Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna ile Ankara’da yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın adil ve kalıcı bir çözümle sona erdirilmesi gerektiğini vurgulayan Fidan, “Savaşı sona erdirmeye yönelik müzakerelerin önünde bazı zorluklar var. Ancak bu zorluklar diplomatik çözüm arayışlarını asla engellememeli. Türkiye olarak müzakereleri desteklemeyi sürdüreceğiz” dedi.
Fidan, Türkiye-AB ilişkilerine de değinerek, “Zamanın ruhu, Türkiye-AB ilişkilerine uzun vadeli çıkarlarımız açısından bakılmasını gerekli kılmakta. Cumhurbaşkanımız bu konudaki irademizi ortaya koymuştur. Aynı kararlılığı AB tarafının da göstermesi halinde Türkiye'nin adaylık sürecinde yaşanan tıkanıklıkların aşılabileceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin, Avrupa Birliği'nin savunma ve güvenlik alanındaki girişimlerine destek verdiğini belirten Fidan, “Türkiye olarak, Avrupa Birliği'nin savunma ve güvenlik alanındaki girişimlerinin NATO'yu tamamlayıcı nitelikte olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu adımların, AB üyesi olmayan müttefikleri de kapsayacak şekilde yürütülmesini bekliyoruz. Türkiye'nin sevk mekanizmasına etkin katılımı hem ikili ilişkilerimiz hem de Avrupa'nın güvenliği açısından kritik öneme sahiptir” diye konuştu.
Bakan Fidan, Estonya ile ekonomik ilişkilerin de gelişmekte olduğunu belirterek, “İkili ticaret hacmimiz 520 milyon dolar civarında ama hedefimiz en kısa sürede 1 milyar dolar seviyesine ulaşmak. Savunma sanayi, dijitalleşme, siber güvenlik ve yenilenebilir enerji alanlarında ortak çalışmalar yapmayı planlıyoruz” dedi.
Türkiye’nin NATO kapsamındaki yükümlülüklerine dikkat çeken Fidan, “Türkiye, NATO'nun doğu kanadındaki müttefikleriyle dayanışma içinde hareket etmektedir. Avrupa güvenlik mimarisi caydırıcı kapasiteye ulaşmak zorundadır. Dar siyasi hesaplar yerine stratejik bir bakışla hareket edilmesi tüm tarafların çıkarınadır” ifadelerini kullandı.
Fidan, son olarak Türkiye’nin yeni Avrupa güvenlik düzeninin şekillenmesinde aktif bir rol oynamaya devam edeceğini belirterek, “İngiltere, Norveç ve Türkiye gibi ülkelerle birlikte Avrupa bölgesinin genel güvenlik mimarisinin yeniden nasıl şekilleneceği konusunda yoğun bir mesai içindeyiz. Türkiye bu sürecin içinde olmaya devam edecek” dedi.
