Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Deniz Yücel, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken yaptığı basın açıklamasında, gündemdeki sıcak gelişmelere ilişkin dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. CHP Genel Merkezi’nde gerçekleşen toplantı Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında sürerken konuşan Yücel, özellikle yeni Anayasa çalışmaları, CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar, ekonomik kriz ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik siyasi baskılar üzerinden iktidarı sert bir dille eleştirdi.
“Anayasaya Uymayanlarla Yeni Anayasa Yapılmaz”
Yeni Anayasa tartışmalarına ilişkin iktidarın samimiyetsiz olduğunu söyleyen Yücel, “İktidar, topluma kabul edilebilir gözüken bazı düzenlemeleri öne sürerken, bu sürece itiraz edenleri düşmanlaştırmaya çalışıyor. Gerçek niyetleri, ne özgürlükleri artırmak ne de demokratik bir anayasa yapmak. Üzerinde sadece 'yeni' yazan ama içeriğiyle cuntacı bir anlayışı yansıtan bir Anayasa, 86 milyon için değildir,” dedi.
Yücel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da doğrudan çağrıda bulunarak, “Samimiyetinizi göstermek istiyorsanız, önce mevcut Anayasa’ya uyun. İmamoğlu’nu, Osman Kavala’yı, Selahattin Demirtaş’ı ve siyasi saiklerle tutuklu bulunan tüm isimleri serbest bırakın. Hukukun üstünlüğünü kabul etmeden yeni anayasa görüşmeleri yürütülemez,” ifadelerini kullandı.
“Amaç Belli, Hedef Belli: Ekrem İmamoğlu’nu Seçime Sokmamak”
Ekrem İmamoğlu’nun yargı sürecine dikkat çeken CHP Sözcüsü, “Millet iradesi 75 gündür tutsak. 2014’ten bu yana Erdoğan’ı 4 kez sandıkta yenen Ekrem İmamoğlu, bugün siyasi bir operasyonla Silivri’ye gönderilmek isteniyor. Amaç açık: İmamoğlu’nu 2028 seçimlerine sokmamak,” dedi.
İktidarın İmamoğlu’na yönelik afiş yasakları, soruşturmalar ve cezalarla halkla olan bağını koparamayacağını belirten Yücel, “Ekrem Başkan, halkın özgürlük, adalet ve demokrasi talebinin sembolüdür. Ne yaparlarsa yapsınlar bu bağı koparamazlar,” diye konuştu.
“CHP’li Belediyelere Karşı ‘Silkeleme’ Operasyonu Yürütülüyor”
Son dönemde CHP’li belediyelere yönelik art arda yapılan operasyonlara da değinen Yücel, bunun sistematik bir “itibarsızlaştırma” çabası olduğunu söyledi. Gözaltına alınan belediye yöneticileriyle ilgili medyada yayılan iddiaların asılsız olduğunu vurgulayan Yücel, “Kasalardan para çıktı, mermiler bulundu, MASAK raporu var gibi haberlerin hepsi yalan. Yapılan, ‘çamur at, izi kalsın’ taktiğidir,” dedi.
“Geçim Derdi İktidarın Umurunda Değil, Asgari Ücrete Ara Zam Yapılmalı”
Ekonomik kriz ve geçim sıkıntısına da dikkat çeken Yücel, asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını ve hükümetin Temmuz ayında bir ara zam yapmaması durumunda “milletin ahını alacağını” belirtti. “Açlık sınırı 25 bin TL, yoksulluk sınırı 81 bin TL iken, milyonlarca vatandaş bu rakamların çok altında yaşam mücadelesi veriyor. Temmuz’da ara zam yapmamayı aklınızdan bile geçirmeyin,” uyarısında bulundu.
“86 Milyon İki Sınıfa Ayrıldı: Çok Zenginler ve Çok Fakirler”
Türkiye'de orta sınıfın yok olduğunu belirten Yücel, TÜİK'in manipüle edilen enflasyon rakamlarının halkı daha da yoksullaştırdığını ifade etti. “Artık halk iki sınıfa ayrılmış durumda: Çok zenginler ve çok fakirler. Asgari ücret neredeyse tüm maaşlar için temel ölçü haline geldi. Bu da sosyal çöküşün göstergesidir,” dedi.
İzmir Grevi Hakkında: “Grev Kırıcılık Yok, Uzlaşma Umut Ediyoruz”
İzmir’de belediye işçilerinin başlattığı grevle ilgili yöneltilen soruya da yanıt veren Yücel, grev hakkının anayasal bir hak olduğunu vurgularken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın çöpleri toplamasının “grev kırıcılık” olmadığını savundu. “Belediyenin 6 milyar TL gelir kesintisi yaşadığını unutmayalım. Başkanımız çevre sağlığına duyarlı bir tutum sergilemiştir. Temennimiz, belediye ile sendika arasında makul ve adil bir uzlaşma sağlanmasıdır,” dedi.
