Türk Tarihinin Dönüm Noktası: 1071 Malazgirt Zaferi
Muş'un Malazgirt ilçesinde Bizans ordusuna karşı elde edilen Malazgirt Zaferi, Türklerin İslam dünyasının lideri olarak tescil edildiği gelişme olarak tarihe geçti.
Horasan Meliki Çağrı Bey'in son eşinden dünyaya gelen ve 27 Nisan 1064'te Büyük Selçuklu Devleti'nin ikinci hükümdarı olan Sultan Muhammed Alparslan, ordusundan 4 kat büyük Bizans ordusunu yenerek tarihin seyrini değiştiren bir zafer kazandı.
Alparslan, hükümdarlığı döneminde ilk olarak Kars ve Ani şehirlerini ele geçirerek Bizans'tan ilk topraklarını aldı. Abbasi halifesinin 1070'te yardım talep etmesi üzerine Fatımilere karşı harekete geçti. Mısır'a yöneleceği haberini alan Bizans, doğu seferini başlattı ve Alparslan, Malazgirt Ovası'nda karargah kurarak 26 Ağustos 1071’de ordusuna namaz kıldırdıktan sonra Romen Diyojen komutasındaki Bizans ordusunun üzerine yürüdü.
Selçukluların "Turan" taktiğiyle elde edilen zafer, Anadolu'nun fethini kolaylaştırdı ve Türklerin İslam dünyasının lideri olarak tescil edilmesini sağladı. Malazgirt Zaferi, yalnızca Türk ve İslam dünyasını değil, batı dünyasını da etkileyerek Doğu Roma tarihini şekillendirdi ve Haçlı Seferleri'nin zeminini hazırladı.
Sevr Antlaşması’nın Yerine Lozan’ı Getiren Zafer: 1922 Büyük Taarruz
Gazi Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Türk ordusunun 26 Ağustos’ta başlattığı Büyük Taarruz ve 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi, Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olarak kayıtlara geçti.
Mondros Ateşkes Anlaşması sonrası işgal edilen Anadolu’da Türk milleti, Kuvayi Milliye hareketiyle bağımsızlık mücadelesi başlattı. Sakarya Meydan Muharebesi’nde Yunan ordusunu durduran Mustafa Kemal Paşa, yaklaşık bir yıl süren hazırlıkların ardından 26 Ağustos 1922 sabahı Kocatepe’de birliklere taarruz emrini verdi.
Topçu ateşleriyle başlayan harekatta Türk askerleri, Tınaztepe, Belentepe ve Kalecik Sivrisi’ni ele geçirerek düşmanı geri çekilmeye zorladı. 1. Ordu, Büyük Kaleciktepe ve Çiğiltepe arasında düşmanın birinci hat mevzilerini aldı, 5. Süvari Kolordusu düşman ulaştırma hatlarını etkisiz hale getirdi.
27 Ağustos’ta Afyonkarahisar kurtarıldı, 28-29 Ağustos’ta taarruz sürdürülerek düşmanın 5. Tümeni etkisiz hâle getirildi. 30 Ağustos’ta Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın bizzat yönettiği Dumlupınar’daki muharebede Yunan ordusu sarılarak imha edildi, General Trikopis ve General Diyenis kaçmak zorunda kaldı.
Büyük Zafer sonrası Mustafa Kemal Paşa, 31 Ağustos’ta Zafertepe Çalköy’de durum değerlendirmesi yaparak Yunan ordusunu takip etme emrini verdi: “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!”
Bu emirle Türk ordusu, 27 Ağustos’ta Afyonkarahisar, 30 Ağustos’ta Kütahya, 1 Eylül’de Gediz, 3 Eylül’de Emet ve Tavşanlı’yı, 9 Eylül’de İzmir’i kurtardı.
Büyük Taarruz, Mondros Ateşkes Anlaşması’nın yerine Mudanya’yı, Sevr Antlaşması’nın yerine Lozan’ı getiren ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu sağlayan en büyük muharebelerden biri olarak Türk tarihine geçti. Bu zafer, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük iradesini tüm dünyaya gösterdi.