenileyebilmesi için gerekli olan 2,1 seviyesinin altına indi. 0-14 yaş grubunun toplam nüfusa oranı %20,9’a inerken, 65 yaş ve üzeri nüfusun oranı %10,6’ya yükseldi. Ortanca yaş 34 olarak kaydedilirken, 40-44 yaş grubu nüfus piramidinin en geniş kitlesi oldu.

Küçülen Haneler, Değişen Aile Yapısı

Hane halkı büyüklüğü son 14 yılda kesintisiz şekilde daraldı. 2010’da 3,68 kişi olan ortalama hane halkı büyüklüğü, 2024’te 3,11 kişiye düştü. Bu durum, geç evlilik, azalan çocuk sayısı ve yavaşlayan nüfus artışıyla doğrudan ilişkilendiriliyor.

Klasik “anne-baba-çocuk” tipi çekirdek aile artık toplumda baskın değil. 2014’te %45 olan bu modelin oranı, 2024’te %38’e geriledi. Aynı dönemde tek ebeveynli, tek kişilik ve alternatif hane yapılarında artış gözlendi. Günümüzde her beş haneden biri tek kişiden oluşuyor. Özellikle genç yetişkinler ve yaşlı kadınlar arasında yalnız yaşam eğilimi dikkat çekiyor.

Evlilik Azalıyor, Boşanma Artıyor

Evlilik oranları düşerken boşanmalar artıyor. 2023’te kaba evlenme hızı binde 6,63; kaba boşanma hızı ise binde 2,01 oldu. Yıl içinde 565 bin çift evlenirken, 171 bin çift boşandı. Bu tablo, her üç evliliğe karşı bir boşanmanın yaşandığını ve aile kurumunun sürdürülebilirliği açısından yapısal kırılganlık oluştuğunu ortaya koyuyor.

Ayrıca kadınlarda ortalama ilk evlenme yaşı 25,8’e, erkeklerde 28,3’e yükselirken; ilk doğum yaşı 29,2 olarak ölçüldü. Bu durum, annelik sürecinin giderek ötelenmekte olduğunu gösteriyor.

Yoksulluk ve Kırılganlık Sürüyor

2024 itibarıyla çocuklarda yoksulluk veya sosyal dışlanma riski hâlâ yüksek seviyelerde: %38,9. Bu oran, çocukların yaklaşık dörtte birinin maddi yoksunluk, düşük gelir ve işsizlik gibi çoklu kırılganlıklarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı ise %19,6’ya yükselmiş durumda.

Öte yandan yaşlı nüfusun dörtte biri de yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında yaşıyor. 15–24 yaş arası gençlerin %22,9’u ne eğitimde ne istihdamda (NEET) yer alıyor.

Barınma Güvencesi Zayıflıyor

Konut ve kira harcamaları, hane halkı bütçesinin yaklaşık dörtte birini oluştururken, bu oranı gıda ve içecek giderleri takip ediyor. Ev sahipliği oranı düşmeye devam ederken, konut fiyatları ve kira artışları nedeniyle barınma hakkı ciddi bir kırılganlık alanı hâline geliyor. Bu durum özellikle dar gelirli haneler açısından kritik bir sosyal sorun oluşturuyor.

İLGİLİ HABERLER